ÇTSO Yönetim Kurulu 6Şubat Depremlerinin ikinci yıldönümünde Çanakkale kamuoyunun dikkatini çekmek amacıyla Prof.Dr. Naci Görür aracılığı ile “Dirençli Kent Çanakkale” konulu konferans organize etti. Konferansa; Çanakkale Valisi Doç.Dr. Ömer Toraman, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, İl Özel İdare Sekreteri Mustafa Altındağ, ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu, ÇTSO Meclis Başkanı Osman Okyay, ÇTSO Meclis üyeleri, öğrenciler, siyasi parti temsilcileri ve vatandaşlar katıldılar.
“KUZAY ANADOLU FAYININ İKİ KOLU ARASINDA; ÇÜRÜK ZEMİNDE OTURUYORSUNUZ”
Prof.Dr. Naci Görür konferansında yaptığı konuşmada Marmara Bölgesinde yıkıcı etkileri beklenen Kuzey Anadolu Fay hattında meydana gelebilecek depremlerin Çanakkale’yi de doğrudan etkileyebileceğine dikkat çekti. Prof.Dr. Naci Görür konuşmasında; “Çanakkale Kuzey Anadolu fay hattının kuzey ve güney kollarının tam arasında bulunmaktadır. Marmara denizinde beklediğimiz 7,2 ve 7,5 büyüklüğünde deprem mutlaka olacak ve Çanakkale bu büyük fay hattının iki kolu arasında kurulduğundan mutlaka Çanakkale’yi de etkileyecektir. Kuzey Anadolu fay hattının Kuzey kolu Saros körfezinden geçiyor. Bu kolda hareketlilik hızlı ve sürekli depremler meydana gelir ve enerjisini hızlı biriktirir. Güney kolu ise daha uzun ve yavaş bir şekilde enerji biriktirmesine ve görece olarak 50-100 km uzaksınız ama deprem 50-60 kilometre de fazla uzak sayılmaz. Deprem 100 kilometre bir alanın içerisinde zarar verir; kent merkezini de hayli etkiler. Kuzey ve Güney fay hatlarında 7 ve üzeri büyüklüklerde deprem üretebilir. dedi.
“BİR YERDE DEPREM OLMUŞSA YİNE OLACAKTIR”
Çanakkale’nin kuzey ve Güney’deki dağlık bölgelerin arasında ve deniz kenarında kurulduğuna dikkat çeken Prof.Dr. Naci Görür; “Bir bölgede bu kadar çok depremler olmuşsa; yine deprem olur. Bir yerde deprem olmuşsa yine aynı yerde, aynı büyüklüklerde deprem olur. Bu bir jeolojik kaidedir. Faylar tekerrür periyodunu doldurduğunda yine orada deprem olur. Çanakkale geçmişten günümüze büyük depremler yaşamış bir kentimizdir. Ancak geçmişten gelen de bir yanlışlık var oda kentin kurulduğu yerdir. Bir yerde deprem olmuşsa; mutlaka periyodunu tamamladığında aynı yerde aynı büyüklüğünde yine deprem olacaktır. Çanakkale ve bölgesinde geçmiş dönemden günümüze kadar çeşitli büyüklüklerde deprem oldu. Önemli olan depremin ne zaman olacağını bilmek değil; depreme hazırlıklı olmaktır” dedi.
“ÇANAKKALE ZEMİNİ ÇÜRÜKTÜR.. ÇANAKKALE DEPREMİN SEVDİĞİ BİR ZEMİNE KURULMUŞ”
Çanakkale kent merkezinin bulunduğu jeolojik zemine dikkat çeken Prof.Dr. Naci Görür; “Çanakkale çukur bir yerde ve yerleşim de burada. Kuzey ve güneyde sağlam dağlık alanlar var. Çanakkale’nin iki dağlık olan bölgesi arasındaki suyu bol, alüvyonlu, çürümüş bir alan. Topografya ve jeolojilerinin incelenmesi gerekiyor. Zemin alüvyonlu olduğundan deprem en çok bu bölgeleri sever. Kabul etmeliyiz ki, Çanakkale’nin zemini çürüktür, kimse kendisini de kandırmasın. Deprem dalgaları önce zemini sallar, yıkılıncaya kadar gitmez. Zemin sert olsa deprem vurur geçer ama Çanakkale zemini gibi yerlerde ise sallaması uzun sürer. Bizim binalarımız ivmeye dayanamaz, yandan darbe alırsa binalarımız devrilir. İvme ne kadar fazla ise; yıkım o kadar artar” dedi.
