"Gestaş zamları, alakasız harcamaların sonucu mu?" "Gestaş zamları, alakasız harcamaların sonucu mu?"
Kadına yönelik şiddete dikkat çekmek ve gerekli yasaların yapılması için kamuoyu oluşturmak adına 'Dünyayı Turuncuya Boya' sloganıyla sürdürülen kampanyaya Biga'dan da destek geldi. Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Sensiz Bir Eksik Derneği, CHP Biga Kadın Kolları ve İyi Parti Biga Kadın Kolları, Biga Kapalı Çarşı önünde basın açıklaması gerçekleştirdiler. Açıklamaya katılan kadınlar, turuncu maske taktılar. Açıklamayı Sensiz Bir Eksik Derneği Başkanı Çizem Özer okurken; CHP Biga İlçe Kadın Kolları Başkanı Özge Elmas ile İyi Parti Biga İlçe Kadın Kolları Başkanı Gülay Özer de yer aldılar. CHP Biga İlçe Başkanı Osman Öztürk ile Bigalı Mehmet Çavuş Derneği Başkanı Necdet Özer de açıklamaya katılarak destek verdiler. Açıklamada kadınlar; 'İstanbul sözleşmesi yaşatır! Haklarımızdan ve yaşamlarımızdan vazgeçmiyoruz', 'Kadına şiddete hayır', 'Kadına değil, şiddete dur de', 'Kadına şiddet, insanlığa ihanettir', 'Öldüren sevgi istemiyoruz' sloganlarının yazılı olduğu pankart ve dövizler kullandılar. İŞTE O AÇIKLAMA: Bugün 25 Kasım 2021 yani Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü! 25 Kasım ile ilgili sözlerimize başlamadan önce, 20 Kasım'da çocuk hakları gününün tüm dünyada  kutladığımız çocuklarımızın uğradığı, fiziksel psikolojik  ve ekonomik şiddete dikkat çekmeden  ve mücadelemizin çocukların daha eşit ve adil bir dünyada yaşayabilmesi için olduğunu buradan deklare etmekte fayda görüyoruz! Gönül isterdi ki bu 25 Kasım'da kadına uygulanan, sosyal, ekonomik, psikolojik ve siyasal şiddeti konuşalım. Ancak bugün, ülkemizde ve dünya da kadınlardan en temel hakkı olan yaşam hakkı sırf kadın oldukları için çalınıyor! Dünyanın her yerinde kadınlar şiddete, tacize, tecavüze maruz kalıyor ve şüpheli bir şekilde öldürülüyorlar, katlediliyorlar. Kimi zamanda yaşadıkları şiddeti, tacizi ve tecavüzü ataerkil normlardan dolayı susmak zorunda kalıyorlar ‘’Beni suçlu bulurlar, erkeği korurlar ben kötü olurum’’ diyorlar, Kadınlar ataerkil topluma göre karar vermek zorunda kalıyorlar. Sonra, Bir yönetici çıkıyor kadınlar hakkında hüküm veriyor, kadın gülmesin konuşmasın diyor biri çıkıyor, eril aklıyla koltuğundan kadınlara fetva vermeye, akıl vermeye kalkıyor. Dahası da var, korona virüs salgınındaki karantina dönemlerinde Herkesin evde kalması gerektiği bu süreçte, kadına şiddet yüzde 70 arttı bu ülkede. Pandemi tedbirleri normalleşti ama kadınlar için hayat NORMALLEŞMEDİ. Hayatın hiçbir alanında kadınlar için hayat normalleşmedi. Kadınlar evlerinde, sokak ortasında insanların gözü önünde, iş yerlerinde, çocuklarının önünde öldürülmeye devam ediyor. Evli oldukları, birlikte oldukları, reddettikleri, tanımadıkları erkekler tarafından ÖLDÜRÜLÜYOR. Kadınlar, yemek tuzlu olmuş diye, garsona neden tebessüm etmiş diye, sofraya tabak neden geç konmuş diye, neden boşanmak istiyor diye ölüyorlar. Geçtiğimiz ay 21 kadından 11’i ateşli silahla öldürüldü. Biri ilimiz de Çanakkale’deydi. Bir kadın öldürüldüğünde akla ilk gelen şey üzerindeki kıyafetin ne olduğu ya da nerede olduğu... Bu ülkede, bir üniversiteli bir kadın Gülistan Doku tam 691 gündür kayıp, nerede olduğunu bilen yok. Her gün en az bir kadın öldürürken İstanbul Sözleşmesi kaldırıldı bu ülkede, İstanbul Sözleşmesi kaldırıldığından bu yana 240 kadın öldürüldü bu ülkede. Geçen sene 25 Kasım’da ve 8 Mart'ta aramızda olan Pınar