Seçimler için son düzlüğe girdik sayılır. Seçim tahminleri havada uçuşuyor. Enformasyon adına dezenformasyonun babası yapılıyor…Babala babam babala… Üstelik bu sadece...
Yazıya bir türküyle girip önce neşemizi bulalım isterseniz. Giresun yöresinin bu türküsünden de AİDİYET mevzuuna direk ve yatay bir geçiş...
Big Boss höykürünce nutkumuz tutuldu adeta… Bre nabekâr niçün yazını yazmazsın deyünce elimiz ayağımız çarşafa dolandı ve dahi “tiz kellen...
Absürt bir başlıkla yazıya girelim bakalım mevlam neyler; neylerse güzel eyler.
Öncelikle “Yuf Olsun” tabirimin müellifi merhum gazeteci yazar Halit Çapın’a rahmet dileklerimi ifade edeyim. Enteresan bir ifade gücü vardı rahmetlinin....
Hep söylerim. Benim için yazmanın en zor tarafı başlığı bulup, klavyenin başına geçmek. Ondan sonrası çorap söküğü gibi geliyor. Kunduracı...
Zaten bütün bu yazıyı yazmamın esas sebebi de bu “mülga” kelimesi.
Seçim sath-ı mailine girdiğimiz şu günlerde, formel, enformel bütün yapılar yarış halindeler. Bilgi veriyorum deyip; dezenformasyonun babasını yapanlar karşısında kafalar...
Efendim merhum Sadri Alışık’ı bizim kuşaklar iyi hatırlar. Şakayla Karışık Sadri Alışık diye tekerlemesi bile vardı. Bahsettiğim “Bu da mı...
Bizde esas itibarıyla iki tür hurafe var. Bir din adına üretilmiş, aslında dini tahrif eden hurafeler. Diğer taraftan da Mustafa...
Fıkra anlatmayı severim. Dağarcığım da geniştir. Muayyen zamanlarda “fıkraların gücü adına” der, girizgâhı fıkralarla yaparım.