İlk yazıma açıklanması gerektiğine inandığım bu soruyla başlamak istedim.
Birincisi gerçekleşmeden ikincisi yayınlandı Roman açılımı nedir?
İlk yazıma açıklanması gerektiğine inandığım bu soruyla başlamak istedim.
Açıklamaya çalışayım.
“Roman vatandaşım, benim vatandaşlarımdır. Bu ülkede on yıllardır, vatandaşlık hukukundan dahi onlar istifade edememişlerdir. Eğer özür dilenmesi gereken varsa, benim Roman vatandaşlarımdır ve ben onlardan devletim adına özür dilerim". Bu sözler Başbakan Erdoğan’a ait. 19 Mart 2010'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’deki Roman vatandaşlardan bu sözlerle özür diledi.
Özür konuşmasından beş gün önce de Cumhurbaşkanı Erdoğan (o zamanlar Başbakan’dı) İstanbul Abdi İpekçi Spor Salonu’nda düzenlenen Roman Buluşması’na katılmış ve Roman vatandaşlara güzel sözler sarf etmişti. İşte tüm bu girişimlere ‘Roman Açılımı’ adı verildi.
Roman açılımından sonra Roman vatandaşlar daha görünür hale geldi ancak yeterli değildi. 2016 yılında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından ‘Roman Vatandaşlara Yönelik Strateji Belgesi Birinci Aşama Eylem Planı’ yayınlanmıştı. Romanların eğitim, istihdam, barınma, sağlık, sosyal hizmet ve sosyal yardımlara ulaşmalarına yönelik amaçlar belirlenmişti. Ayrıca (9 kasım 2015-9 Kasım 2017) 24 aylık bir süreyi kapsayan SİROMA projesi Türkiye’nin AB üyelik sürecinde mütareke ettiği başlıklardan biri oldu.
Proje AB ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmişti. Belirlenen bu amaçların ne kadarı hayata geçirildi? Strateji Eylem Planı’nın Birinci Kısmı askıda kaldı. Oysaki 2016-2021 Strateji Eylem Planı ilk açıklandığında en azından elimizde bir yol haritası var gözüyle bakıyorduk. Ancak gelinen noktada verilen vaatler gerçekleşmediği gibi İkinci Strateji Eylem Planı açıklandı.
Planın Cumhurbaşkanlığı Genelgesiyle Resmi Gazete’de tekrar yayınlanması, devletin üst makamında sorunun güncellenmesi anlamına geliyor. Ayrıca bu belgelerin sivil toplum kuruluşlarına açık ve şeffaf olmadığı da ortada. Yapılan çalışmalar için bir danışma kurulu olmadığı gibi neye göre, kiminle karar verildiği de net değil. O yüzden bundan sonraki sürede izleme çalışmaları çok önemli.
Bu çalışmalara farklı görüşteki sivil toplum kuruluşları da dahil edilmeli.
Plandaki konu başlıkları değerlendirildiğinde;
-Tamamında uygulama yeri olarak Roman vatandaşların yoğun olarak yaşadığı iller ifadesi yer alıyor. Bu halde romanların yoğun yaşamadıkları yerler saf dışı kalıyor.
-Söz konusu metin eylem planının ikinci aşamasıdır. İlk asama 2016-2018 yıllarını, ikinci aşama 2019-2021 yıllarını kapsamaktadır. Ancak ikinci aşama 2019'un son ayında çıkartılmıştır. Böylece bir yıl arada heba olmuş, boş geçmiştir.
-Belgede bütçeye rastlanılmaması ‘bütçesi olmayan bir planın eyleme gerçekleşmesinin zor olduğunu gösteriyor.
-Belgede adrese dayalı eğitim sisteminden bahsedilmiştir. Bu, Roman vatandaşların en çok kanayan yaralarından biridir. Çünkü adrese dayalı eğitim sistemiyle birlikte dışa açık bir eğitim sistemi görülememektedir.
Özelllikle Roman vatandaşların mahallelerinden bahsediyorum. Tüm bunlar neticesinde aslında Romanlar okulun yolunu da biliyor, hastanenin yolunu da buluyor. Sorun buralarda karşılaştıkları muameledir. Bu konuda yapılması gereken en önemli iş, kamu kurumlarının, yerel yönetimlerin ve vatandaşların da bilinçlendirilmesidir.