Hafta içi Biga Sanayii Sitesi’nde Erbap Detailing'e konuk olduk. Detaylı temizlik meselesinin önemini Duygu ve Ercan Aykut’la ama daha çok Duygu Aykut’la Polisaj (pasta cila), seramik kaplama gibi kadınlar için sıradan görünmeyen konuları konuştuk. Ben çok o alanlara hakim değilim ama Duygu Aykut bu işin erbabı olmuş.
İnce ince çalışıyor her araçta. Instagram'da takipçisiyim, oradan biliyorum. Bir de araçlarını teslim alan kişilerden çok sayıda övgü duydum. Eskiden tanışırız ama hiç bu yönlerini bilmiyordum Duygu Aykut'un. Gittim, gözümle gördüm. Ercan Aykut kas gücünü, Duygu Aykut ise kadınlığın verdiği detaycılığı kullanarak, onların deyimiyle ‘kaynanamın gördüğü yerleri’ bile tertemiz yapıyorlar.
Evet, hazırsanız ben Çiğdem Özden Demiray, acar muhabir deyimiyle, Biga Sanayi Sitesi’nden bildiriyorum…
Kaç yıldır bu işi yapıyorsunuz?
5. yıl oldu bu yıl.
Daha önceleri bu işle alakalı bir şeyler yaptınız mı?
Hayır, yapmadım. Bu sektörle ilgili hiçbir işte bulunmadım.
E nereden çıktı bu işi yapmak?
Eşimin, Ercan'ın merakı ve ilgisi vardı bu konuda, ama benim hiç ilgimi dahi çekemezdi. O sıralar bir iş yapalım diye düşünürken, buna karar verdik. Ben sonradan işe dahil oldum. Ve çalışmaya başlayınca mecburiyetten değil de çok keyif alarak çalıştığımı fark ettim. Hatta geliştirmek için sürekli araştırıp yeni şeyler öğreniyorum. Uzun yıllar bu işte devam etme hayallerim var.
Yorucu olmuyor mu?
Oluyor tabi, olmaz mı… Ama aynı zamanda çok da eğlenceli oluyor. İş öyle, burada komşularla ilişkilerimiz öyle. Sanayi farklı bir yer. Mesela pazar günleri dükkan kapalıdır ama illa uğrarız. Bakıyorum çok insan var, bizim gibi mutlaka dükkanına uğrayan. Galiba bana daha gerçek geldi burası.
İlk oto yıkama olarak açtınız galiba değil mi?
Evet, ilk önce öyle başladık. Sonra deneyelim dedik. Araştırınca çok büyük bir dünya olduğunu gördük. Detaylı temizlik meselesinin farkına vardık. Seminerlere, eğitimlere katılmaya başladık. Ürün tanıtımlarında ürünlerin içeriklerini, uygulama alanlarını incelikleriyle öğrendik. Polisaj (pasta cila) uygulamasını mesela ürün tanıtımlarında çok ayrıntılı anlatıyorlar.
Siz nasıl yapıyorsunuz polisajı?
Önce aracın boyasında oluşan çizikleri alabilmek, asıl amacımız bu. Parlatmak değil. Parlatma işlemini herkes yapabilir zaten diye düşünüyorum, ama hassas davranılması gereken kaportadaki çizik veya izler.
Detaylı temizlik tam olarak neleri kapsıyor?
Arabada dokunduğunuz ya da dokunamadığınız, gördüğünüz ya da göremediğimiz her yerini kapsıyor. Mesela direksiyon. Ellerimiz hep üzerinde. Temizlemeye başladığımızda üzerinden çıkan kiri bir görseniz asla dokunmazsınız. Sinyal kolları, vitesi... Koltukların üzeri ve altı… Çıkan tüm parçaları çıkartıyoruz. Zaten çıkarmadan yapılan temizlik, temizlik değildir.
Evde de böylemisiniz? Yani çok temizlik yapar mısınız?
Hayır değilim (gülüyor).
Ercan Aykut ekliyor; “Evde pazar günleri süpürge işi bende.”
“Evdeki temizlik bu keyfi vermiyor nedense” diye de devam ediyor, Duygu Aykut.
Sizin pahalı olduğunuzu söylüyorlar. Sizce Öyle mi?
