POLİTİKA

Biga için genç ve vizyoner aday: Selçuk Kavaz

Selçuk Kavaz, İyi Parti Biga Belediye Başkan Adayı. Daha önce siyasette pek adı duyulmamış ama Kavaslar deyince hemen hemen herkesin tanıdığı, 3’üncü nesil baba mesleğine devam eden genç bir iş insanı. Benim de okul arkadaşımdır Selçuk Kavaz. Yaş aldıkça dönem arkadaşlarınızla farklı platformlarda karşılaşmak hem güzel, hem de biraz değişik oluyor.

Selçuk Kavaz, İyi Parti Biga Belediye Başkan Adayı. Daha önce siyasette pek adı duyulmamış ama Kavaslar deyince hemen hemen herkesin tanıdığı, 3’üncü nesil baba mesleğine devam eden genç bir iş insanı. Benim de okul arkadaşımdır Selçuk Kavaz. Yaş aldıkça dönem arkadaşlarınızla farklı platformlarda karşılaşmak hem güzel, hem de biraz değişik oluyor.

Biga’da adaylığı partisi tarafından açıklanan ilk belediye başkan adayı kendisi. Daha öncelerde ismini duyuyorduk tabi ki ama bu kadar çabuk ilan edilince tebrik ettim kendisini ve ilk röportajını ben yapacağım diye söz almıştım. Yıllar sonra bir gazeteci ve bir belediye başkan adayı olarak karşılıklı oturduk, konuştuk. Yakından tanımak istersiniz diye düşünüyorum. Arkadaşlığı, kadar esnaflığı da iyidir Selçuk Kavaz’ın. Ailesine düşkün, işine sadık, Biga’ya yararlı olabilecek yeni fikirlere açık, üretken bir isim. Biga’da değişim sağlayacak vizyonu olan biri Selçuk Kavaz.

Oyunuza karar vermeden önce mutlaka Selçuk Kavaz’ı tanımanızı tavsiye ederim.

Kimdir Selçuk Kavaz? Ne zaman, nerede doğdunuz, neler yaptınız?

1982 yılında Biga’da doğdum. İlkokulu Sakarya İlkokulu’nda, ortaokulu Biga Ortaokulu’nda, liseyi Mehmet Akif Ersoy Lisesi’nde okudum. Üniversite eğitimi aldım. İşletme Fakültesi mezunuyum. Üçüncü kuşak olarak Kavaslar Helva ismindeki dükkanımızın, işimizin başındayım. Hayatım Biga’da geçti. Yetmiş yıldır helvacılık sektöründe olan ailem sayesinde çocukluktan beri dükkanda, çarşıda insanlarla iç içe birebir iletişim halinde büyüdüm.

Siyasete girmek nereden çıktı?

Siyaset felsefesine hep ilgim vardı zaten. Üniversite dönemlerimde farklı düşüncelere ait çok sayıda kitap okuma ve yorumlama fırsatım oldu. Farklı düşünceler hakkında da bilginiz olmaya başlayınca kendi düşünceleriniz gelişiyor, olgunlaşıyor. 2019 yılında İyi Parti kurulduktan bir süre sonra ilk siyasi parti üyeliğimi yaptım.

Neden İyi Parti?

Yıllardır ben kendi fikirlerimde bir parti bulamadığım için o zamana kadar başka bir partiye üye olmamıştım. Örtüştüğümüz yerler vardı ama hiçbirine kendimi ait hissetmiyordum. İyi Partide olan Milliyetçilik, Atatürkçülük, Halkçılık anlayışı benim de inancımla birebir uyuşuyor. Bunu anladığım gün İyi Parti çatısında yer almaya başladım.

Hem gençsin, hem de siyasette yeni sayılırsın. Belediye başkanlığı adaylığı için neden sizi seçmiş olabilirler?

İnancımın farkına varmış olabilirler bence. Profil olarak da bunu yansıtıyorum çünkü. Partim için elimden gelen her şeyi yapabileceğime inandıkları için olabilir diye düşünüyorum.

Siyasete girince aile hayatınızda değişiklikler oldu mu? Genelde aile ikinci plana atılıyor aktif siyaset yaparken?

Normalde çok yavaş bir hayatım yok aslında. Kendim de hareketli ve yerinde durmayan birisiydim zaten. Ama tabi enerjimi ve zamanımı aileme, çocuklarıma daha çok ayırıyordum. Şimdilerde onlara daha az zaman ayırabiliyorum. Bu konuda beni anlıyorlar. Bu bir süreç ve bunu ailemle birlikte yönetebiliyoruz.

‘Dünün seçmeni bugünün adayıyım’ diye bir sözününüz var. Bugünün Biga’sına nasıl bakıyorsunuz?

