Türkiye Tabipler Birliği ve Hekimler Birliği Sendikası, görevi başında uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren Kardiyoloji Uzmanı Ekrem Karakaya’nın ölümünün ardından tüm sağlık çalışanları ile 7-8 Temmuz tarihlerinde greve gitti.

Bir süredir Türkiye’de sıkça tartışılan sağlık çalışanlara şiddetin son örneği Konya’da yaşandı. Konya Şehir Hastanesi'nde görev yapan Kardiyoloji Doktoru Ekrem Karakaya bir hastası ile arasında çıkan tartışma sırasında silahlı saldırıya uğrayarak öldürüldü. Saldırgan sonra aynı silahla kendini de vurarak intihar etti. Ancak söz konusu olay son 24 saatte yaşanan tek şiddet olayı değildi.

4 Temmuz’da Türkiye Psikiyatri Derneği'nin (TPD) önceki dönem Genel Başkanı Doç.Dr. Koray Başar, organize bir grup tarafından fiziksel saldırıya maruz bırakılmış, 5 Temmuz’da da Mardin EA Hastanesi Palliatif Servisi’nde görevli sağlık ekibine yönelik saldırı düzenlenmişti.

Biga Devlet Hastanesi 'lösemi'ye dikkat çekti Biga Devlet Hastanesi 'lösemi'ye dikkat çekti

Bugün Biga Devlet Hastanesi'nde de basın açıklaması gerçekleştiren sağlık çalışanları; "Üzgünüz, Öfkeliyiz! Sorumlulardan Hesap Soracağız!" dediler.

Yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

Bugün Konya Şehir Hastanesi’nde, görev yaptığı esnada müdahale ettiği hastanın yakını tarafından uğradığı silahlı saldırı sonucunda katledilen Dr. Ekrem Karakaya’yı kaybetmenin derin üzüntüsü ve aynı zamanda öfkesi içindeyiz. Türk Tabipleri Birliği olarak bu şiddet sarmalının genişlemesi karşısında defalarca iktidarı uyardık. Sağlıkta şiddetin münferit olmadığını, bunun toplumsal ve politik bir sorun olduğunu tekrar tekrar açıkladık. Sağlık kurumlarında meydana gelen silahlı saldırıların artışı nedeniyle bu konuda önlemler alınmasını ve 6136 sayılı yasada değişiklik yapılmasına ilişkin yasa teklifini önerdik. Ancak tüm uyarılarımız görmezden gelindi, bilinçli bir yaklaşımla şiddetin kaynağı toplumsal bağlamından koparılarak sorun bireylere indirgendi.

Bugün bu yaklaşımın yıkıcı sonucuyla yeniden karşılaştık. Ülkede artan şiddet iklimi, bizlerin sadece çalışma koşullarını bozmakla kalmamış maalesef can güvenliğimizi de ciddi oranda tehdit eder hale gelmiştir. Her anlamıyla tıkanan sağlık sisteminin tüm sorumluluğu hekimlerin ve sağlık çalışanlarının omuzlarına yıkılmakta, bu durum bizlerin hedef olmasına neden olmakta, sağlık alanında yürütülen politikalar bizlere, şiddet, ölüm, çaresizlik, umutsuzluk olarak geri dönmektedir. Dün bize giderlerse gitsinler diyenlere sesleniyoruz, bugün bir meslektaşımız sonsuzluğa gitti. SİZ DE SORUMLUSUSUNUZ!!!

Dr. Ekrem Karakaya’nın katledildiği bugün yeniden ve daha güçlü bir şekilde söylüyoruz: Şiddet karşısında hekimlerin/sağlık çalışanlarının kılına zarar gelmesine tahammülümüz kalmamıştır. Şiddet daha önce de defalarca belirttiğimiz gibi, öngörülebilir ve önlenebilir toplumsal bir sorundur ve bu sorun çözüme niyetli bütünlüklü politikalarla aşılabilecektir. Bizler bu konuda, yaşam hakkımızı, sağlıklı ve güvenli çalışma koşulları için, gücümüzü; her yerde, her koşulda, hep birlikte göstermeye hazır olduğumuzu bir kere daha belirtiyoruz. Bu çerçevede öncelikle 7 ve 8 Temmuz tarihlerinde ülke genelinde iş bırakıyoruz! Tüm üyelerimizle, tüm sağlık emek ve meslek örgütleriyle ve de tüm sağlık emekçileriyle yarın sağlık kurumlarımızın ve sağlık müdürlüklerinin önünde olacağımızı, tepkilerimizi haykıracağımızı ifade ediyoruz.

Dr. Ekrem Karakaya’nın ailesine ve tüm sevenlerine taziyelerimizi iletiyoruz. Son yolculuğunda meslektaşımızın yanında olacağımızı belirterek şiddet karşındaki taleplerimize kulak tıkayanlardan, söylemleri ve politikalarıyla şiddeti teşvik edenlerden mücadelemizi yükselterek hesap soracağımızı bir kez daha ifade ediyoruz.

(Haber: Ahmet Tunç)

Editör: Ahmet Tunç