“ÇANAKKALE DEPREME DİRENÇLİ BİR KENT DEĞİL”
Türkiye’de “Depreme Dirençli Kent” kavramının bilinmediğine dikkat çeken Prof.Dr. Naci Görür; “Depreme Dirençli Kent demek, herhangi bir büyük deprem geçirdiğinde; o depremi minimum hasarla atlatan kenttir. Kent her depremde hasar alabilir ama bu hasar minimum seviyede ise o kent depreme dirençlidir. Depreme hazırlıklar belirli ölçüde Çanakkale’de yerel yönetim tarafından yapılmakta. Ama bizim ülkemizde maalesef ‘Depreme dirençli Kent nasıl olur’ bu tam olarak bilinmemekte. Çanakkale depreme dirençli bir kent değil. Olmak için çalışmalar sürmekte ama henüz daha deprem bakımdan diyemeyiz” ifadelerini kullandı.
“BİZ ON BİNLERCE İNSANIMIZI DEPREMDE KAYBEDİYORUZ; DİĞER ÜLKELER 5-10 KİŞİ”
Depreme Dirençli Kentler konusunda örnekler vererek konuşmasını sürdüren Prof.Dr. Naci Görür; “Mesela Güney Doğu’da bir deprem oldu; resmi rakamlara göre; 53 bin insanımızı toprağa gömdük. Tayvan’da da aynı büyüklükte bir deprem oldu, orada 10 kişi öldü. Onlarda kaza ile öldü. Japonya’da çok daha büyük depremler oluyor. 5-10 kişi tesadüfen oluyor. Bizde ise on binler ölüyor. Bizim ülkemiz deprem ülkesi. Bunu istesek de değiştiremeyiz. Bu toprakları terk etmedikçe deprem olacak. 14 milyon yıldan bu yana depremler devam ediyor. Milyonlarca sene de devam edecek. Depremlerde ölmememizin yolu Dirençli Kentler olmaktan geçer. Depremleri durduramayız, engelleyemeyiz her depremde on binlerce insanı toprağa veremeyeceğimize göre tüm kentleri depreme dirençli hale getirmeliyiz” dedi.
“25 YILDIR DEPREME HAZIRLANAMADIK; NİYETİMİZ YOK..”
İstanbul’da ve Marmara’da büyük deprem beklediklerini her fırsatta açıkladıklarını ifade eden Prof.Dr. Naci Görür; “25 yılda İstanbul’u depreme hazırlayamadık, aradan geçen tüm bu süreçte Türkiye’yi depreme hazırlayabilirdik. Ama hazırlayamadık. Olmayan tek şey niyet; niyetimiz yok. Nasıl yapabileceğimizi bilmediğimiz gibi niyetimiz de yok. Birlik ve beraberlik de olmadığı için bir şeye karar veremiyoruz. Dünyada Dirençli Kentler ve depreme hazırlık konusunda örnekler var. Amerika, özellikle Kaliforniya, Japonya, Brezilya, Hindistan, Çin, İtalya gibi birçok ülke Depreme Dirençli Kentlere sahip. Yunanistan’da bile bu hareketi görüyoruz. Bizden çok daha iyi olduklarını söylemem ama Yunanistan'ın Santorini Adası'nda yunan hükümeti gerekli önlemleri hızla aldı. Adayı boşalttı” ifadelerini kullandı.