Uzun zamandır Biga’da çok eksikler olduğunun hepimiz farkındayız. Ama yakın zamanda yani bugüne bakarsak maalesef son altı ayda yapılan kadar dört buçuk yılda yapılmamış birçok iş var. Mesela tiyatro vardı yeni, hınca hınç dolu bir salonda, hatta tekrarı yapıldı. Talep var tabi ki ama bu konudaki açlık çok büyük. İnsanların sosyal ve kültürel etkinlikleri ne kadar özlediğinin kanıtıdır bu örnek. Bir sürü yapacağım’ denilen şeyler, verilen sözler vardı.

Mevsim proje mevsimi değil, çok sormak istemiyorum ama dillendirdiğiniz projeler var. En azından onların bazılarını paylaşabilir misniz? 1 Nisan’da nereden başlamak lazım?

Öncelikle su problemi var. Gerçi belediye başkanımız o problemi ‘çözüyoruz’ dedi, tanıtımını yaptı. Eğer su problemine bu çözüm olacaksa teşekkür ederiz. Başkası yaptı diye bir işi sabote edecek bir anlayışımız asla olamaz. Üzerine ne koyabiliriz, nasıl geliştirebiliriz ona bakarız. Bir hayvanat bahçesi yapmak istiyoruz Biga’ya. Hepimiz başka şehirlere gidip ziyaret ediyoruz. Neden Biga’da olmasın? Biga için bir katmadeğer ortaya koyacak bir iş olur ve çocuklar için çok güzel bir yatırımdır. Kreşi herkes söyledi, herkes yaptı ama halkın ulaşamayacağı rakamlara ulaştı belediye kreşleri. Her mahalleye en az bir, yetmiyorsa iki kreş yapacağız. Fiyat olarak özel kreşlerle yarışan değil, halkın parasının yeteceği kreşler olacak bunlar. Belediyemizin bütçesini kendi esnafında harcaması lazım. En azından imkan olan sektörlerde Bigalılar’dan satın alma yapılmalı. Bunun sözünü verebilirim buradan. Sokak hayvanlarını önemsiyorum. Bizim de bir kedimiz ve bir de köpeğimiz var. Sokakta yaşayan hayvanlarımız hem kendi yaşam kalitelerini düşürüyor, hem de insanları sıkıntıya sokuyor. Açlıktan ve soğuktan ölen bir sürü yavru kedi ve köpek var. Avrupa standartlarında bir tesis yapabilirsek hem kısırlaştırma anlamında hem de sağlıklı koşullarda beslemek şartıyla minik dostlarımızı da korumamıza almış oluruz. Ne hayvanlarımızın ne de insanlarımızın canı yanmasın. Bunun için de geniş ve donanımlı bir tesis yapmayı planlıyoruz. Park problemi, su baskınları problemlerimiz var. Yeni yapılan yollarda bile mazgal sıkıntıları var. En ivedi ihtiyaçları halk bu sürede açıklıkla dile de getiriyor zaten. Sadece kendi kendinize değil, halkın sesine de kulak vererek çözüm süreci oluşturmak bizim için en doğru yöntem olacaktır.

Yıllardır esnaflık yapıyorsunuz. Bir esnaf belediyeden ne bekler?

Son ekonomik sıkıntılar esnafı zor duruma düşürdü. Esnaf hareketlilik istiyor. Bu hareketlilik de çarşı içi etkinliklerle, turizm yolu açmakla olur ancak. Üniversite öğrencilerinin mesela Biga merkeze gelmesi için genç arkadaşlarımıza sebep bulmalıyız. Neden Biga’ya gelsinler, neden Biga’da yaşasınlar? Bu soruların cevaplarını doldurmamız gerekiyor. Önemli olan çok proje üretmek değil. Faydalı ve yapılabilir proje üretmek ve yapmaktır. Bir şehir sadece sanayi olarak gelişemez. Hem sosyal, hem kültürel hem de sanatsal olarak gelişmek zorunda. Biga’nın geliştiğini, büyüdüğünü söyleyebilmemiz için bu bütünlük şarttır. Amacımız Biga’yı Marmara’nın Eskişehir’i yapmaktır.

Ekibinizi merak ediyoruz. Nasıl bir ekip kuruyorsunuz?

Benim çok eleştirdiğim de bir konu vardı. Biga siyaseti hep aynı insanların içerisinde dönüyor. Biz bu konuda da iddialıyız. Hayata ve Biga’ya farklı bakabilen, siyasette hiç görülmemiş, orijinal projeleri olan, genç, daha genç, yaşlı, önemli olan yaş kriteri değil, etkinlik, üretkenlik ve çalışkanlık. Toplum içerisinde sevilen, sayılan, kendini kanıtlamış, her alanda söz hakkı alabilecek iddialı ve yeni kişilerle yola çıkıyoruz.

