Marmara Kervanı, Marmara Bölgesi’ndeki ekolojik yıkıma dikkat çekmek için yola çıktı. İstanbul, Ergene, Biga, Bandırma, Bursa, Yalova, Kocaeli hattını inceleyen kervan, bölgedeki çevre kirliliğine dikkat çekti ve 'Marmara yaşasın' dedi.

Marmara Yaşasın Topluluğu ve İklim Adaleti Komisyonu’yla yola çıkan kervan 26 Mayıs’ta yolculuğa başladı.

Marmara Ereğlisi’nde kayıkhane bölgesinde balıkçılarla bir araya gelinen kervan, daha sonra Kınıklı Deresi’nin Marmara Denizi’ne bağlantı noktasındaki kirlilik durumunu inceledi. Girişimin sözcüleri, bu kirliliğe karşı yetkilileri önlem almaya çağırdı ve “Derhal önlem alın, derelerin suları temiz aksın! Marmara Denizi alıcı ortam değildir!” dediler. Daha sonra Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki Ergene nehrine geçen kervan, buradaki kirliliği de gözler önüne serdi.

Kervana katılan Kazdağları Ekoloji Paltformu ve Biga Ekoloji ve Yaşam Platformu’ndan sözcüler şunları kaydetti:

“Yetkililerce hiçbir işlem yapılmıyor ve önlem alınmıyor. Tarım alanları, ormanlık alanlar ve su kaynakları da bu kirlilikten nasibini alıyor. Kirlilik Marmara Denizi’ne ulaşıyor. Termik santraller dışında İçdaş tarafından işletilen çelik sanayii ve tersane de Marmara Denizi için ayrı bir kirlilik kaynağı.

Bölgede Lapseki’de Tümad tarafından işletilen ve şimdilerde sayıca artırılmak istenen altın madenciliğinin bölgedeki yeraltı ve yer üstü sular üzerinde ciddi etkilerinin olduğu biliniyor. Daha sondaj aşamasında Şahinli Köyü suları zehir akmıştı. Madencilik nedeniyle kirletilen sular Marmara Denizi’ne ulaşıyor. Kaz Dağları ve yöresinin yüzde 79’u maden ruhsatlarıyla kaplı. Tüm bu projelerin faaliyete geçmesi bölgeyi cehenneme çevirecek.

Tüm bu enerji ve maden projeleri yetmezmiş gibi tarım alanlarında planlanan organize sanayi bölgeleri de bölgemizde yeni kirlilik kaynakları oluşturacak. Marmara Denizi de bu kirlenmeden mutlaka etkilenecek.

Bölgedeki çalıştırılmayan arıtma tesisleri de bir başka kirlilik kaynağı. Arıtma tesisleri için Marmara Denizi’ne veya derelere deşarj etmek yerine başka bilimsel çözümler bulunmalı.

Bölgemiz, Çanakkale ve ilçeleri tarım alanlarıyla doğal güzellikleriyle, antik ve tarihi değerleriyle tam bir tarım ve turizm bölgesi. Bu bölgede kirli ve vahşi madencilik ve termik santrallar gibi enerji yatırımları bölgenin ve Marmara Denizi’nin ölüm fermanıdır.

Müsilajla mücadele kapsamında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı koordinasyonunda yapılan çalışmalarla 8 Haziran 2021’de 22 maddelik ‘Marmara Denizi Koruma Eylem Planı’ açıklandı. Ardından ‘Bütünleşik Stratejik Eylem Planı’ hazırlandı. Ancak hala ciddi bir çalışma yok ve kirlilik kaynakları hala devam ediyor.“

Biga Ekoloji ve Yaşam Platformu ile Kazdağları Ekoloji Platformu, 'Marmara yaşasın' diyerek şu açıklamayı yaptılar:

"İklim Adaleti Koalisyonu tarafından başlatılan Marmara Yaşasın Kervan’ına bölgemizde ev sahipliği yapmaktan dolayı çok mutluyuz. Çanakkale’mize hoş geldiniz. 26.05.2022 Perşembe günü Ergene’den yola çıkan Kervan, Marmara Denizi’nin ölümüne yol açan kirlilik kaynaklarını yerinde incelemek, kayıt altına almak ve kirletici kaynaklara dikkatleri çekmeyi hedefliyor. Dün Ergene Organize Deri Sanayi Bölgesi’nin atıklarını boşalttıkları Çorlu Çayının son durumunu görüntüleyen Kervan, bugün de bölgemizdeki ekokırım projelerini yerinde inceleyecek.

