Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı yaptığı çalışmalar ile ön plana çıkmaya devam ediyor. Çanakkale Savaşlarının 100. Yılı olan 2015 yılında özel bir kanunla kurulan başkanlık, son olarak dalış camiasını da heyecanlandıran, savaşlarda batan gemilerin yer aldığı 1.Dünya savaşı temalı sualtı parkı ile de konuşuluyor.
Dalış Turizmi için uzun süredir projeyi çok ciddi bir şekilde yürüten Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir proje ile ilgili şu açıklamalarda bulundu; “Çanakkale Savaşları Gelibolu tarihi alan başkanlığı, Çanakkale Savaşlarının 100. Yılı olan 2015 yılında özel bir kanunla kuruldu. Çanakkale savaşlarının yaşanmış olduğu Gelibolu yarımadasını ihya etmek, Çanakkale ruhunu gelecek kuşaklara aktarmak ve oradaki Çanakkale ruhunu canlı tutmak adına çalışmalar yapıyor. 5 yıllık bir kurum. Çok çabuk toparladı ve kurumsallaştı. Şu anda dünyada kendinden bahsettiren bir özel bölge haline geldi. Amacımız Gelibolu Yarımadası’nı Çanakkale’nin kazanıldığı o toprakları dünyanın en çok ziyaret edilen açık hava müzesi haline getirmek. Hayalimiz bu. İnşallah bunu yapacak hem güç ve hem coğrafya var hem de tarih ile doğa var. Bizde bu yapmak için alan başkanlığı olarak çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz.”
“DALIŞ TURİZMİNDE HIZLI BİR TALEP ALACAĞIMIZA İNANIYORUZ”
Son zamanlarda Çanakkale savaşları esnasında batan batıkları turizme açmak için bir çalışma içine girdiklerini belirten Başkan Kaşdemir, Çanakkale tarihi alanın hem Türkiye’nin hem de dünyanın dalış turizminde buluşma noktası haline geleceğini söyledi: “Daha önce orası dalışa yasak bir bölgeydi. Fakat dünya dalış camiasında bu batıklara dalmak için büyük bir talep vardı. İstek ve merak da vardı. Hem Kültür ve Turizm Bakanlığımızda hem de sualtı sporları Federasyonumuz, hem TÜRBİTAK ile çok özel bir çalışma yaptık. Tarihi Alan Başkanlığı olarak o bölgeyi sualtı parkı haline getirdik. Dünyada ilk defa 1.Dünya savaşı temalı bir sualtı parkı oluşturduk. Ve Çanakkale’de artık dünyada en üst sıralarda yer alacak bir dalış merkezi destinasyonu haline geldi. 14 ayrı batık dalış noktamız var. Bu çok büyük bir zenginlik. Gelen dalışçı adeta bir tarihe yolculuk yapıyor ve tarihin içine dalmış oluyor. Her batığın bir hikayesi var. Dolayısı ile turizmde en geçerli şey hikayedir. Bu hikayede Çanakkale’de oldukça fazla. Bu batıklara insanlar daldığı zaman, su altında gerçek bir batık ile karşılaşıyor hem de hikaye ile karşılaşıyor. Dolayısı ile gelen insanlar tarihin içerisinde yolculuk yapmış oluyorlar. Şu ana kadar dünyanın bütün büyük basın kuruluşları, başta Newyork Times olmak üzere bu konuda büyük haberler yaptılar. Dünyaya duyurdu. Biz koronavirüsün etkisizleşmeye başlayıp, pandeminin bitiğinden itibaren ki, inşallah bu bahar döneminde çok hızlılı bir talep alacağımızı düşünüyoruz. Buna da hazırlıklıyız. Çanakkale tarihi alan hem Türkiye’nin hem de dünyanın dalış turizminde buluşma noktası haline gelecek. Türkiye’de zaten kıymetli bir yer, aynı zamanda dünyada yirmiden fazla ülkenin hatırasının olduğu bir yer. Bu kadar geniz interlandı olan bir bölgeyi de biz daha canlı, daha turizme yönelik bir yer haline getirmek için çalışıyoruz.”