"İçimden garip bir ses, sen sabahı bekleme, geceden al demiri, gün doğmadan git diyor" sözleri ve güftesi Ferhan Şensoy a ait 'Vira Demir' isimli eserden bu sözler... Yazar, oyuncu ve yönetmen koltuğunda oturduğu 'Seyircili Seyir Defteri' isimli tiyatro oyununda çok kez söylemiştir. "Yahu ne alaka, seçim sonuçlarına istinaden bir yazı okuyacağım diye linke tıkladıktan sonra karşımıza çıkana bak!" diyen sevgili okur, çok alakalı diye serzenişini cevaplamak istiyorum.
Şöyle izah edeyim. Öncelikle izlemediyseniz mutlaka !Seyircili Seyir Defteri!ni izleyiniz. Bu oyun; dönemin siyasilerini ve siyasal olayları eleştiren bir oyundur. Mesela 'Vira Demir' şarkısının bir bölümünde şu sözler vardır:
Gece korkunç bir tür savaş durumu,
Henüz ortada yok beklenen kurtarıcı.
Bir sarışın abla var,
Uzun etek giyiyor,
Pembe saçı boyuyor,
Enflasyon azdıkça pkk’yı vuruyor.
İçimden garip bir ses,
Vira demir git, diyor.
Denizden gelen bir ses,
Sen sabahı bekleme,
Geceden al demiri,
Al demiri gel diyor.
Gün doğuyor gök bulutlu turuncu,
Henüz ortada yok beklenen güneş.
Yukarıda bir baba var bizle dalga geçiyor.
Tam uslandı sanırken birden faul yapıyor.
Nasıl tanıdık geldi mi?
Kafa kağıdına doğum tarihin, 90 ve sonrası olarak işlenmişse sarışın abla dediği Tansu Çiller. Türkiye'nin ilk ve tek kadın Başbakanı. Baba dediği o dönem Cumhurbaşkanı olan Süleyman Demirel. Baba lakabı yanı sıra cumhurbaşkanı olduktan sonra Cumbaba diyenler de oldu. Velhasıl-ı kelam o dönemlerde siyasetçileri eleştirmek, lakap takmak halk ve sanatçılar için korkulacak ya da çekinilecek bir şey değildi. Hatta zamanın birinde vatandaşın biri siyasetçinin birine hakaret ediyor. Polisler yaka paça vatandaşı götürürken 'Durun bakalım kim bilir ne yanlış yaptık da ona bu kelamı ettirdik" diyerek polisleri engelleyen siyasetçiler gördü bu memleket. O dönemin ve öncesi siyasetçiler birbirlerini eleştirir ama katiyen birbirlerine karşı nezaketlerini kaybetmezlerdi. Tabi bunlar hep Recep Tayyip Erdoğan öncesinde eski Türkiye'de idi. Yeni Türkiye'de önce Levent Kırca ve türevleri yok edildi. Sonra diğerleri.
Bu seçim sonucuna göre pek muhalif kalmayabilir. Her neyse biz konunun ana hatlarına dönelim. Ve seçim 2023'ün ilk tur sonucunu değerlendirelim. Hazreti YouTube ve Google gençler için büyük bir bilgi okyanusu. O okyanusta arzu ettiği her bilgiye ulaşmaları çok zor değil.
SEÇİM 2023 VE MİLLİYETÇİLİK AKIMI
Sinan Ogan'ın aldığı oy, seçim sonrasında çevremde birçok kişi tarafından sahiplenildi! O sahiplenenler ortak bir dil de yarattı. O da şuydu. Gerekirse aç yatarız, vatansız asla... Yani iki güçlü adaya seçim sonuçları ile bu mesaj verildiği ve o mesajı Sinan Ogan'a oy vererek kendisi ve kendisi gibi düşünenler ile birlikte bu mesajı verdiğini iddaa eden çok kişinin paylaşımlarını gözlemledim.
