CHP Çanakkale Milletvekili ve Millî Savunma Komisyonu Grup Sözcüsü Özgür Ceylan, Hazine ve Maliye Bakanının yanıtlaması için Meclis Başkanlığına verdiği önergede Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi’nin (UTTS) ulusal güvenlik zafiyeti yaratabileceğini iddia ederek, “Yakın geçmişte İsrail istihbarat servisinin Lübnan’da Hizbullah unsurlarının kullandığı 4000 çağrı cihazını, eş zamanlı olarak infilak ettirmesinden sonra söz konusu sistem üzerinden ulusal güvenliğimizi riske edebilecek bir saldırı gerçekleştirilebilir mi?” diye sordu.
CHP Çanakkale Milletvekili ve Millî Savunma Komisyonu Grup Sözcüsü Özgür Ceylan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevaplaması için Meclis Başkanlığına verdiği önergede UTTS hakkındaki olası güvenlik zafiyetlerine dikkat çekerken, sistem ekipmanlarının temini konusunda yaşanan tartışmalara açıklık istedi. Özgür Ceylan, bölgenin hızla ateş çemberine dönüştüğü bir dönemde öncelikli sorunlardan birinin ülkenin ulusal güvenliği olması gerektiğinin altını çizerken, “Teknolojinin hızlı geliştiği çağımızda terör örgütleri de gelişen teknolojik olanaklardan istifade etmektedirler. Dolayısı ile karşı tedbirleri almak durumunda olan ve terörizmin amacına ulaşmasını önlemekle görevli ulusal güvenlik yapılanması içerisindeki unsurlarımızda teknolojiyi etkin olarak kullanmaya başlamıştır” tespitini kaydetti. Gelişen teknolojiyle birlikte terör örgütlerinin de yeni imkân ve kabiliyetler kazandığını ileri süren Özgür Ceylan, “Aynı şekilde uluslararası ilişkiler ağı içerisinde rekabet halinde olduğumuz ülkelerde yeni imkân ve kabiliyetlere sahip hale gelmiştir. Uluslararası terörizm, siber saldırılar, ulus devletleri tehdit eden yerel ve bölgesel organizasyonlar, ülkeleri enerji güvenlikleri konusunda askeri ve diplomatik önlemlerin dışında politikalar üretmeye zorlamaktadır. Bu noktada hem mevcut teknolojinin üretimi hem de kullanılan teknolojik yazılımların kaynak kodlarının yerli olması ulusal güvenliğimiz için yaşamsal önemdedir” iddiasında bulundu.
"İhaleyi Alan Firmanın İsrail Bağlantısı Mı Var?"
Özgür Ceylan, akaryakıt piyasasında rekabet eşitliğinin sağlanması ve kayıt dışı ekonomiyle etkin mücadele edilmesi gibi gerekçelerle akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihazlara taşıt plakalarının elle girişini önleyerek otomatik olarak aktarılmasını sağlayan UTTS’ye geçilmesi yönünde harekete geçildiğini ifade ederken, “29.09.2024 tarihinde Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü tarafından yapılan basın açıklamasında “Darphanemiz, UTTS kapsamında sistem ekipmanlarının temin işini İsrailli bir firmaya değil, İstanbul Bilişim Vadisi’nde bulunan yerli bir firmaya vermiştir. UTTS kapsamındaki hiçbir yazılım süreci, veri depolama hizmeti veya donanım temini İsrailli bir firma tarafından gerçekleştirilmemektedir. Proje dahilindeki yazılım, donanım ve saha çalışmaları, tamamen yüzde 100 Türk sermayeli, yerli ve milli bir firma tarafından yürütülmektedir.” İfadelerine yer verilmiştir” diye kaydederek, “Bu çerçevede UTTS kapsamında sistem ekipmanları nereden temin edilecektir/edilmektedir? UTTS kapsamında sistem ekipmanlarının temin işini verdiğiniz İstanbul Bilişim Vadisi’nde bulunan “yerli firmanın” adı sanı ticari unvanı nedir?” diye sordu.
"Kim Bu Firmanın Ortakları?"
Özgür Ceylan, Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi’nin sistem ekipmanlarının ve program yazılımlarının ortaklarının kim olduğu hakkında bilgi isterken, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın ya da kabinede bir dönem görev almış kişilerin aile fertlerinin söz konusu firma ile ortaklıkları bulunmakta mıdır? Resmî açıklamada “Proje dahilindeki yazılım, donanım ve saha çalışmaları, tamamen yüzde 100 Türk sermayeli, yerli ve milli bir firma tarafından yürütülmektedir” denmektedir. Fakat bu açıklamadan söz konusu yazılımın bir başka ülkeden mi temin edildiği anlaşılmamaktadır. Söz konusu yerli ve milli firma yazılım, donanım ve saha çalışmalarını ülke içinden mi sağlayacaktır? İthalat yolu ile mi temin edecektir? UTTS kurulumu için kullanılacak olan cihazların tedariki için söz konusu “bir firmaya!” açık bir ihale süreci sonrası mı yetki verilmiştir?” diye konuştu.
UTTS ile zorunluluk kapsamına giren taşıtların depo girişlerine taşıta ilişkin bilgileri içeren bir taşıt tanıma birimi takılması, akaryakıt pompalarının tabancılarına taşıt tanıma okuyucu cihazı takılması gerekeceğini ifade eden Özgür Ceylan önergede “Bu kapsamda ilk bir yıl içerisinde toplam kaç akaryakıt istasyonu ve araçta bu sistemin aktive edilmiş olması gerekmektedir? Akaryakıt istasyonlarının söz konusu sisteme geçişten kaynaklı katlanmak zorunda oldukları bedel kaç Türk Lirasıdır?” diye sordu. Araç sahiplerinin araç başına 2024 yılı için Taşıt Tanıma Birimi “TTB” ücreti 1.810 TL + KDV olarak belirlenen bedeli ödemek durumunda kalacaklarını belirten Özgür Ceylan, “Yanıt vereceğiniz tarih itibari ile Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü tarafından belirlenen banka hesabına kaç Türk lirası yatırılmıştır?” diye sordu.
"Başarısız Oldunuz Da Mı, Bütçeye Böylesi Külfet Getirdiniz?"
Özgür Ceylan, önergede zor ekonomik şartlarda yaşam mücadelesi veren yurttaşların bütçesine neden milyarlarca lira ilave külfet getirme yolunun seçildiği hakkında bilgi isterken, “Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından, akaryakıt piyasasında rekabet eşitliğinin sağlanması ve kayıt dışı ekonomi ile etkin bir şekilde mücadele edilmesi amacıyla bugüne kadar yürütülen çalışmalarda bakanlığınız başarısız mı olmuştur?” diye sordu. Akar yakıt istasyonlarının benzin ve LPG gibi patlayıcı özellikleri olan yakıtlarla dolu olduğunun göz önüne alınması gerektiğini kaydeden Özgür Ceylan, “UTTS unsurlarının montajının yapıldığı araç depoları ve bu cihazların takıldığı her araç ve istasyon potansiyel bir bombaya dönüşme riski taşımakta mıdır? Yakın geçmişte İsrail istihbarat servisinin Lübnan’da Hizbullah unsurlarının kullandığı 4000 çağrı cihazını eş zamanlı olarak infilak ettirmesinden sonra söz konusu sistem üzerinden ulusal güvenliğimizi riske edebilecek bir saldırı gerçekleştirilebilir mi? Bu konuda gerekli risk analizleri yapılmış mıdır?” diye sordu.
(Haber Merkezi)