Yetkin Report internet haber sitesinde ekonomi yazıları yazan Lale Akarun, geçtiğimiz hafta hizmete açılan 1915 Çanakkale Köprüsü ile ilgili ilginç saptamalarda bulundu. “Çanakkale Köprüsü: En Pahalı Yatırım, Kullanılmayandır” başlıklı yazısında Akarun, köprünün Çanakkale halkına hiçbir faydası olmayacağını öne sürdü. Akarun’un Yetkin Reportta yayınlanan köşe yazısı şöyle;
“1915 Çanakkale Köprüsü 18 Mart 2022’de törenle açıldı. Yapımını Çanakkale’ye gidip gelirken izlediğim, çok güzel bir köprü oldu. Mühendislik bakımından özellikleri ve yapımındaki hızlı çalışma, çok etkileyiciydi: Dört sene içinde tamamlanan köprü, 18 Mart’ta hizmete açıldı. Ancak ben bu köprüden geçmeyeceğim. Muhtemelen Çanakkale sakinleri de geçmeyecek. Çanakkale Köprüsü en çok Avrupa’dan kara yolu ile gelip, Ege’ye inenlere yarayacak. 200 liralık geçiş ücreti onlar için de oldukça pahalı olsa da avroya çevirince daha hesaplıymış gibi duruyor: 12 avro. Bu kişilerin köprüden geçmesi için de devletimiz üstüne para ödeyecek, 15 avro artı KDV’ye tamamlayacak. Geçse de geçmese de herkesin vergisinden.
Açılışta Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu köprü hakkında teknik bilgiler vermiş: 2023 metre orta açıklık Cumhuriyetin 100. Yılına işaret ediyormuş. Dünyada bu kadar uzun orta açıklıklı tasarlanan ilk köprüymüş. 334 metre yüksekliği ile de dünyanın en yüksek kulelere sahip asma köprüsüymüş. Köprü sahiden teknik olarak çok gelişkin ve estetik duruyor. Ülkemize faydalı bir yatırım olmasını umarım.
Çanakkale köprüsü kimlere kazandıracak?
Ülkemize ilk faydası, Avrupa’ya karayolu taşımacılığına olabilir. Ege bölgesinden Avrupa’ya karayolu ile gidiş gelişi kısaltacağı ve yerleşim yerlerini transit trafikten kurtaracağı öngörülebilir. Ulaştırma Bakanı da bunu vurgulamış: ”Taşımacılıkta süreler ve maliyetler ciddi oranda azalırken, dış ticaret avantajları da sağlayacağız” demiş.
Dış ticaret avantajlarının ne kadar artacağının hesabı yapılmıştır umarım. Çünkü bu köprü için cebimizden bir kuruş çıkmasa da gırtlağımıza kadar borçlanmış durumdayız. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 23 Mart’ta yaptığı açıklamada 1915 Çanakkale Köprüsü’nün maliyetini 1 milyar 750 milyon Avro olarak açıkladı. Köprü ihale edildiğinde maliyeti 2,7 milyar dolar olarak hesaplanmıştı. Şimdi 15 Avro ve günlük 45 bin araç garantisi ile 2,7 milyar Avro’yu 11 yılda ödeyeceğiz. Yukarıda belirttiğim gibi, bunun çoğunu devlet ödeyecek; çünkü 200 TL geçiş ücreti, çok küçük bir azınlık için ödenebilir bir rakam ve günlük geçiş rakamlarının buna yaklaşması olası değil.
Kısaltıyor mu? Daha mı ucuz?
Bakan, köprünün ülkemizin en gelişkin bölgelerinden Marmara ve Ege bölgesini birbirine bağlayarak yolu kısalttığını söylemiş ki, buna katılmıyorum. İstanbul’dan, örneğin İzmir’e gidecekseniz, Orhan Gazi köprüsü ve Bursa üzerinden 476 kilometrelik yol, yaklaşık dört buçuk saat tutuyor. 1915 Çanakkale Köprüsü ve Gelibolu üzerinden ise, 681 kilometrelik yol ise, sekiz saat sürüyor. Marmara bölgesi diye Edirne veya Tekirdağ kastediliyorsa, Çanakkale köprüsü avantaj sağlayabilir; ancak “en gelişkin bölgeler” olarak genelde İstanbul, Kocaeli ve Bursa kastedilir.
Sayın Bakan aynı zamanda köprünün feribota göre zaman ve yakıt avantajı sağlayacağını söylemiş. Buna hiç katılmıyorum. Köprü, Gelibolu ile Lâpseki’yi bağlıyor. Bu iki yerleşim yeri arasında feribot da işliyor ve yaklaşık yarım saat sürüyor. Feribotu sadece otomobiller değil, yayalar da kullanıyor. Çanakkale Boğazı’nda feribot işleyen iki yer daha var: Eceabat- Çanakkale ve Kilitbahir – Çanakkale. Kilitbahir, boğazın en dar yeri; feribot yolculuğu sadece 15 dakika sürüyor. Köprü otomobiller için Gelibolu-Lâpseki yolculuk süresini kısaltsa da, Çanakkale ve tam karşısındaki ilçesi Eceabat için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Çanakkale’den Eceabat’a kara yolu ile gitmek, 80 km ve bir buçuk saat sürüyor. Feribot hem daha hızlı hem de daha ucuz. Feribotta araçlar için aynı gün içinde gidiş dönüş 100 lira; köprü tek yön 200 lira; 80 kilometre yolda harcayacağınız mazot da cabası.
Çanakkale plakasına indirim sağlansın
Bu şekilde baktığınızda, köprünün Çanakkaleliye bir faydası yok. Öte yandan, köprüye talep yaratmak için yerelde yaygın kullanılan feribot seferlerini azaltmak, iş için, okula gitmek için, alışveriş için bu seferleri kullanan Çanakkale halkına büyük eziyet. Aynı durumda olan İstanbul’da, karşıya geçmek için pek çok alternatif var; vapur seferleri, tek yön geçiş ücreti 8 lira 25 kuruş olan iki tane köprü. Vapur seferlerini çok azaltıp, birinci ve ikinci köprüleri de kapatıp insanları üçüncü köprüye mecbur bırakıp fiyatını da 200 TL yaptığınızı düşünün. Kıyamet kopmaz mıydı? Çanakkaleliye yapılan tam olarak bu.
Eski ulaştırma bakanımız “en pahalı hizmet, verilmeyendir” demiş. Düzeltmek istiyorum: En pahalı yatırım, yapıldığı halde kullanılmayandır. Madem yapıldı, madem kimse kullanmıyor, devlet de kullanılmayan hizmetin parasını misliyle ödüyor; niye o ödediği paraları vatandaşa vermiyor? Teşvik verdiği Gebze’deki, Bilişim vadisindeki sanayiciye, Orhan Gazi köprüsünden geçiş kuponu dağıtsın; sanayici desteklensin, köprüden geçiş sayısı artsın. Çanakkale plakalı araçlara Çanakkale köprüsünden indirim kuponu versin. Güneyden, Ege bölgesinden meyve-sebze taşıyan kamyonlara köprülerden geçiş kuponu versin; tarım ürünü taşımacılığını desteklesin, fiyatlar düşsün.
Ne demişler? En pahalı yatırım, kullanılmayandır.”