Peki şöyle seçim öncesi propaganda sürecinde kim ne demiş bir ona bakalım...
İktidar kanadı, en güçlü rakibine terörle ilişkilendiren söylemler ile açıkça saldırdı. Halbuki Hizbullah Terör Örgütü ile anılan ve Türkiye Cumhuriyeti anayasasına aykırı söylemleri tüzüğünde barındıran Hüda-Par'lı isimleri, seçilebilecek yerlerden Ak Parti listelerinde milletvekili adayı yaptı. Bir ikisi resmi olmayan sonuçlara istinaden vekillik kazandı. Terör örgütü ile anılan isimler, önce onları aday yapan Ak Parti ve sonra Ak Parti'ye oy verenler sayesinde meclis aritmetiğine dahil oldular.
Cumhur İttifakı'nın Milliyetçilik söylemi ile siyasi hayatına devam eden ortağı MHP'nin bu konu hakkında tavrı merak konusuydu. O pek ses çıkarmadı. Zaten kendi evladı Sinan Ateş Ankara'da sokak ortasında katledilirken de oralı olmamıştı. Peki ya MHP seçmeni ne diyecekti?
Seçim öncesi tepkilerini yüksek perdeden duyduğum yakın dostlarım var. Ülke genelinde yapılan protesto eylemleri var. Nasıl olduysa düşmesi beklenen oylar yükseldi! Bu durum yapılan maddi hatalar harici, 20.000 sandıkta yani tüm sandıkların yüzde 10'una denk gelen sandıklarda usulsüzlük yapıldığına dair söylemler ile açıklayabilir miyiz! Zira aynı MHP'li dostlarım şaşkınlıktan ne diyeceklerini bilmediklerini dile getirdiler. Kimisi Ogan'a kimisi Kılıçdaroğlu'na kimisi de boş attığını söylediler. Aslında iktidar kanadı bu terör söyleminde işaret parmağı ile rakibini gösterirken baş parmağının altında kalan diğer üç parmağı ile kendini işaret ediyordu. Zira rakibini ne ile itham ettiyse, 21 yıllık iktidarında hepsini fazlasıyla kendi yapmıştı. Teröristlere; lahmacun ısmarlamış bir iktidar!
Ana Muhalefet propaganda sürecinde ne yaptı? Onlar kötü olan ekonominin nasıl düzeltileceğine dair vaatlerini ve programı hakkında söylemler kullandı. Hak, hukuk ve adalet odaklı, liyâkat ile bezenmiş söylemler kullandı. Sevgi dilini tercih etti. Karşılığında muhtemel oylarını yükseltti. Adam kazandı söyleminden durumu Adam KAZANAMADI söylemine getirdi. İttifakın içindeki Milliyetçi kanat İyi Parti gibi dursa da Cumhuriyet Halk Partisi'nin altı oku var. O oklardan biri milliyetçilik ibaresi olarak orada durur. Milli görüş geleneğini temsil eden Saadet Partisi için gayri milliyetçi diyemeyiz. Milliyetçi bileşeni maşallah yani.
Diğer ittifaklardan Meclis aritmetiğine dahil olan Emek ve Özgürlük İttifakı'nda olan YSP/HDP ve Türkiye İşçi Partisi Cumhurbaşkanı adayı çıkarmadı. Bir oy kendilerine bir oy Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na istedi. Kendi ifadeleri ile yapılan usulsüzlükler yüzünden daha fazla vekil adayını milletvekili yapamadılar. Resmi sonuçlar ben yazarken henüz açıklanmamıştı. İtirazlar sonucu ilk açıklanan gayri resmi sonuçların aksine bir iki vekillik el değiştirmişti. Daha başarılı bir sonuç bekliyorlardı. Kürt vatandaşlarımız milliyetçilik konusunda partilerini yalnız bırakmamışa benziyor.