Eskiden olsa ben de bilmeden aracımı götürsem ya da eşim götürse belki bana da pahalı gelirdi. Hatta ‘Yaparız birlikte’ derdim. Ama şimdi görüyorum ki öyle sökmeden detay olmaz. Kendi kendine bahçede sökülerek yapılacak bir işlem de değil yaptığımız. Mesela söküyoruz, airback arıza ışığı yanıyor. Sonra takınca o ışığı söndürmeyi bilmen gerekiyor, ekipman gerekiyor. Söküp takarken onarılması gereken yerler olduğunu fark ediyoruz mesela. Onları onarıyoruz. İşimiz değil belki ama yapmışken göz ardı etmemek için onlara da el atıyoruz. Bunun için çok ciddi bir zaman gerekiyor.
Ne kadar zaman mesela?
Minimum 24 saat. Çift araba çalışamıyoruz. Mecburen tek tek ve çift vardiya çalışıyoruz.
Emek dışında maliyetleriniz neler?
Kullandığımız makinalar özel ve pahalı makineler. Tek kullanımlık bezler ya da fırçalar kullanıyoruz neredeyse tüm işlemlerde. Aldığımız temizlik malzemelerinin kumaşı soldurmaması ama aynı zamanda lekeyi de çıkarması gerekiyor ve hepsi ithal ürünler. Deri koltuklarda mesela temizliği yaptıktan sonra kullanman gereken bakım ilaçları da ayrı. Yapmazsan, araç güneş gördükçe o koltuklar çatlar. Nemlendirici gibi yani. O koltuk bizden çıkarken çatlamaz, 1 ay sonra çatlar. Ama müşterinin aklına hiç gelmez kötü malzemeden olabileceği. Oysaki kötü malzemeler sebep oluyor o çatlaklara genellikle. Seramik kaplama mesela… 3 gün süren bir işlemdir ve belli sıcaklıkta asla toz olmayan ortamda yapılıyor.
Araba sonuçta, ne gerek var bu kadar detaylı temizliğe?
Genellikle arabayı getiren kişiler aslında ‘Benim arabam kirli değil ama yine de bir yapılsın istiyorum’ diye geliyor. Ben de ilk halini önce kayda alıyorum, geldiklerinde görsünler diye. Teslim almaya geldiklerinde ilk halini ve son halini gösteriyorum. ‘Bu pisliğin içinde mi oturmuşum ben’ diyorlar, inanamıyorlar. Sıfır km araçlarla geliyor mesela. Seramik kaplama işi için. İşlemleri bitince veriyoruz. ‘Ben servisten böyle temiz almadım’ diyorlar. Arabada uzun zamanlar geçiriyoruz. Çocuklarımızı içinde yaşatıyoruz. Yani arabanın havasını içimize çekiyoruz. Belli saatleri geçirdiğimiz bir yaşam alanı. Bunun için temiz olmak zorunda. Öyle ıslak mendille yapılacak işler değil bunlar. Kullanma şartları önemli ama en az yılda bir yaptırmaları lazım detaylı temizliği.
En çok kadınlar mı erkekler mi getiriyor aracını temizliğe?
Kesinlikle erkekler. Kadınlar aracı araç olarak kullanıyor. Bir de öncelikleri çok fazla ya da sorumlulukları… Ama erkelerin geneli araçlarını amaç olarak gördükleri için önemsiyor ve tercih ediyorlar. Ya da sanayide diye kadın gelmek istemiyor. Eşiyle gönderiyor aracını. Aslında gelebilirler. Ben de buradayım ve çok sayıda çalışan kadın var sanayide.
Son olarak kendi aracınız ne durumda?
Hiç sorma çok fena durumda (gülüyor).
O zaman konuyu değiştireyim ve son olarak yaptığınız işlemlerin tam listesi nedir?
Detaylı temizlik, boya yüzeyi düzeltme, polisaj, boya koruma, seramik kaplama… Aslında bir boya koruma yöntemi yani en üst segmentte bir yöntem olduğu için maliyeti ve yapılış şeklinden dolayı ayrı tutuluyor. Koruma süresi de uzundur seramik kaplamanın. Seramikte Ulusal bir markanın sertifikasına sahibiz ve sadece bu sertifikayla uygulama yapılabildiği için bunun da haklı gururunu yaşıyoruz tabiki.
(Röportaj: Çiğdem Özden Demiray)