KUPÜRLERDEN YANSIYANLAR
Atatürk’ün naaşı 10 Kasım 1953 tarihinde, ölümünden 15 yıl sonra Anıtkabir’e defnedildi. Biga’da yayınlanan Biga’da Sabah Gazetesi, 11 Kasım 1953 tarihli sayısında Türkiye’nin her yerinden gittiği halde, neden Biga’dan Anıtkabir’e toprak gitmediğini şu satırlarla soruyor:
“Aziz Atatürk’ün Anıtkabrine Biga’dan umumi meşhetlikten (şehitlikten) ve dolayısıyla Türk İstiklal mücadelesinin kahramanlarından Hamdi ve Kani Beylerin toprağından bir avuç olsun neden götürülmedi?
Kim götürecekti… Evvela buna Belediye Reisinin. Bilhassa kasabayı temsilen Belediye Meclisinin teşebbüs etmesi gerekiyordu.
Saniyen (ikinci olarak) Gençlik Kulübünün hareket halinde bulunması en büyük vazifesi idi.
Maalesef her ikisi de bu ulvi vazife uğruna battal (değersiz, kullanılmaz) eski paralarımız kadar yararlı olmadıklarını hareketleriyle ispat ettiler.
8 Teşrinisani (Kasım) 1953 günü akşamı bir vatandaşın 500 lira mevcut naktini Biga’dan Anıtkabir’e toprak götürmek kaydıyla ortaya koyduğu bir hakikattir. Bunun niçin akamete uğramış olduğu da malumumuz ve fakat hüsranımızdır.”
Bitaraf imzalı bu yazıda ve sonraki günlerdeki günlerde yayınlanan yazılarda kimin 500 lira nakti yardımda bulunduğu belirtilmemiş. Ancak 25 Kasım’da yayınlanan bir sonraki sayıda şöyle bir cümle dikkat çekiyor:
“Atatürk’ün Anıtkabrine Çanakkale yolu ile Biga’dan da toprak gitmiştir. Belediye Başkanımızın arzusu ile duyururuz.”
***
Acaba “Bunun niçin akamete uğramış olduğu da malumumuz ve fakat hüsranımızdır” Cümlesinde ne demek isteniyor?
Anıtkabir’e Biga’dan toprak gitmesi için 500 lira yardımda bulunmak isteyen kimdi?
Biga’dan toprak gittiyse, kararı Belediye Meclisi kayıtlarında var mıdır?