Biga Bahçeşehir Koleji Kampüs Müdürü Musa Çetin’den dinleyelim okunmuş pirincin hikayesini...

Zamanında herkesin geçtiği sınavlardan şimdiki gençler, çocuklar ağırlaştırılmış olarak geçiyor. Her şey değişiyor, her şey gelişiyor ama nitelikli eğitimin kuralı olan sınav şartı bir türlü geliştirilemiyor. Doğuştan sahip olduğunuz yetenekleriniz, zevkleriniz ve öncelikleriniz, zaman geliyor hepsini geride bırakıp gerekli sınavdan gerekli puanları almak zorunda kalıyor ve bu süreçte sadece akademik olarak değerlendiriliyorsunuz.

İlk etap LGS, sonra YKS.

LGS’ye girdiğiniz yaşlarda kafada kavak yelleri, ne yetişkin ne çocuk arada bir yerde var olma savaşı verirken özel dersler, dershaneler, etütler…

Bunlara rağmen bu tempoyu kaldırabilen, hedefleri olan ve hedefleri için birkaç yılı gözden çıkaran, disiplinli gençler de var ve bu gençleri maruz kalacakları sınava hazırlamak için canla başla çalışan öğretmenler... E tabi en önemlisi her şeyi göğüslemiş aileler...

Yıl içinde yapılan yerel ve özel deneme sınavlarında genellikle bu ortalama çok tutmuyor. Geçen yıl da öyle olmuştu. Tam puan yapan Elif Peker yerelde yapılan BABAP sınavlarında ilklerde olmazken yılsonunda yapılan LGS’de 500 tam puan alarak kendinin ve Biga’nın rekorunu kırmıştı.

Süreç yönetimi ya da duygu yönetimi ile alakalı olabilir diye düşünüyorum. Yani süreklilikten bahsediyorum.

Yine bu yıl da yerelde yapılan sınavlarda okullardan hangileri ortalama ne kadar LGS şampiyonu çıkartır diye az çok tahminler yapılıyordu ama sonuçlar açılandığında ilk 10’daki 7 öğrencinin Bahçeşehir Koleji’nden çıktığını gördük.

Musa Çetin’i neredeyse yirmi yıldır tanırım. Zaman zaman çay kahve içmeye giderim yanına. Yine gittim ve bu konu konuşulmayı hak eden bir konuydu. Okunmuş pirinç ya da şeker mi veriyorsunuz dedim :) Ben sordum, o anlattı.

Tabi ki imkanlar süreklilik sağlıyor. Öğrenci alması gereken her şeyi tek bir merkezden alıyor ve doz doz.

Bu arada okul kitapları ücretleri, okul ücreti gibi konularda da soruları araya sıkıştırdım. Hem eğitim öğretim programını, bu programın başarıya etkisini, hem de sosyal faaliyetlere verilen önemi de konuştuk. Herhangi biri için uzun ve sıkıcı bir röportaj gibi görünse de çocuğu okula giden, sınava hazırlanan, her eğitim öğretim döneminde birçok stresi bir arada yaşan aileler için çok akıcı bir röportaj oldu.

Benim eğitim öğretim konusundaki hassasiyetimi, beni tanıyan herkes çok iyi bilir. O yüzden sorularımı oldukça dikkatli sormaya, takip edenler için yararlı yanıtlar almaya çalıştım.

Biga Bahçeşehir Koleji Kampüs Müdürü Musa Çetin’den dinleyelim okunmuş pirincin hikayesini...

A1998551 60C3 4Db0 9100 1798Ced50A91

LGS BAŞARISI

Geçen sene de tahmin ediyorduk, bekliyorduk bu başarıyı. Öğrencilerimizin neredeyse tamamı 4 yıldır bizim öğrencimizdi. 5’inci sınıfta başlamışlardı. Bir öğrencimiz 7’nci sınıfta gelmişti. Bizim programımızı ‘merdiven yöntemi’ olarak anlatabilirim. Her yıl çocuklara bir yaş büyüdüklerini hissettiren bir program aslında. Akademik derslerden bahsediyorum. Türkçe, matematik, fen bilimleri ve özellikle lisede kredisi daha yüksek dersler bunlar. Hem de soru sayısı fazla, diğerlerine göre. Artı çarpanı da 4. Böyle olunca matematik, fen ve Türkçe öne çıkıyor, belirleyici oluyor sınavlarda. Bizde de 5’inci sınıflarda İngilizce hazırlık sınıfı kabul edildiği için bu seviye, haftanın 20 saati İngilizce görüyor öğrencilerimiz. 5’inci sınıflarda diğer dersler de herhangi bir okuldan farklı değil. Ama 6’ncı sınıftan itibaren bu üç ana dersin kredileri artmaya başlıyor. Ve çocuklarda ‘Ben artık bir yaş daha büyüdüm. Türkçe, Matematik ve Fen derslerini daha fazla görüyorum’ hissi oluşuyor. 7’nci sınıfta bu biraz daha fazla artıyor. 8’nci sınıfta en üst seviyeye ulaşıyor. Her gün matematik dersi görüyorlar. Haftada 10 saat ve her gün 2 saat gibi. Fen ve Türkçe’yi de haftada 9 saat görüyorlar. Bu, bir sıralama sınavı olduğu için de yarışacakları arkadaşlarına göre, ders kredisi anlamında avantajlı oluyorlar. Daha çok konu tekrarı yapabiliyorlar ve daha çok soru çözebiliyorlar. Sınav hazırlığında bunlar çok önemli.

Biz 7’nci sınıfta başlıyoruz LGS programına. 7’nci sınıfın ikinci döneminde cumartesi dersleri başlıyor. Öğrencilerde artık LGS öğrencisi oldukları hissi oluşuyor. Sonra nisan ara tatilinde biz 7’nci sınıf konularını tamamlamış oluyoruz. Ders kredilerimiz yüksek olduğu için 7’nci sınıf müfredatımızı tamamlıyoruz ve 8’nci sınıf müfredatımıza geçiyoruz. Yaklaşık 9 hafta 8’nci sınıf müfredatını gördüklerinde öğrencilerimiz her dersten 1,2 ya da 3 üniteyi görmüş oluyorlar. Yaz tatiline bu şekilde çıkıyorlar. Diğer öğrencilere göre yaz tatilinde öğrencilerimiz 3 aylık süreyi neyi çalışacaklarını bilerek geçiriyorlar. LGS süreci biraz yıpratıcı öğrenciler açısından. Zor bir sınav sistemimiz var. Öğrencinin çok büyük hazırlık yapması gerekiyor. Bizim öğrencilerimiz tekrar ederek ağustos ayında başlayan programa hazır bir şekilde geliyorlar. Devlet okullarından 3 hafta erken başlıyoruz derslerimize. Müfredatı da baştan alıyoruz. Programı önden alan öğrencilerimiz avantajlı oluyorlar.

Bu programın birkaç avantajı oluyor. Öğrencilerde; ’90 tane soruyla karşılaşacağım. Hedeflediğim okullara gidebilmem için 87, 88, 89, 90 yapabilmem lazım.’ Daha ilk denemelerde yüksek netlerle başlayınca da moral olarak da yukarıda oluyorlar. Çalıştıklarını ve karşılığını aldıklarını hissediyorlar. Çalıştıkça çok başarılı olabileceklerini görüyorlar. Bu periyodu destekleyen 42 deneme sınavı yapıyoruz. Bunların 32 tanesi Bahçeşehir’in kendi yayınları oluyor. Kaliteli yayınlar. Soru hazırlayan hocalarımız çok tecrübeliler. LGS’deki soru formatını yakalıyorlar. Ezbercilik olarak açıklamıyorum ben bunu. Bizim öğrencilerimiz duruma alışkın oluyorlar. Aynı zamanda da 10 tane dış yayın kullanıyoruz bu sınav sürecinde. Çok iyi soru hazırlayan yayınevleri var. Bu yayınlardaki sorularla da öğrencilerin karşılaşması lazım. Farklı soru tiplerini de görmeleri lazım. Buradaki en büyük kazanımları aynı zamanda zaman yönetimi. Bizim öğrencilerimiz 155 dakikalık sınavda süre yetiştirememe sorunu pek yaşamazlar. Deneme sınavlarında saat kullanımını çok önemseriz. Hangi saatte kaçıncı soruda olduğunu ve hedeflediği gibi ilerlediğini takip ederiz. Burada rehberlik öğretmenimiz sınav sonrası öğrencilerimizle aktif bir şekilde değerlendirmeler yapar. Beklenenin altında mı üstünde mi gibi sorular soruyor, ‘bir sonraki sınavda bunu dene’ şeklinde çözümler üretiyor. Sınav gününe kadar bu süreç devam ediyor.

Sınav gününe kadar olan süreci Bahçeşehir Koleji’nin rehberlik birimi olan KAREM takip ediyor. KAREM, güçlü bir organizasyon. Bizim 163 kampüsümüzde yaklaşık 10 bin öğrencimiz oluyor. Bu öğrencilerin tamamını birlikte yöneten bir yapı bu. Bu yapı, öğrencilerin çok yorulduğu anları fark ediyor. Arada bir tane daha kolay bir deneme koyabiliyor. Moral ve motivasyon sağlama adına. Ya da öğrencilerin sınavları kolay gördüğü ve ‘bu iş oldu’ hissiyatının oluştuğu anlarda bir tane çok zor deneme yaparak ‘bu iş o kadar da kolay değil’ şeklinde motivasyonunun sürdürülebilirliğinin devam etmesi için zorlu bir sınav deneyimi yaşatıyoruz. Bunların hepsi büyük bir organizasyon. Bu organizasyonun başında bizim genel merkezimizden bölüm başkanlarımız ve ölçme değerlendirme birimindeki koordinatörler var. Bizim de sınav bazlı ya da soru bazlı eleştirilerimizi dikkate alıyorlar. Senenin başında tüm deneme kitapçıkları basılmıyor. Zaman içerisinde basılıyor. Son birkaç yıldır özellikle pandemi, deprem gibi çeşitli sebeplerle müfredatta daraltılma olduğunda bu daraltılmaya uyum sağlamak adına yapılıyor bu. Biz bu süreçlerin tamamını genel merkezimizle birlikte çok dinamik bir şekilde yaşıyoruz. Mail akışıyla bize sistem aktarılıyor. Biz de bunu uyguluyoruz.

Burada uygulayıcılar çok önemli. Çok iyi uygulayıcılara sahibiz. Çok değerli öğretmenlerimiz var. Öğretmenlerimiz, öğrencilerimizin buraya geliş amacının çok farkında.

6D7B0C13 Dd0C 4639 A398 E777De93D8Cf

Biz mesela LGS kampı yaparız. Bu kampların birkaç yararı var. Bir tanesi… Öğrenciler muhtemelen lisede başarılı olduklarında şehir dışında bir okula gidecekler. Belki de ilk defa ailelerinden ayrı kalacaklar. Bunu test etmelerini istiyoruz. Bazen bir otel kampıyla ilk defa ailelerinden ayrılan çocuklar oluyor. Duygusal olarak zor bir durum bu. Öğretmenleriyle ve arkadaşlarıyla hem biraz tatil formatında hem de yoğun bir yükleme yaptığımız süreç yaşanıyor. Programdan beklediğimiz ikinci yarar, öğrencinin eşiğinin farkına varması. Zorlanma kapasitesinden bahsediyorum. Antrenman yaptırmak gibi. Biz kampta çok kısa zamanda çok fazla soru çözdürerek öğrenciye aslında çok daha fazlasını yapabileceğini hissettirmek istiyoruz. Bu kampları şubat tatilinde yapıyoruz. Bu kampların da desteğiyle öğrencilerin daha fazla çalışmasını sağlıyoruz ve bu durum, netlere yansıyor. Başarılarımızın kaynağında bu kampların da etkisi büyük.

YKS’de de süreç aynı. YKS’de süreç biraz daha erken başlıyor bizde. 11’inci sınıfın başında başlıyoruz. İlk haftadan itibaren Cumartesi derslerimiz var. Kasım ayından itibaren deneme sınavlarımız başlıyor. Senenin sonunda yoğun bir deneme sınavı programı uyguluyoruz. 28 deneme sınavı yapıyoruz. 11’inci sınıfın son 3 haftası 12’nci sınıf programına geçiyoruz. LGS’den farklı olarak daha geç geçiyoruz. Çünkü 11’inci sınıf konuları da ağır konular. Hem TYT hem de AYT konuları çünkü. Aynı mantıkla yaz tatilinde öğrencilerin 12’nci sınıf konularını tekrar edebilmelerini istiyoruz. Yine 3 hafta erken başlıyoruz 12’nci sınıfa ve 54 tane sınav yapıyoruz. Bunun dışında da BABAP gibi ekstra sınavlarla beraber 70’e yakın sınava giriyor öğrencilerimiz.

ARA SINIFLARDA YAZILAN ÖĞRENCİLERİN SİSTEME UYUMU

Bizim tekrar eden bir programımız var. Bizde ders kredileri çok yoğun. Mesela 11’inci sınıfta haftada 14 saate kadar Matematik yapıyoruz. yedişer saat fizik, kimya, biyoloji yapıyoruz. Genelde okullarda bu ders saatleri yarı yarıya daha az uygulanır. Biz bu yoğun programda özellikle matematik dersini üç öğretmenle uyguluyoruz. Öğretmenimizin bir tanesi 11’inci sınıf müfredatını anlatırken, diğer öğretmenimiz 9’uncu ve 10’uncu sınıfların tekrarını yapıyor. Dışarıdan gelen öğrencimiz için de telafi yapılmış oluyor. Eksiği olanların eksikleri tamamlanıyor. Bir öğretmenimiz de geometri anlatıyor. Devlet okullarında bu süreç tek öğretmenle yürütülür. Geriye dönük tekrar yapmaya da zaman bulunamaz. 12’nci sınıfta da durum aynı. Hem fen lisemizde hem de Anadolu lisemizde bu süreç aynı şekilde yürütülüyor. Bizim fen ve Anadolu liselerimizde 11’inci sınıftan itibaren bir farklılık yok. 9’uncu ve 10’uncu sınıflarda da ders kredilerimiz yine biraz daha yoğun diğer okullara göre.

İngilizce’yi 9, 10 ve 11’inci sınıflarda göstermeye devam ediyoruz. İkinci dil olarak haftada 2 saat Almanca var. Bizim öğrencilerimiz İngilizce okunan bir üniversiteyi kazandığında hazırlık sınıfını geçiyorlar. Çoğu B2, C1 seviyesini görebiliyorlar. İngilizcede Sedat Genç Hoca'mız koordinatörlük yapıyor. 11 tane İngilizce öğretmenimiz var. 1 tane yabancı öğretmenimiz var. İngilizcede 4 beceriyi birden geliştirmeye çalışıyoruz. Okuma, anlama, konuşma, yazma becerilerinin tamamını birlikte geliştirmeyi hedefliyoruz. Öğrencilerimizin Cambridge sınavlarındaki başarısı çok yüksek.

Bb17E310 E442 43B0 9B54 497359Cad40D

SOSYAL FAALİYETLER

3 beden eğitimi öğretmenimiz var. Spor faaliyetleri açısından zengin bir okuluz. Spor salonumuz var. Yüzme havuzumuz var. Açık sahalarımız var. Öğrencilerimiz yetenekleri doğrultusunda sportif açıdan yönlendiriliyorlar. Spor takımlarımız var. Çanakkale’de belki de en çok branşa katılım gösteren okullardan birisiyiz. Biz öğrencimizin okul üniformasıyla spor faaliyetlerine katılmasını, takım çalışmasında ve grup çalışmasında olmasını önemsiyoruz, destekliyoruz. Biga’da yapılan yarışmaların tamamına katılıyoruz. Çanakkale’de, bölgede, Türkiye şampiyonlarında yarışıyoruz. Geçen yıl modern pentatlonda öğrencilerimizin Türkiye dereceleri var. Okçulukta Türkiye beşincimiz var. Müzik çalışmalarımız var. Müzik öğretmenimizin önderliğinde en başta yetenek taraması yapılıyor. Öğretmenimiz daha sonra bir çalışma yapıyor. Piyano, gitar çalabilen, şarkı söyleyebilen öğrencilerimiz var. Lisede müzik grupları oluşturuluyor. Okulumuzun müzik topluluğu daha önce belediyenin önemli günlerde düzenlediği konserlerde sahne aldılar. Görsel sanatlar var. Resim öğretmenimizin çalışmaları var. Hafta sonu kursları oluyor. Programımızda da var zaten müzik ve beden eğitimi, resim gibi derslerimiz. Yüzme havuzumuzdan öğrencilerimiz yılın bir çeyreğinde yararlanabiliyorlar. Her öğrencimizin böyle bir hakkı var. Bütün kategorilerde yüzme takımlarımız var. Yarışlara katılıyoruz. Modern pentatlon var. Bizim sporcularımız genelde başarılı oluyorlar ve Türkiye şampiyonalarına katılıyorlar. Kodlama çalışmalarımız var. Ağırlıkla ilkokul seviyesinde yarışmalara gidiyoruz. Bilim Kahramanları Derneği’nin Türkiye genelinde düzenlediği yarışmalara katılıyoruz. Geçen yıl 4 ildeki yarışmalara gittik. Çocuklarımız gittikleri her yarışmada farklı kategorilerde ödül kazandılar. Yazılım altyapımızı geliştirmeye çalışıyoruz. Yazılıma merak duymalarını sağlıyoruz öğrencilerimizin. İlkokulda ve ortaokulda haftada 2 saat yazılım ve kodlama dersleri var öğrencilerimizin. Hatta kodlama çalışmalarımız okul öncesi 5 yaşta başlıyor. Bu yaşta başlayan bir öğrencimiz 8’inci sınıfa kadar haftada 2 saat bilgisayar dersliğinde yazılım dersi alıyor. Bu da öğrencimizde büyük gelişim sağlıyor. Bu yüzden yazılım ve bilgisayar mühendisliği düşünüyor öğrencilerimiz.

BAŞARILI OLUP YİNE BAHÇEŞEHİR’DEN DEVAM EDEN ÖĞRENCİLER…

Ortaokulda LGS’de çok başarılı olup başka bir okul veya ili düşünmeyip tekrar bizim Anadolu ya da fen lisemizden devam eden öğrencilerimiz çok var. Onlardan bu yıl ilk defa mezun olacak olanlar var. Biz 5 yıllık bir okuluz. Geçen yıl okul birincimiz ortaokulu bizde okudu. Çok iyi bir yüzdelik dilimle dışarıda bir tercih yapmadı. Bizim lisemize devam etti. Bu yıl da YKS birincimiz oldu sayısalda. Türkiye 15000’incisi oldu. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesini tercih etti. Mesela bu bahsettiğimiz öğrencimiz Miray, okulumuzun müzik topluluğundaydı. Aynı zamanda voleybol takımındaydı. Sosyal yönlerini de bizim programımızla geliştiren bir öğrencimiz. Akademik anlamda da iyi desteklendi, kendisi de çok gayret gösterdi. Sonuçta başarılı oldu. 7’nci ve 8’inci sınıfı bizde okuyan, liseyi de bizde okuyan öğrencilerimiz var. Onlardan bir tanesi TÜBİTAK Bilim Olimpiyatları’nda birinci aşamayı geçti. Devamında Gebze’deki TÜBİTAK Fen Lisesi’nde bir haftalık kampa katıldı. Aralık ayında TÜBİTAK Biyoloji Milli Takımı’na girebilmek için son bir sınava girecek. Başarırsa milli takıma girecek. Her branşta5 kişiden oluşan takımlar var. Dünyanın çeşitli yerlerinde yapılacak uluslararası yarışmalarda ülkemizi temsil etme hakkı elde edebilir. Bahçeşehir Koleji bu konuda çok başarılı. Mesela geçen sene 5 öğrenciden oluşan Biyoloji Milli Takımı’nda 3 öğrenci Bahçeşehir Kolejindenmiş. Olimpiyatlarda madalya almışlar. Olimpiyatlarda madalya alan öğrencilerin sınavsız geçiş hakkı oluyor üniversitelere. O öğrencilerden biri devlet üniversitelerinin en yüksek puanlı olanlarından Hacettepe Üniversitesi’nde İngilizce Tıp Fakültesi sınavsız geçiş hakkıyla yerleşti. Nehir'in de bu şansı var. Bunun için de şu an kendisi lise öğrencisi olmasına rağmen üniversite yüksek lisans düzeyindeki kitaplarla çalışıyor. Çok ağır kitaplar ve dersler bunlar. Biyoloji öğretmenimiz rehberlik ediyor kendisine. TÜBİTAK konusunda da öğrencilerimizi destekliyoruz. Biz seçenek olarak öğrencilerimize bu imkanları sunuyoruz. Çalışma alanları oluşturuyoruz. Çalışma zamanları oluşturuyoruz. Sessiz ortamlar oluşturuyoruz. Tiyatro çalışmamız vardı 2 yıl önce. Bu yıl da planlamalarımız arasında var. Dans çalışmalarımız var, okul öncesi ve ilkokul düzeyinde. Dans salonumuz var. Ekstradan öğrencinin farklı heyecanlar yaşamaları için performansa dayalı bilgi yarışmaları yapıyoruz. Bütün ilçeyi kapsayan bir projemiz de var. Bu yıl sunmayı planlıyoruz. Bütün okullardan öğrencilerin iştirak ettiği bir yarışma programı düşünüyoruz. Bir eğitimcinin konferansı, kahvaltısı gibi tam gün bir program düşünüyoruz. Türkiye 1247'ncisi olan Ali İhsan Uslu isimli öğrencimiz var. Ali İhsan da bu örneklerden biri. Boğaziçi Üniversitesi'ni tercih etti. O da aynı zamanda okulun müzik topluluğundaydı, masa tenisi takımındaydı ve Anadolu Lisesi okul birincimiz oldu.

İLKOKUL HEDEFİ

Temel eğitimin birinci kademesi kabul ediliyor ilkokul. Öğrenciye temel kazanımların doğru verilmesi, olumlu davranışlar, erdemli insan olmak, vatan millet sevgisi, saygılı olmak gibi... Bunların yanında temel becerilerin kazandırılması süreci bu. Türkçe dersinde okuma yazmayı doğru bir şekilde öğretmeye çalışıyoruz. Öğrencilerimizin güzel yazmasını istiyoruz. Artık teknoloji çağında olsak da güzel yazmak önemli. Duygularını doğru ifade edebilmeleri önemli öğrencilerimizin. Okuduğunu anlama, anlatabilme ve doğru ifadelerle konuşabilme, doğru iletişim önemli. Hayat bilgisi dersinde hayata ve gündeme dair konulardan haberdar olmaları önemli. Sürdürülebilir bir dünya için ne yapabilir, çevresini nasıl uyarabilir öğrencimiz, bunları öğretiyoruz. Matematik zaten çok önemli. Sadece sınav odaklı bakmıyoruz. Matematik hayatın her alanında. