Biga İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından SMA hastası Ahmet Alp bebeğin tedavisine katkı için düzenlenen yardım kampanyasına Diyarbakırlı Ekrem Ergün İlkokulu da katıldı. Ahmet Alp'in gönüllü ailesinin önerisiyle ve Biga İlçe Milli Eğitim Müdürü Erkan Bilen'in destekleriyle başlayan kampanyaya Diyarbakırlı Ekrem Ergün İlkokulu birinci sınıf öğrencilerinden Azra Bayrak kumbarasındaki paraları bağışlayarak katıldı. Kumbarasını okul yönetimine teslim eden Azra Bayrak; "Kumbaramda biriktirmiş olduğum paralar Ahmet Alp'in tedavisine bir katkı yaparsa çok mutlu olurum" dedi.
Tüm okullarda öğrenci aileleri gönüllü olarak zarflara belirli miktarlarda bağış yaparak kampanyaya katılırken; Ahmet Alp'in gönüllü ailesi de tüm velilere Ahmet Alp'in ağzından bir mektup gönderdi. Öte yandan Biga İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne ait internet sayfasının girişinde ise Ahmet Alp'e bağış teşvik ediliyor.
İŞTE O MEKTUP:
"Sevgili Büyüğüm, Benim adım Ahmet Alp. Birçoğunuz beni fotoğraflarımdan tanıyor olabilirsiniz ama kısaca kendimi tanıtmak istiyorum. 03.12.2019’da Biga’da doğdum. Kemer köyünde balıkçılıkla geçimini sağlayan bir ailenin oğluyum ben. Henüz 3 aylıkken SMA Tip1 hastalığı (Ölümcül Kas Hastalığı) teşhisim konulmuş. Annemin dediğine göre beni Çanakkale’ye nakil ettiklerinde hastanede bırakacaklarını, upuzun ayrılığın ilk adımını attığımızı bilmiyorlarmış. Annemin kucağından beni alıp hastaneye yatırdıklarında üstümdeki kıyafetlerimi de ellerine verip onlara “Siz evinize dönün.” demişler. Annemin kokusunu 16 ay hiç duymadım. Oradan İzmir Ege Üniversite Hastanesine naklim gerçekleşmiş. Dünyamızı kasıp kavuran koronavirüs hastalığı da aynı döneme denk geldiğinden annemi, babamı, ablamı hiç görmeden, hastane odasında, beyaz ışıkların ve cihazların sesiyle büyüdüm ben. Trakeostomimin (boğazımın delinmesini) açılmaması için çok beklemişler. Fakat yapılacak bir şey kalmadığından ve git gide kaslarımı kaybettiğimden doktor amcalar “Artık trake açılsın evinize götürün çocuğunuzu” demişler. Annem, babam için belki kötü olacaktı ama benim bayramım oldu o gün. Annemin kokusuna, babamın güvenli ocağına, ablamın masallar anlatacağı yuvama döndüm. Artık zaman daraldı diyorlar. Annemin babamın endişeli bakışları üzerimde sürekli... Her an beni kaybedecekleri korkusuyla nefes alıyorlar. Hayatta kalmam için çok pahalı bir ilaç almam gerekiyormuş benim. Zolgensma adındaki bu ilaç dünyanın en pahalı ilacıymış meğer. Eğer bu ilacı zamanında alamazsam bu dünyadan göçüp gidecekmişim, melek olacakmışım öyle diyorlar. Melekler sadece gökyüzünde olmaz ki. Benim bir sürü melek abi ablalarım var. Annem bana sürekli anlatıyor. Durmadan koşturup benim ilacıma ulaşmam için para topluyorlarmış. Ama bu para o kadar büyükmüş ki 11 aydır toplanamamış. İlacı alabilmem için 2 ay zamanım kaldı. Çünkü 2 yaşımı doldurmadan bu ilacı almam gerekiyor. Gönüllü büyüklerim yeni bir hedef belirlemişler; 30 Ekim’e kadar bitirelim istiyorlarmış kampanyamı. Ama sizlerin ve herkesin desteği ile başarabilirmişiz bunu. Ben de sizlere mektup yazıp rica etmek istedim. Henüz çok küçüğüm, bir gün ilacımı alıp büyüdüğümde hepinize teşekkür edeceğim. Ama bunun için hayatta kalmam gerekiyor. Zolgensma ilacımı almam için yurtdışına gitmem gerekli. İhyacımız olan meblağ 2.132.000 €. Bugüne kadar yapılan bağışlar sayesinde %69’luk tutar toplanmış. Daha önce destek olmuş olabilirsiniz, ben sizlerden son defa imkanınız ne kadar el veriyorsa destek olmanızı rica ediyorum. İlacıma kavuşmam için bana destek olabilir misiniz? Hayatta kalmam, bir gün büyüyüp faydalı bir insan olmam için ellerimden tutabilir misiniz? En çok da aileme, beni seven herkese, yaşamam için mücadele eden tüm gönüllülerimize 'başaracağız' der misiniz? Şimdiden çok teşekkür ediyor, kampanyamız bittiğinde gerçekleşecek şenliğime sizleri bekliyorum."
Editör: TE Bilisim