Muhtar gözyaşlarıyla uğurlandı Muhtar gözyaşlarıyla uğurlandı
TEMA Vakfı, Kazdağları yöresine ilişkin madencilik raporu yayınladı. Raporda Biga Yarımadası ve Ege'nin kuzeyinde yer alan 1 milyon 697 bin hektarlık alanın yüzde 79'unun madencilik ruhsatlı olduğu belirtildi. Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA), Kazdağları madencilik raporunu yayınladı. Rapora göre, Kazdağları’nın yüzde 79’u maden ruhsatlı. TEMA'nın raporu şöyle: "Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne (MAPEG) göre çalışma alanında toplam ruhsat alanı 1.294.335 hektardır. Alan ihale, arama ve işletme safhalarındaki 1.634 ruhsata bölünmüştür. MAPEG’den elde ettiğimiz IV. Grup ruhsatların  alansal dağılımına göre çalışma alanının %79’u (aktif ruhsatlar ve ihale alanları) ruhsatlandırılmıştır. Bu ruhsatların %41’i aktif ruhsatlardan oluşur. Aktif ruhsatların %57’si arama, %43’ü ise işletme ruhsatı safhasında bulunur. Ruhsatların %38’i ise ihale alanı olarak ruhsatlandırılmıştır. Tüm çalışma alanının sadece %21’i herhangi bir IV. Grup maden ruhsat sahası olarak tanımlanmamıştır. Ruhsat sahası olarak tanımlanmayan bu alanların büyük bölümünün verisi olmayan alanlardan oluştuğu ve potansiyel birer ruhsat alanı olarak değerlendirilebileceği de göz ardı edilmemelidir. Çalışma kapsamında farklı arazi kullanımlarına (orman, tarım, koruma alanı vb.) göre ruhsatlandırılan arazi miktarları da analiz edilmiştir. Ruhsatların farklı arazi kullanım türlerine göre dağılımına bakıldığında, çalışma alanındaki orman varlığının %80’inin madencilik yapılabilecek alan olarak belirlendiği görülmüştür. Çalışma alanının %41’i aktif ruhsat sahalarına tahsis edilmiştir. Bu aktif ruhsatların %57’si işletme, %43’ü arama ruhsatı statüsündedir. Orman alanlarının %39’u ihale ruhsat alanları için tahsis edilirken, tüm orman varlığının ise sadece %20’si herhangi bir ruhsat sınırına dahil değildir. Maden ruhsatlarının uluslararası ve ulusal koruma mevzuatı ile korunan alanlara dağılışını incelediğimizde de benzer bir durum ile karşılaşılmaktadır. Gen koruma, kent ormanı, muhafaza ormanları, tohum meşcere alanı, tabiat parkı, tabiatı koruma alanı, milli park, özel çevre koruma bölgesi ve doğal sit alanı gibi farklı koruma statüleriyle korunan alanların %55’i madencilik yapılabilecek alanlar olarak belirlenmiştir. %73’ü ihale alanlarında bulunurken, %26’sı aktif ruhsat alanlarına tahsis edilmiştir. Korunan alanlar içinde madencilik faaliyetleri açısından en dikkat çekici alanlardan biri milli parklardır. Milli Parklar'ın %54'ü ihale ruhsat alanlarında kalmaktadır. Bu alanlardan biri olan Kaz Dağları Milli Park Alanı'nın %80'i Troya Milli Parkı’nın ise %10’u ihale ruhsat alanında kalmaktadır. Canlı tür çeşitliliği bakımından büyük öneme sahip olan önemli doğa alanları (ÖDA) alanlarının büyük bölümü de madencilik faaliyetlerinin tehditi altındadır. ÖDA alanlarının %55'i ihale ruhsat alanlarında, %40’ı ise aktif ruhsat alanlarında yer almaktadır. Aktif ruhsatların ise %43’ü işletme safhasındadır. ÖDA alanlarının sadece %5’si herhangi bir ruhsat alanına dahil değildir. ÖDA alanı ruhsat istatistiklerinde Biga Dağları ve Kaz Dağları ruhsat yoğunluğu ile dikkat çeker. Biga Dağları’nın %45’i aktif ruhsat alanında kalırken, Kaz Dağlarının da %26’sı aktif ruhsat alanındadır. Biga Dağları'nın %54’ü, Kaz Dağları'nın ise %64’ü ihale ruhsat alanında kalır. Kaz Dağları Yöresi zengin doğal varlıklarının