CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Türkiye Çevre Ajansı Kurulmasını öngören kanun teklifinin Meclis Genel Kurulu’ndaki görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada, Kaz Dağları'nda yürütülen altın arama faaliyetleri sırasında ekolojik bir yıkım yaşandığını ve 10 binlerce ağacın katledildiğini dile getirerek, “Çanakkale Milletvekili olarak benim yüreğim sızlıyor. Size basitçe anlatayım: Bırakın dereler özgür aksın, ağaçları kesmeyin, havayı kirletmeyin” dedi.
Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Türkiye Çevre Ajansının Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin Genel Kurul görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada Kaz Dağları’nda yaşanan ağaç katliamını işaret ederek, iktidarın çevre politikalarını eleştirdi.
Özgür Ceylan teklifle çevre, karayolları, kamu ihale, il özel idaresi, büyükşehir belediyesi, belediye gelirleri ve belediye kanunlarıyla ilgili mevzuatlarda değişiklik yapıldığını ifade ederek, “Bir AKP klasiğiyle daha karşı karşıyayız. Torbada her şeyden bir parça bulmak mümkün. Teklifle Türkiye Çevre Ajansı kuruluyor ve iktidar çevrelerinde yaratılan yeni, ballı kadrolar için tatlı bir heyecan başlıyor” diye konuştu.
“Çevre" ve "çevrenin korunması" kavramlarının ancak bütüncül bir siyasal duruşla konuya yaklaşılması hâlinde anlam ifade edeceğini söyleyen Özgür Ceylan, “Müzakerelerini sürdürdüğünüz bu yasa teklifiyle ülkemizin yaşadığı çevre felaketlerinin önüne geçilemeyeceği aşikârdır. Üzerinde yaşadığımız gezegenin insan hayatının devam etmesi için gerekli fiziksel ve biyolojik koşullar bakımından tehdit altında olduğu noktasında hemen hemen tüm dünya hemfikir ancak yaşanan çevre krizi kendiliğinden oluşan bir durum değildir” dedi.
Yaşanan çevre kirliğini tetikleyen birçok nedenden bahsedilebileceğini belirten Özgür Ceylan, “İnsanların çevreyle etkileşim kurma biçimi süreci şekillendiriyor. Ancak bunda belirleyici olan ise bugün dünyamızda egemen olan kapitalizmin kâr maksimizasyonu esaslı üretim modelidir” diye konuştu.
Özgür Ceylan siyasal iktidarların da egemenlerin perspektifinden olaylara bakması ile yağma ve talan düzenine çanak tutmasının çevre krizini derinleştirdiğini ileri sürdü. Su ve hava kirliliğinin her geçen gün büyüyen küresel bir sorun olduğunu belirten Özgür Ceylan, “İklim krizi su stresli ülkeler arasında tanımlanabilecek ülkemizi tehdit ediyor. Artan hava kirliliği özellikle yaşlıları, hastaları ve çocukları vuruyor. Akciğer kanserine, bronşite ve kalp hastalıklarına neden oluyor” dedi.
Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Dünyada her yıl yaklaşık 3 milyon insanın bu nedenle hayatını kaybettiğini söyleyerek, “fakat vahşi kapitalizmin silahşoru konumundaki aktörler küçük detaylarla uğraşarak halkın gözünü boyamaya devam ediyor” iddiasında bulundu. Çanakkale’de Ekolojik Yıkım Yaşandı CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Kaz Dağları'nda yürütülen altın arama faaliyetleri nedeniyle Çanakkale’de ekolojik bir yıkım yaşandığını ve 10 binlerce ağaç katledildiğini belirterek, “Çanakkale Milletvekili olarak benim yüreğim sızlıyor. Ülkemizin oksijen çadırı olarak tabir ettiğimiz Kaz Dağları adeta Afrika çöllerine çevrildi ve bu ülkenin çevreyle bütüncül yaklaşıma sahip çıkması gereken bütün kurumları bu katliamı izlediler” diye konuştu.
Özgür Ceylan TEMA Vakfının raporlarına göre Kaz Dağları'nın yüzde 79'una, çeşitli gruplarda maden ruhsatı verildiğini belirtirken, “Bu katliam yaşanırken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Tarım Orman Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Enerji Bakanlığının yetkilileri nerelerdeydi? Kamu bürokrasisi topyekûn tatile mi çıkmıştı?” diye sordu. Çanakkalelilerin Kaz Dağları'nda yaşam alanı mücadelesi verdiğini ve bu direnişçilere 100 binlerce liralık cezaların kesildiğini ifade ederken, “O insanlar bu cezayı ödeyebilmek için dayanışma çağrıları yapıyor. Ne yapacaksınız? Çanakkale'nin her tarafını delik deşik edip, yaşam alanlarını yok etmek isteyen çok uluslu ya da yerli-yabancı ortaklı kuruluşların yaşamı yok etmelerine seyirci mi kalacaksınız? Bunun bir sınırı, bunun bir sonu olmayacak mı?” diye sordu.
İktidarın çevre politikalarını ağır bir dille eleştiren Özgür Ceylan, “Bunu soruyorum çünkü bu teklifi getiren anlayış ile o katliama seyirci kalan anlayış aynı. Bu teklifte dün kaybettiğiniz büyükşehirlerin gelir kaynaklarının ellerinden alınması var, ballı kadrolar var "sıfır atık" adı altında Kamu İhale Mevzuatı'na tabi olmayan yandaş şirketlere peşkeş çekilebilecek kaynaklar var” diye konuştu.
CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, ülkemizdeki plastik atık ithalatının son on beş yılda 173 kat arttığını belirtirken, “Avrupa'dan plastik çöp alımında ülkemiz 1'inci olmuştur ancak bu teklifte Avrupa'dan çöp ithal etme rekoru kıran ülkenin bir plastik atık merkezine dönüşmesini önleyecek bir yaklaşım yoktur” dedi.
Büyüme, gelişme, kalkınma gibi iktisadi kavramların süreç içinde siyasal iktidarlar eliyle ekolojik yıkımın perdesi olarak kullanıldığını ileri süren Özgür Ceylan, “Yaşadığımız felaketler ancak insan-doğa ilişkisinin emek eksenli değerlendirilmesi ve sürdürülebilirlik ilkesinin merkeze alınmasıyla çözülebilir. Daha basit anlatayım: Bırakın dereler özgür aksın, ağaçları kesmeyin, havayı kirletmeyin” diyerek sözlerini tamamladı.