Köprüden Geçmek İçin Kim 257 Lira Öder? Köprüden Geçmek İçin Kim 257 Lira Öder?
ÇTSO Temmuz ayı meclis toplantısında konuşma yapan Osman Okyay Haziran aynı enflasyon oranının beklenenden yüksek çıktığını açıkladı. 1,94 oranında yükselen enflasyonun özellikle üretici maliyetlerini arttırdığını, bunun da kaçınılmaz olarak tüketicilerin alım gücünü etkileyeceğine vurgu yaptı. Meclis Başkanı Osman Okyay; “Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) Haziran ayına ilişkin açıkladığı tüketici fiyat endekslerine göre, enflasyon beklentilerin üzerinde bir artışla yüzde 1,94 yükseldi. Bu durum özellikle ve tüketici fiyat endeksine de yansıdı. Ekonomi kurmaylarının artan enflasyona ve düşen alım gücüne karşı hamlelerini ivedilikle hayata geçirmelerini bekliyoruz. Üretici maliyetlerinde artış göze çarptı” dedi. “ENFLASYON VE KURDAKİ ARTIŞ SANAYİCİMİZİ ZOR DURUMDA BIRAKIYOR” Enflasyonun yanı sıra kurlardaki aşırı dalgalanmanın hem üreticileri hem de tüketicileri etkilediğine dikkat çeken Osman Okyay; “Üreticimiz karşılaştığı maliyet artışlarının önümüzdeki aylarda tüketici fiyatlarına da yansıması kaçınılmaz olacaktır. Nitekim Merkez Bankası Başkanımızın da görüşleri bu yöndedir. Plastikten, pamuğa, demirden çeliğe kadar sanayinin ana girdi kalemlerinde yaşanan fiyat artış oranı, kurda son günlerde yaşanan hızlı yükselişin de etkisi ile sanayicimizi zor durumda bırakıyor. Ayrıca bazı hammaddelerin de temininde üreticimiz sorun yaşıyor” dedi. “ESNAFIN SORUNLARININ ÇÖZÜLECEĞİYLE İLGİLİ BİR NİYET BEYANI YAPILDI” Enflasyonla mücadele etmek üzere iktidarın umut verici adımlar attığına dikkat çeken Osman Okyay; “Hükümetimiz bütün bu sorunları çözmek için, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle "Ekonomi Koordinasyon Kurulu" ve "Fiyat İstikrarı Komitesi" isimli iki yeni kurul kurdu. Fiyat istikrar komitesiyle, hammadde sıkıntısı yaşayan esnafın sorunlarının çözüleceğiyle ilgili bir niyet beyanı yapıldı. Bu durumu değerli buluyorum. Salgın nedeniyle ani çıkan arz sıkıntılarına zamanlı bir şekilde müdahale etmenin önem taşıdığını sizlerin huzurunda bir kez daha vurgulamak istiyorum. Piyasa dinamiklerine uygun yapılan, rekabeti geliştiren ve ekonominin gerçekleriyle uyumlu olan her politika değerlidir” ifadelerine yer verdi. “DİJİTAL COVİD SERTİFİKASI UYGULAMASI ÜLKEMİZ İÇİN PRESTİJ MESELESİDİR” Avrupa Birliği ülkelerinde uygulamaya konulan “Dijital Covid Sertifikası” uygulamasının Türkiye’yi kapsamamasının sorun olduğuna dikkat çeken Osman Okyay; “Avrupa Birliği (AB) sınırları içinde kısıtlamasız seyahatlerin yeniden başlamasını mümkün kılan "Dijital Covid Sertifikası" uygulaması yürürlüğe girdi. AB'nin yürütme organı olan Avrupa Komisyonu'nun önerisi ile Avrupa dışından gelecek vize sahibi yolcular için de kısıtlamalar yumuşatıldı. Ancak ülkemiz henüz uygulamaya dahil edilmedi.  Hollanda ve Belçika, yüksek vaka sayıları nedeniyle "riskli" bölge ilan ettiği Türkiye'ye "zorunlu haller dışında gidilmemesi" uyarısını yineledi. Bu durumun bir an önce düzeltilmesi ülkemizin prestiji açısından önem taşıyor. Umuyorum ki önümüzdeki toplantıda bu karar AB mercileri tarafından tekrar değerlendirilir” temennisinde bulundu. "TÜRKİYE’YE GELEN TURİST SAYISI YÜZDE 69 DÜŞTÜ.. DÜŞÜŞ SÜRECEK..” ÇTSO Meclis Başkanı Osman Okyay, meclis üyelerine hitaben yaptığı konuşmada dünya ve Türkiye özelinde salgının yarattığı ekonomik kayıplara dikkat çekti. BM ve Dünya Ticaret Örgütü’nün verilerine göre turizm gelirlerinin düştüğünü, düşüşün önümüzdeki süreçte de devam edeceğinin öngörüldüğünü açıklayan Osman Okyay; “BM'ye bağlı Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) ile Dünya Ticaret Örgütü'nün (UNWTO) yayımladığı raporda salgın nedeniyle turizm gelirlerinin azalmasını, seyahat sınırlamalarının maalesef etkilerinin tahmin edilenden çok daha büyük olacağını rapor bize sunuyor. En kötü senaryoya göre, küresel çapta uluslararası turist sayısında yüzde 75 düşüş yaşanması halinde, doğrudan turist harcamalarında 948 milyar dolar azalma olacak, ancak bunun ekonomideki gerçek boyutu 2,4 trilyon dolara ulaşacak.  Özellikle Türkiye gibi ekonomisi turizme bağlı gelişmekte olan ülkeler açısından tahribatın büyük ve uzun dönemli olması öngörülüyor. Raporda Türkiye örneği verilerek, ekonomide turizmin payının yüzde 5 olduğu, 2020'de ülkeye giren yabancı turist sayısının yüzde 69 azaldığı belirtiliyor. Bunun doğrudan turizm alanında ekonomide 33 milyar dolar kayba yol açacağı tahmin ediliyor. Yeme-içme, perakende ticaret, iletişim ve ulaşım gibi yan sektörlerle birlikte bu kaybın yaklaşık üç katına çıkarak 93 milyar doları aşacağı vurgulanıyor” dedi

Editör: TE Bilisim