Gençlik ne olacak? Biz mazgal, alt yapı konuşurken; onlar yapay zekadan bahsediyorlar. Siz de gençsiniz ve iki çocuğunuz var. Gençlerin hayatında ne değişecek Selçuk Kavaz Biga’nın yeni belediye başkanı olursa?

Gençlerle konuştuğumuzda sosyal alanın azlığından şikayet alıyoruz. Aileler de aynı şeyden şikayetçi. Evde, odasında, bilgisayardan kafasını kaldırmıyor çocuklar. Aileler bu şekilde şikayet ediyorlar. Sosyal olmaları için imkan sağlamak zorundayız gençlerimize, çocuklarımıza. Örneğin ‘Extrempark’ projemiz var. Hayata geçirmek istediğim ama geniş kapsamlı bir projeden bahsediyorum. Her yaşın dikkatini çekebilecek ve uzun zamanlar geçirebilecekleri bir alan. Örnekleri var ve şehir dışından insanları da buraya çekmemizi sağlayacak. Örneğin çocuklu aileler için ‘Masal Diyarı’ projemiz var. Benim de çocuklarım var ve ailece bir yere gittiğimizde hem bizim hem de çocukların birlikte aktif olabileceği bir yer yok. Ve bir de çocukları sürekli uyarıyoruz, yan masa rahatsız olmasın, yok o, yok bu gibi. Görselleri hazır olunca daha iyi anlayacaksınız nasıl bir şey olacağını.

Bütçesel anlamda İyi Partili bir belediye başkanının yatırımları için destek alabilecek misiniz?

Tabiki alacağız. Biz istiyoruz diyeceğiz, yine yine isteyeceğiz. Ve eminim ki yatırımları rahatlıkla alacağız. Örneği çok var. Belediyecilikte iktidar belediyesi diye bir kavram yok. Bakın Türkiye’nin birçok yerinde farklı partilerden belediye başkanları görevlerini yerine getiriyorlar ve başarılı işler yapıyorlar.

Son olarak rakiplerinize ve seçmenlere ne söylemek istersiniz?

Ben Biga’nın gelişmesi ve aşama kat etmesi için yola çıkıyorum. Ben, sen, o, kimin kazandığı önemli değil. Önemli olan Biga kazansın. Birbirini yok edip, yerine koltuğa oturmak için yapılan güç mücadelesi Biga’ya zarar veriyor. Bu güç mücadelesini ortadan kaldırıp, hep birlikte Biga için ne yapabiliriz anlayışını benimsememiz lazım. Türkiye’nin de Biga’nın da en çok ihtiyacı olan şey bu. Ben verdiğim bütün sözlerin arkasındayım. Biga’da bir değişim yaşatmamız lazım. Eski siyasetçilerden, sürekli aynı yüzlerden bir şey elde edebilmemiz mümkün değil. Önemli olan istekli ve bizim gibi genç ve yeni yüzlerle, yeni bir yönetim anlayışı ortaya koyarak belediyecilik anlayışını sağlamamız lazım. Bizim kimseyle şahsi bir sorunumuz yok, olamaz da. Ama ortaya koyulan vizyonla bir sorunumuz var. Mevcut durumu görüyorsunuz. Diğer seçenekleri de görüyorsunuz. Ortada gençlere dair vizyon üretebilecek, sözde değil gerçekten değişim sağlayacak bir ekiple Biga’mıza değer üretmek için tüm halkımızın oyuna talibiz. Biz istekliyiz. Çocuklarımız için, esnafımız için, Bigamız için çalışacağız. Enerjimiz de var, bilgi ve birikimimiz de var. Tüm hemşehrilerimizin, birlikte büyüdüğümüz, okuduğumuz arkadaşlarımızdan, komşularımızdan, tüm seçmenlerimizden, kendini Biga’nın geleceğinde sorumlu hisseden tüm Bigalılardan 31 Mart Yerel Seçimleri’nde destek bekliyorum. Ben Biga’dan hiç çıkmadım. Aklımın ucundan geçirmedim. İlçemizin hem ihtiyaçlarını iyi biliyorum, hem çözümlerim hazır. Ekibimiz de en az benim kadar hazır. Biz iki siyasi parti arasına sıkışan, aynı yüzlerin koltuk kavgası içinde olduğu siyasi anlayışı kabul etmiyoruz. Biz üçüncü bir yolun da olabileceğini göstermek istiyoruz.

(Röportaj: Çiğdem Özden Demiray)