CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek TBMM’de yaptığı basın açıklamasında son günlerde peş peşe gelen şehit haberlerine değinerek hayatını kaybeden şehitlere Allah’tan rahmet, ailelerine de baş sağlığı dileyerek başladı.
Erkek konuşmasının devamında; “Şehit ailelerimiz, malul ve gazi ailelerimiz için acaba gerekenleri tam anlamıyla yapabiliyor muyuz? Saray hükümeti maalesef bu konunun da gereğini yerine getiremiyor. Kimse endişelenmesin biz gereğini en iyi şekilde yapacağız. CHP iktidarında şehit ve gazi ailelerimiz için, onların hak ettikleri ne gerekiyorsa yapacağız. Birkaç örnek vermek istiyorum. Şehit ve Gazilerimiz ile aileleri biz milletvekilleri gibi tüm özel ve kamu hastanelerinden koşulsuz, ücretsiz faydalanacaklar. Bizler nasıl faydalanıyorsak; şehit ve gazi ailelerimiz, malul ve gazilerimiz faydalanabilecekler. Şehit ailelerimiz ve gazilerimize tanınan istihdam hakkı var ama bu hak sayı kısıtlamaları nedeniyle doğru düzgün uygulanamıyor. Bunu kaldıracağız; şehit ailelerimiz ve gazilerimiz bu haklarından sonuna kadar faydalanacaklar. Şehit anne ve babalarına asgari ücretin yarısı oranında maaş veriliyor. Neden yarı oranında veriliyor? Asgari ücret oranında bu maaşlar şehitlerimizin anne ve babalarına verilecek. 18 Mart Şehitler Gününde şehit yakınlarına, 19 Eylül Gaziler Gününde gazilerimize birer maaş ikramiye sağlayacağız. Çünkü onların her zaman huzurlu, rahat bir nefes almaya herkesten çok ihtiyaçları var. 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanun kapsamında malul gazi olanların çalışmayan eşlerinin emekliliği için devlet gereğini yapacak. Malul gazilerimiz bizler gibi yurtdışına çıktıklarında bizler gibi konsolosluk hizmetlerinden faydalanacaklardır. Dünyada her ulus ve devlet için malul gaziler ve şehit aileleri her türlü onuru ve ayrıcalığı herkesten çok hak ediyorlar. Daha yapacak çok şeyimiz var. Eğitimde de şehit ve gazi çocuklarımızın yurtiçi ve yurtdışında her seviyede eğitimleri desteklenecek, ilgili kurumlarca ücretleri karşılanacak. Evleri olmayan şehit ailelerimiz ve gazilerimiz var. Onlar içinde bir kereye mahsus olmak üzere TOKİ tarafından kendilerine bedelsiz konut verilecek. Mülk edinecekler; onlarında kendi mülkiyetlerinde evleri olacak. Şehit ailelerimiz ve gazilerimiz tüm kamu misafirhanelerden koşulsuz, üst düzey kamu yöneticileri gibi faydalanacaklar. Bunların hepsini ve daha fazlasını gerçekleştireceğiz. Çünkü tüm şehit ailelerimiz ve gazilerimiz bunları fazlasıyla hak ediyorlar” dedi.
“65 GÜN OLDU.. KİM BU MAFYADAN RÜŞVET ALAN SİYASETÇİ”
Muharrem Erkek konuşmasının devamında Mayıs ayında katıldığı bir televizyon programında mafyadan ayda 10 bin dolar alan siyasetçi iddialarını ortaya atan Süleyman Soylu’nun iddialarına getirdi. Erkek; “CHP olarak milletimiz adına, seçmenlerimiz adına son derece haklı ve meşru sorularımızı sormaya devam edeceğiz demiştik. Bugün de soruyorum; İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 24 Mayıs tarihinde bir televizyon kanalında milletin huzurunda; mafyadan her ay düzenli olarak bir siyasetçinin 10 bin dolar maaş aldığını söyledi. Ne kadar kirli bir siyaset. Bu siyaseti kirletenler maalesef yargı önünde hesap vermiyor. 65 gün oldu. Televizyonlarda bir İçişleri Bakanı bunu söylüyor; 65 gün geçti halen bir Cumhuriyet Savcısına İçişleri Bakanı mafyadan düzenli para alan siyasetçinin ismini vermedi. Bu ne anlama geliyor; Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte, çünkü İçişleri Bakanı ona bağlı, İçişleri Bakanı yüz kızartıcı bir suçun, kirli bir suçun üzerini örtüyorlar. Bilerek ve isteyerek. Neden üzerini örtüyorlar? Herhalde çok yakınlarında bir isim bu kişi. Cumhuriyet Savcıları da soramıyor; “Bu ismi bildirin” diyemiyorlar. Yada adı geçen isim hakkında herhangi bir soruşturma açamıyor. Çünkü yargıda, Cumhuriyet Savcıları da vesayet altında” dedi.