Gültekin, Duygu Delen, İpek Er, Aleyna Çakır, Gamze Acar, Melek Aslan, Hazal Tektaş Duygu Çelikten, Zeynep Şenpınar'lar ve diğerleri bu sene olamayacaklar. İstiyoruz ki, KATİLLER İNDİRİM ALMASIN. Tecavüz ederken suçüstü yakalanan ERKEK, henüz tecavüz gerçekleşmediği için "yarım kaldı" indirimi aldı bu memlekette. Tecavüzünü kameraya kaydeden sapık "eski sevgilisiymiş" indirimi aldı. "Tecavüzde bağırmıyorsa, rıza göstermiş sayılır" indirimi alan var bu ülkede Üvey kızına tecavüz edip, " kızın ruh sağlığı bozulmadı raporu"yla indirim alan var. Tecavüz edip, hamile bırakan, sonra da "zaten bakire değildi" indirimi alan var. Tanımadığı birine saati soran eşini delik deşik ederek öldürüp "cilve yaptı" indirimi alan var. Eşini katledip, "kot giyiyordu, piercing takıyordu, çantasında doğum kontrol hapı buldum" indirimi alan var. Kadın programında, "babam bana tecavüz etti" diyen kızını öldürüp, "babasını kamuoyunda mahcup etti" indirimi alan var. Mahkemeye takım elbiseyle geldi diye "iyi hal" indirimi alan seri tecavüzcü var. Karısını 36 yerinden bıçaklayan adam, kuzenine tecavüz eden adam bir takım elbise, bir ceket, bir kravat ile mahkemede kurtarıyor işi. İyi hal indirimi, saygın duruş indirimi, tahrik indirimi, bakire değildi indirimi... İşte bu yüzden kadın cinayetleri politiktir! İşte bu yüzden yargı da devlette ataerkildir. İşte bu yüzden 6284 sayılı kanun erkin uygulanmalı ve Neden iptal edildiğini bile hala anlayamadığınız İstanbul Sözleşmesi tekrar yürürlüğe girmeli. Bu ülkede iptal edilmesi gereken bir kanun varsa, tecavüzcünün çocuk katillerinin ve kadın katillerinin "takım elbise "indirimi almasına sebep olan kanundur... Bu ülkede iptal edilmesi gereken bir kanun varsa, kendisini başka erkeklerle birlikte olmaya zorlayan ve sistematik şekilde şiddet uygulayan kocasını öldüren "Çilem Doğan’ın’’ meşru müdafaa hakkını çalan kanundur. Bu ülkede iptal edilmesi gereken bir kanun varsa, Kadir Şeker’i şiddete sessiz kalmadı diye mahkum eden kanundur! Bu ülkede hiçbir kadın ölmesin diye, öldürülmesin diye sürsün mücadele! Bizim mücadelemiz de bunun için, bu ülkede artık kadın ve çocuk ölmesin, taciz ve tecavüze uğramasın diye! Kadınlar gece yarısı sokağa çıkarken korkmasın, kimse kıyafetiyle yargılanmasın, diye. Emine Bulut'lar çocuklarının gözü önünde 'ölmek istemiyoruz' demesinler, Özgecan Aslan'lar harput köfte yiyebilsinler, Ceren Özdemir'ler oyuncu olabilsinler, Leyla’lar, Müslüme’ler sokaklarda özgürce güvenle oynayabilsin istiyoruz! İstiyoruz ki anıt sayaç sistemine artık başka tuğlalar eklemesin. Bu amaçla kurulan derneğimiz, katledilen tüm kadın ve çocukların ayak seslerini yaşatacak bu sokaklarda meydanlarda! Bu sebeple 25 Kasım kadına şiddetle mücadele ve dayanışma gününün rengi olan turuncu ile dikkat çekmeye "şiddete dur de, tarafını göster" sloganıyla öncelikle tüm kadın arkadaşlarımızı 16 gün boyunca turuncu kıyafetler giymeye, sosyal medyada paylaşmaya ve "#canakkaleyituruncuyaboya#dunyayi etiketlerinde paylaşımlar yaparak dayanışmaya davet ediyoruz! DAYANIŞMAYI BÜYÜTMEK İÇİN,BİZE KATILIN ÇÜNKÜ SENSİZ BİR EKSİĞİZ! Ve tekrar ediyoruz. Susmuyoruz , Korkmuyoruz! İstanbul sözleşmesi geri gelecek ve etkin uygulanacak!6284 sayılı kanun erkin uygulanacak! Bir kişi daha eksilmeyeceğiz çünkü sensiz bir eksiğiz! Şiddete karşı bizimle aynı kararlılıkla yanımızda olan erkeklere de selam olsun! Hep bir ağızdan haykırıyoruz! Kadınlar yaşasın diye, yaşasın kadınlar...

Editör: TE Bilisim