yanında tarihi ve kültürel birçok önemli alana da ev sahipliği yapar. Bu alanların içinde doğrudan kültürel miras alanları olan arkeolojik sit alanları, korunması gerekli taşınmaz kültür varlıkları, sit alanları ve kentsel sit alanlarının toplamı 103.586 hektardır. Bu alanların %66’sı maden alanı (aktif ruhsat ve ihale) olarak ruhsatlanmıştır. Arkeolojik sit alanlarının %42’si aktif ruhsat sahası, %23’ü ihale sahası alanında yer alıyorken, Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıkları’nın %81’i, sit alanlarının %60’ı ihale ruhsat alanında yer alır. Haritada işaretlenen tek kentsel sit alanının tamamı ise aktif ruhsat alanındadır. Ruhsat alanları içinde kalan kültür varlıklarından bir örnek olarak Troya Milli Parkı’nın %10’u ihale ruhsat alanındayken, Bergama’da bulunan Pergamon Antik Kenti'nin tamamı ihale ruhsat alanındadır. Tarımsal üretimiyle öne çıkan bu zengin coğrafyada tarım alanlarının %41’i aktif ruhsat sahasında, %37’ü ihale sahasındadır. Tarım alanlarının sadece %22’si herhangi bir ruhsat alanına dahil edilmemiştir. Aktif ruhsat sahalarının %64’ü arama, %36’sı işletme statüsündedir. Türkiye’nin önde gelen tarımsal üretim merkezlerinden olan Biga, Bayramiç, Ezine, Burhaniye ve Bakırçay ovaları ruhsat yoğunluğunun dikkat çektiği alanlardır. Çalışma alanındaki büyük ovaların (112.610 ha) %40’ı ihale ruhsat alanında, %20’si aktif ruhsat alanında yer almaktadır. Kaz Dağları Yöresi Biga Çayı Alt Havzası, Üst, Orta ve Alt Kuzey Ege Alt Havzaları ve İvrindi Alt Havzalarına bölünmüştür. Genel olarak havza alanlarının %31’i aktif ruhsat alanı, %42’si ise ihale ruhsat alanı içinde yer almaktadır. Havzaları daha detaylı incelediğimizde alt havzaların tamamının ciddi bir ruhsat baskısı altında olduğunu görürüz. İçinde Bayramiç ve Ezine ovalarının bulunduğu Üst Kuzey Ege Havzası’nın %37’si aktif ruhsat alanında yer alırken, %46’sı ihale ruhsat alanındadır. Yine içinde Çanakkale kent merkezi ile birlikte Çanakkale, Lapseki ve Biga ovalarının yer aldığı Biga Alt Havzasının %32’si aktif ruhsat alanındayken, %27’si ihale ruhsat alanındadır. Her geçen yıl Maden Kanunu'nda yapılan değişiklikler bizi neredeyse her karışı madenler için ruhsatlandırılmış bir Kaz Dağları Yöresi ile karşı karşıya bırakmaktadır. Milyonlarca yılda oluşmuş doğal varlıkların ve binlerce yıllık kadim kültürün söz hakkı raporda gösterilen madencilik ruhsatlarının faaliyete geçmesiyle yok olacaktır. Raporun ortaya koyduğu sonuçlar hem Kaz Dağları Yöresi'nde hem de Türkiye genelinde ekolojik temelli, bütüncül, tarımsal üretimi önceliklendiren “arazi kullanım planlamasına ve koruma yaklaşımına” ihtiyaç olduğunu göstermektedir. 5403 sayılı “Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu”nu arazi kullanım planlarının hazırlanması konusunda gerekli hükümleri içerse de kanunun yasalaştığı 2005 yılından bu yana bu konuda maalesef önemli bir ilerleme kaydedilememiştir. Dahası rapor doğa koruma alanlarından, önemli doğa alanlarına, tarım alanlarından meralara ekolojik, kültürel ve ekonomik değere sahip alanları madencilik uygulamalarına kapatan bir kanuna ihtiyaç olduğunu da göstermektedir. Sahip olduğu özellikler ile Kaz Dağları Yöresi madencilik faaliyetlerinden korunması gereken bir dünya mirasıdır. Geleceğimizin mirası doğal varlıklar madencilik faaliyetlerine tamamen kapalı doğa koruma statüleri ile korunmalıdır." KAYNAK: İSTANBUL GERÇEĞİ İNTERNET SİTESİ

Editör: TE Bilisim