“BÖYLE BİR İÇİŞLERİ BAKANINI TÜRK MİLLETİ HAK ETMİYOR”
Süleyman Soylu’nun bir bakan olarak suçu ve suçluyu gizlediğini bunun da bir suç olduğuna dikkat çeken Muharrem Erkek; “İçişleri Bakanı milletin gözü önünde her gün suç işlemeye devam ediyor. Bir kamu görevlisinin bir suçun üzerini örtmek de suçtur. 84 milyon vatandaş olarak bizler; suç işleyen ve yüz kızartıcı bir suçun üzerini örten bir İçişleri bakanına nasıl güveneceğiz. Böyle bir İçişleri Bakanına nasıl güvenebileceğiz? Böyle bir İçişleri bakanı suçla nasıl mücadele edebilir? İşte bu yüzden uyuşturucu, hırsızlık, kasten öldürme suçlarında ciddi artışlar var. Çünkü Türkiye’de gerçek anlamda suçla mücadele edemeyen bir saray iktidarı ile karşı karşıyayız. 65 gündür savcılığına mafyadan düzenli maaş alan siyasetçinin kimliğini bildirmeyen Süleyman Soylu’yu istifaya davet ediyoruz. Böyle bir İçişleri bakanını Türkiye ve milletimiz hak etmiyor” dedi.
128 MİLYAR DOLAR NEREDE?
CHP Genel başkan yardımcısı Muharrem Erkek açıklamalarının devamında; “Sezgin Baran Korkmaz aklanmak için 10 milyon avroyu kimlere verecekti? Kaydettiği konuşmaları tüm Türkiye önünde dinledik. 10 milyon avro eski parayla 100 trilyon lira yapıyor. Aklanması karşılığında bu para kimlere gidecekti. Savcılar bunları neden sormuyor? Bunların ucu nereye dayanıyor? Cumhuriyet Savcılarımızı da bir kez daha göreve davet ediyoruz. 128 Milyar dolar nerede? Merkez bankasındaki 128 milyar dolar; Milletin parası nerede? Milletimizin parası hangi tarihlerde, hangi kur üzerinden kimlere verildi açıklamıyorlar. Tüm sorunları halının altına süpürmeye çalışıyorlar ama halının altında da yer kalmadı. Üç maymunu oynamayın, bu soruları cevaplamak zorundasınız. Bugün ülkemizde siyasi ahlak olmadığı için bugün ülkemizde yolsuzluk olduğu için yoksulluk büyüyor, işsizlik artıyor. Milyonlarca aile açlık sınırının altında yaşıyor adalet olmadığı için” dedi.
“TÜRK HALKININ YARISI AÇLIK SINIRININ ALTINDA YAŞIYOR”
Türk halkının açlık sınırı altında yaşadığını, buna rağmen iktidarın lüks ve şatafattan bir türlü vazgeçmediğine dikkat çeken Muharrem Erkek; “Asgari ücret net 2 bin 825 lira, açlık sınırı 3 bin 500 lira. Bizim çalışanlarımızın yüzde 50’si asgari ücretle çalışıyor. Bunun anlamı da milyonlarca insanımız açlık sınırı altında yaşıyor demektir. Bu mudur adalet? Adalet, liyakat, hakkaniyet bir kişinin 4 maaş alması mıdır yoksa dört kişinin 1 maaş alması mıdır? Üniversiteli gencimiz işsiz gezip intihar ederken; saray ve çevresi 2-3 maaş 4 maaş almaya devam ediyor. Hâlbuki utanmaları gerekir. İnsanlar açlık sınırı altında yaşarken; intiharlara sürüklenirken uçan saraylarda, yazlık, kışlık sarayda yaşayanlar büyük bir sorumsuzlukla yaşamaya devam ediyorlar. CHP olarak tüm haklı ve meşru soruları sormaya devam edeceğiz. Mafyadan düzenli rüşvet alan siyasetçi kim? Sezgin Baran Korkmaz aklanması için kimlere para verecekti? Mafyanın, FETÖ’nün siyasi ayağı nerede? Tüm bu sorular haklı bir şekilde sorulmaya devam edilecek ve bir gün gelecek göreceksiniz; bir savcı çıkacak ilgilileri çağıracak ve bu soruları soracak. Gerekli soruşturmaları mutlaka yapacaktır” dedi.
“20 YILDIR ÜLKEYİ YÖNETENLER SİYASİ AHLAK YASASI ÇIKARTAMIYOR”
Türkiye’de siyasetin kirlendiğini ve bu kirlenmeyi önlemek için siyasi ahlak yasasının şart olduğunun altını çizen Erkek; “Siyaset bu kirlenmeyi hak etmiyor. Siyaset bu değildir, siyaset ayrıca zenginleşme aracı da değildir. Siyaseti mutlaka bu kirlenmeden kurtaracağız. Onun için CHP olarak diyoruz ki; ilk seçimde millet ittifakı olarak iktidar olacağız ve ilk yapacağımız iş siyasi ahlak yasasını mutlaka çıkartacağız. Bugün bir bakan kendi şirketinden kendi bakanlığına mal satabiliyorsa, bu siyasi ahlakla, hiç bir şeyle bağdaşmaz. Ama maalesef bugün ülkemizde siyasetin kodları belli değil. 20 yıldır Türkiye’yi tek başına yönetenler siyasi ahlak yasasını çıkartamıyorlar” dedi.
“TÜKENMİŞLİK SENDROMU YAŞAYAN SARAY İKTİDARI..”
CHP genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek açıklamalarının devamında; “Tükenmişlik sendromu yaşayan saray iktidarı Türkiye’nin ağır sorunlarını çözemiyor. Ülkemizi uçuruma sürüklemeye devam ediyorlar. Bu gidişata hep birlikte, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne inanan milyonlarca vatandaşımızla birlikte dur diyeceğiz. İlk seçimde gidecekler. O kadar korkuyorlar ki; seçim kanununda oynamaya başladılar. AKP ve siyasi ortağı MHP seçim kanununu değiştirmeye hazırlanıyorlar. Ama demokratikleşme yönünde değil; ‘İktidarımızı nasıl sürdürebiliriz, mecliste çoğunluğumuzu nasıl devam ettirebiliriz’ korkusuyla.. Mesela seçim barajını tartışıyorlar. Ne kadar ayıp değil mi? 12 Eylül darbe hukukunun bir demokrasi ayıbı olan yüzde 10 barajı” dedi.
“SEÇİM YASASIYLA OYNAMAYA BAŞLAMIŞLARSA GİDİCİDİRLER..”
AK Parti ve MHP arasında Seçim Kanunun değişikliği çalışmalarının sonuçsuz kalacağını, iktidarın demokratikleşme adımı için değil iktidarını korumak için seçim yasasını değiştirmeye çalıştığını iddia eden Erkek; “Hani Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde istikrar sorunu hani olmayacaktı? Hükümet zaten meclisin içerisinden çıkmıyor; Cumhurbaşkanı meclis dışından istediğini bakan olarak atıyor. O zaman baraj neden var? O zaman mecliste yüzde 1 oy alan partinin dahi temsil edilmesinden korkuyorsunuz? Temsilde adaletten neden korkuyorsunuz? Derdiniz ne, korkunuz ne? Kaldırın barajı, sıfırlayın barajı? Hani bu sistemde hükümet sorunu yoktu? Barajı halen neden savunuyor ve tartışıyorsunuz? Seçim kanununu değiştirerek iktidarlarını sürdürebileceklerini sanıyorlar. İstanbul yaşananları hatırlatmak istiyorum. İlçe seçim kurulu başkanları, İstanbul’da görev yapan birinci sınıf hakimler talimatlarına uymadıkları, seçim kanununa ve yasalara uydukları için haklarında soruşturma açtılar. Emekliye ayrılanlar, hastalananlar oldu hakimlerden sandık kurulu başkanlarından. Korkunun ecele faydası yok. Türkiye o kadar büyük bir ülkedir ki; her türlü korkuyu yenebilecek güçtedir. Korkmayın, bir iktidar seçim kanunlarında oynamaya başlamışsa zaten yolcudur Abbas bağlasan durmaz. Gidecekler. Neden korkuyorsunuz? Millet size bu yetkiyi verdi ve milletimiz ilk seçimde bu yetkiyi sizden ilk seçimde alacak” dedi.
“KADIN SPORCULARIN ŞORTLARINDAN RAHATSIZ OLAN KARANLIK ZİHNİYET..”
Tokyo Olimpiyatlarında önceki şampiyonu yenen Türk Kadın Voleybol Milli Takımının zaferinden rahatsız olan bazı çevrelerin milli oyuncuları hedef alması tepkiyle karşılanmıştı. Kadın sporcuların hedef gösterilmesine tepki gösteren Muharrem Erkek; “Türkiye’yi bugün yöneten zihniyet, Türkiye’yi çağdaş uygarlık düzeyine ulaştıramaz. Yeniden kadın voleybol milli takımımızı büyük bir saygıyla selamlıyorum. Olimpiyatlarda ülkemizi başarıyla temsil eden Busenaz Sürmeneli’yi Urfalı Merve’yi bir kez daha saygıyla selamlıyorum. Bugün maalesef ülkemizde spor yapan kadınların şortlarından rahatsız olan, onlara dil uzatan karanlık bir zihniyetle karşı karşıyayız. Bu zihniyetin kazanmasına Türkiye asla ama asla müsaade etmeyecektir. Kadınlarımızı evlerine kapatmaya çalışan bu zihniyet asla başarılı olamayacaktır. Yazar Simone Kuper’in bir kitabı vardı. Kitabının adı ‘Futbol asla sadece futbol değildir’ idi. Bizde bugün ‘Ülkemizde voleybol asla sadece voleybol değildir’ diyoruz. Olimpiyatlarda bugün mücadele eden tüm kadınlara, ülkemizde yaşamın her alanında mücadele eden tüm kadınlarımıza yürekten teşekkür ediyoruz. Çünkü kadının özgürlük mücadelesi, yalnızca özgürlük mücadelesi değildir. Erkeği ile bir toplumun özgürleşmesidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin en temel hedefi, vizyonu kadın erkek eşitliğidir. Çünkü kadın ve erkeğin eşit olmadığı bir toplum asla yükselemez. Buradan iktidarında akıl hocalığını yapan karanlık zihniyete de sesleniyorum; ‘demokrasi öznesi insandır. Kadın, erkek dememiş, zengin yoksul, Hıristiyan Müslüman denmemiş, özgür bireydir’. Onun için yaşamın her alanında mücadele eden özgür kadınlarımızı bir kez daha saygıyla selamlıyoruz” dedi.
“HEP BİRLİKTE HUZUR VE KARDEŞÇE YAŞAYACAĞIMIZ GÜNLER YAKIN..”
AK Parti iktidarının son günlerini yaşadığını Millet İttifakının iktidara gelince ülkenin sorunlarını çözeceğini belirten Muharrem Erkek; “CHP olarak etnik görüşü, siyasi görüşü, yaşam tarzı ne olursa olsun hiç kimseyi ötekileştirmedik, ötekileştirmeyeceğiz. 84 milyon vatandaşımızla birlikte huzur ve barış içerisinde birlikte yaşayacağız. Bugün ülkemiz bu sorunları yaşıyor çünkü bugün ‘Türkiye’nin Taliban’ın inancıyla ters bir yanı yoktur’ diyen maalesef bir cumhurbaşkanı vardır. Bunu söyleyen bir AKP Genel Başkanı var maalesef. Şunu vurgulamak istiyoruz; Erdoğan hükümeti temsil ediyor, devlet ayrı şeydir hükümet ayrı şeydir. Ama bugün parti genel başkanlığı yoluyla devlet yönetimi sebebi ile bu sorunları yaşıyoruz. Onun için üç yılda tüm sistem iflas etti. Tüm politikaları iflas etti iktidar ve Erdoğan’ın. Dış politikası da iflas etmiştir. Ama mutlaka ve mutlaka ‘Yurtta barış, dünyada barış’ temelinde dış politikayı yeniden tesis edeceğiz. Hükümeti temsil eden Erdoğan kendini Taliban ile yan yana hissedebilir, Taliban ile yan yana durabilir. Ama Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşlarının kurduğu çağdaş Türkiye Cumhuriyeti Taliban ile asla ama asla yan yana durmayacaktır. İnsanlık tarihine baktığımız zamanda; insanlığın özgürlük mücadelesinin daima başarılı olduğu görülmüştür. Bizde tüm dostlarımızla, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne inanan tüm vatandaşlarımıza iktidar olacağız. Önce emeklilerimizin, çalışanlarımızın, esnafımızın kronikleşmiş sorunlarını çözeceğiz. Sonra büyük bir toplumsal uzlaşma ile demokratik bir hukuk devleti için Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi, bağımsız ve tarafsız yargıyı tesis edeceğiz. 84 milyon vatandaşımızın yaşamlarının önünde sınırlamaları kaldıracağız, tüm hak ve özgürlükleri güvence altına alacağız. Çünkü özgürlük geldiği zaman ekonomik özgürlük de gelecek. Bunu çok çok iyi biliyoruz. CHP olarak aydınlık ve güzel günlere milletimizle birlikte yürüyeceğiz. Kimsenin hiçbir endişesi olmasın mutlaka bu adaletsiz düzeni değiştireceğiz” dedi.
Editör: TE Bilisim