Marmara Denizi’nde geçen sene ortaya çıktığından bu yana  gündemde olan müsilajın, onlarca yıldır arıtılmadan denize verilen evsel ve endüstriyel atıksuların yol açtığı deniz kirliliği ve ekosistemdeki yıkımların bir sonucu olduğunu ve bölgemizdeki kirlilik kaynaklarının da müsilaja etkisi olduğunu biliyoruz. Çanakkale İlimiz altın madenciliği, termik santrallar ve çeşitli enerji projeleri, kimya organize sanayi gibi çeşitli projeler yüzünden ciddi anlamda tehdit altında.

Bölgemizde halen faaliyette olan 5 adet termik santral var. İkisi Çan’da, 3’ü de Biga-Karabiga’da yer alıyor. Çan 18 Mart Termik Santrali, Çan 2 Termik Santralı, İÇDAŞ Bekirli Termik Santralı, İçtaş Biga Değirmencik Termik Santralı, Cenal Termik Santralı. 5 santral dışında da ÇED Olumlu kararı alan ve ÇED süreci devam eden yaklaşık 10 proje daha var. 7 yıl önce ÇED Olumlu kararı verilen Kirazlıdere Termik Santralleri’nin 1.000’lik imar planları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanıp askıya çıkartıldı. Oysa projenin teknik detayları değiştirilip iki adet santral teke düşürülüp yeniden ÇED süreci başlatılmış ve projeye henüz ÇED Olumlu kararı verilmemişti.

Bölgemizde, özellikle Çan’da, termik santrallar yüzünden hava kirliliği limitlerin çok üzerinde seyretmektedir. Ancak yetkililerce hiçbir işlem yapılmamakta ve önlem alınmamaktadır. Tarım alanları ve ormanlık alanlar ve su kaynakları da bu kirlilikten nasibini almakta, kirlilik Marmara Denizi’ne ulaşmaktadır.

Termik Santrallar dışında İÇDAŞ ÇELİK ENERJİ TERSANE VE ULAŞIM SAN. A.Ş. tarafından işletilmekte olan çelik sanayii ve tersane de Marmara Denizi için ayrı bir kirlilik kaynağıdır. Bölgede Lapseki’de TÜMAD A.Ş. tarafından işletilen ve şimdilerde de sayıca da arttırılmak istenen altın madenciliğinin bölgedeki yeraltı ve yer üstü sular üzerinde ciddi etkilerinin olduğu bilinmektedir.  Daha sondaj aşamasında Şahinli Köyü suları zehir akmıştır. Madencilik nedeniyle kirletilen sular Marmara Denizi’ne ulaşmaktadır. Kazdağları ve yöresinin %79’u maden ruhsatları ile kaplıdır. Tüm bu projelerin faaliyete geçmesi bölgeyi cehenneme çevirecektir.

"Çocuklarda lenf bezlerindeki büyümeye dikkat!" "Çocuklarda lenf bezlerindeki büyümeye dikkat!"

Tüm bu enerji ve maden projeleri yetmezmiş gibi tarım alanlarında planlanan organize sanayi bölgeleri de bölgemizde yeni kirlilik kaynakları oluşturacaktır. Marmara Denizi de bu kirlenmeden mutlaka etkilenecektir. Bölgedeki çalıştırılmayan arıtma tesisleri de bir başka kirlilik kaynağıdır. Arıtma tesisleri için Marmara Denizi’ne veya derelere deşarj etmek yerine başka bilimsel çözümler bulunmalıdır.

Bölgemiz, Çanakkale ve ilçeleri tarım alanları ile, doğal güzellikleri ile ve antik ve tarihi değerleri ile tam bir tarım ve turizm bölgesidir. Bu bölgede kirli ve vahşi madencilik ve termik santrallar gibi enerji yatırımları bölgenin ve Marmara Denizi’nin ölüm fermanıdır. Müsilajla mücadele kapsamında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı koordinasyonunda yapılan çalışmalarla 8 Haziran 2021’de 22 maddelik “Marmara Denizi Koruma Eylem Planı” açıklandı. Ardından “Bütünleşik Stratejik Eylem Planı” hazırlandı. Ancak hala ciddi bir çalışma yok ve kirlilik kaynakları hala devam ediyor.

Tüm bu ekolojik yıkım projelerine karşı Kazdağları Ekoloji Platformu ve Biga Ekoloji ve Yaşam Platformu olarak mücadele ediyoruz. Mücadelemiz Marmara Kervanı’nın da yaratacağı yeni dayanışma ve işbirliği ile güçlenerek büyüyecektir. Marmara Kervanı Biga’dan sonra Bandırma’ya, Bursa’ya, Karamürsel’e, Dilovası’na ve Adalar’a geçecek ve sonra İstanbul’a dönecektir. Yolları açık olsun."

(Haber Merkezi)

c5

,c4

c2

c1

Editör: Ahmet Tunç