“YEREL VE MERKEZİ YÖNETİMLER EL ELE VERMELİ; DİRENÇLİ KENTLER YARATMALI”
Depreme Dirençli Kentler yaratmak için Belediye Başkanları ve merkezi yönetimin mutlaka birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmesi gerektiğinin altını çizen Prof.Dr. Naci Görür; “Meclisten bir yasa çıkartmalıyız; bütün Türkiye’de kentleri depremlere hazırlama yasası olacak. Bu yasa Belediye başkanlarının bütün önündeki engeller temizlenecek, başkanı engelleyecek her türlü girişim ortadan kaldıracak. İşbirliği ve ortak akılla hareket edilmeli; devleti temsil eden vali işbirliği ile olacak. Bu işbirliği olmadan hiçbir kenti depreme hazırlayamazsınız. Yerel yönetim, belediye hazırlıkta görevi üstlenecek, hükümeti devleti temsil eden vali o belediye başkanına her türlü yardımı yapacak. Şeffaf ve hesap verilebilirlik olacak. Devlet kurumları da belediyeye kenti depreme hazırlarken öncelik verilecek. İkinci konu yeraltını da en az yer üstü kadar iyi bilmemiz gerekiyor. Kentin yayılımını biliyorsanız; o kentin bütün özelliklerini yer altında da bilmelisiniz. Yer altını ve davranışlarını bilmeden yer üstünü yapamazsınız. Yaparsanız günün birinde gelir yıkar. Kenti 250’şer metrekarelik alanlara bölüp yer altından en az 30 metre derinden karot örnekleri alınarak yer altını tanımak zorundayız. Üçüncüsü de bu hazırlıkları yaparken ihtiyaç duyulan finansmanı sağlamak. Devletin bir deprem fonu oluşturması lazım. Uzun dönemli ve düşül faizli kredileri vatandaşlara vermesi lazım” dedi.
“ÇANAKKALE HALKI DEPREM KONUSUNDA BİLİNÇLİ OLMAK ZORUNDADIR”
Çanakkale halkının da deprem konusunda bilinçli olması gerektiğini ifade eden Prof.Dr. Naci Görür; “Bir kentin vatandaşları bilinçli değilse; yetki belediye başkanına verilse de; başkan arkasını döndüğü anda kaçak kat çıkar, ruhsatsız binalar yapar. İmar afları kabul edilebilir değildir. Çanakkale halkı bilinçli olmalıdır, anaokulunda başlayıp, deprem dirençli olma konusunda eğitimler verilmelidir. Belediyelerde bu konularda Halk Eğitim koordinatörü olmalıdır. 24 saat halkı eğitmek için sokağa inebilmelidir. Çanakkaleliler deprem öncesi, deprem esnasında ve sonrasına yönelik hazırlıklar konusunda bilinçli olmalıdır” dedi.
“ÇTSO OLARAK; BİLİMSEL ETKİNLİKLERE EV SAHİPLİĞİ YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Konferansının sonunda vatandaşların sorularını da yanıtlayan Prof.Dr. Naci Görür’e günün anlam ve önemine atfen ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu tarafından plaket takdim edildi.
Konferans hakkında bilgi veren Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu: “Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası olarak, kentimizin geleceğine yönelik önemli bir konuyu ele almak üzere çok değerli bir bilim insanını Sayın Prof. Dr. Naci Görür’ü misafir ettik. Çanakkale, deprem gerçeği ile yüzleşmesi gereken bir şehir. Tarih boyunca birçok sarsıntıya tanıklık etmiş bölgemizin, bilimsel veriler ışığında değerlendirilmesi ve bu doğrultuda dirençli bir şehir planlamasının oluşturulması büyük bir önem arz etmektedir. Prof. Dr. Naci Görür'ün bizlerle paylaştığı bilgiler, şehrimizin depremselliği konusunda farkındalığımızı artırırken, afetlere karşı daha bilinçli ve hazırlıklı olmamız gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi” ifadelerini kullandı.
“KENTİMİZİN GÜVENLİĞİ İÇİN ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası olarak bilimsel etkinliklere devam edeceklerini belirten Selçuk Semizoğlu; “Konferansımızda, deprem risklerinin yanı sıra alınması gereken önlemler ve yapılması gereken çalışmalar detaylı bir şekilde ele alındı. Çanakkale'nin yapı stoğundan, kentsel dönüşüm gerekliliklerine, sanayi tesislerimizin ve ticaret merkezlerimizin afetlere dayanıklılığının artırılmasına kadar birçok kritik başlık gündemimizdeydi. Bilim ve teknik ışığında hareket ederek, yerel yönetimlerden iş dünyasına, sivil toplum kuruluşlarından akademik camiaya kadar tüm paydaşlarımızla iş birliği içinde olmalıyız. ÇTSO olarak, bu tür bilimsel etkinliklere ev sahipliği yapmaya ve kentimizin güvenliği için çalışmaya devam edeceğiz. Katkılarından dolayı Sayın Prof. Dr. Naci Görür'e ve konferansımıza ilgi gösteren tüm katılımcılara teşekkür ediyorum. Çanakkale'mizin deprem dirençli bir kent haline gelmesi için üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirme konusunda kararlıyız” dedi.
(Haber Merkezi)