Gelelim seçim sonuçları açıklandığı andan itibaren oyları yüzde 5 olarak sabitlenen Ata İttifakı ve Cumhurbaşkanı adayı sayın Sinan Ogan'a.
RTE bildiğiniz üzere yüzde 60 ile başlangıç açıklaması sonrasında ülkede herhangi bir sevinç gösterisi yapılmamakta ve saatler ilerledikçe oy oranı düşerken, Kılıçdaroğlu oyları ise yükselirken, Sinan Ogan hep yüzde 5.20 - 5.30 arasında gitti geldi. Ata İttifakı oyları ise yüzde 2.50 civarındaydı.
Gayri resmi sonuçlara istinaden ve resmi sonuçlara göre de baraj haddini geçemediler. Dolayısıyla meclis dışında kaldılar. Sığınmacılar ve terör ile mücadele söylemini propaganda sürecinde altını çizerek kullandılar. Sayın Ümit Özdağ mülteci konusunu zaten partisini kurduğundan beri sert bir dille olsa da dile getiriyordu.
Benim merak ettiğim seçim sonuçları açıklanmaya başladığı andan gayri resmi sonuca kadar 5.20 - 5.30 bandında sabitlenen Sinan Ogan'a kimler oy verdi?
Ata İttifakı yüzde 2.50, peki geriye kalan 2.50 kimden?
GEÇİM İLE SEÇİMLERİN İLİŞKİSİ!
Seçimlerin yapılması bir demokrasi şenliği olduğu kadar mevcut iktidarın ekonomi alanında oylanması demektir. Bu alanda birçok kez yazdım. Siyasetin asli görevi; gayri safi milli hasılayı vatandaşları arasında eşit ve adaletli dağıtmaktır. Bir kere daha yazmanın zararı olmayacağı kanısındayım. Fakat seçim sonuçları gösterdi ki; onları seçerseniz vatanımız elden gidiyor diyene kısmen inandık!
Enflasyonun bir bakıma dolaylı vergi olduğunu daha önce hiç düşünmüş müydünüz?
Yani 5 yılda 4 kat artan gelir düzeyine istinaden, 10 ve üzeri katlarda artan giderleriniz nasıl olur gözden kaçmış olabilir?
Bunu sırf birileri için terörist söylemi kullanılmasına bağlamak, doğru bir tespit olmaz. Yani 5 yıl önce yumurtanın kolisine ortalama 6 lira 50 kuruş verip alırken, 5 yıl sonra aynı yumurtanın kolisine 75 TL verip alırken artışın farkına varmamış olmak!
Peki asgari ücret neymiş ne olmuş?
Net 1,404 TL, 8500 TL olmuş. Sadece yumurta kolisi baz alındığında asgari ücretin bu yıl başında olması gereken net miktar 11.5 × 1404 = 16.146 TL.
Son beş yılda en iyi ihtimalle yüzde 50 yoksullaşan halkın yüzde 49'u iktidara güven oyu vermiş. Niçin? Aç kalırız, ama vatansız asla! İyi ama vatansız kalma ihtimalinizi artıran mülteci sorunu? Deprem zamanında yaşanan liyakatsızlığı, içi boşaltılan kurumlarda onca ölüme rağmen bir tane istifanın olmayışı?
Bu sonuçların söylediğini söyleyeyim.
Biz aç kalırız evet, ama vatansız asla kalmayız. Yeni(!) akım Milliyetçilik ya!
Bunu mevcut iktidarın şatafatlı hayatına devam etmesi için değil!
Samsun'da karaya çıkan ve bu milleti yedi düvele karşı vatanını savunmak için organize eden Mustafa Kemal Atatürk'ün izinden giderek yaparız.
Zira mesele muktedir olanın bekasıdır!
Vatanın bekası tehlikede olursa yol bellidir. Emin olunuz. Vatan haini gözüyle baktığınız kişiler, sizden daha vatansever, daha milliyetçi olabilirler.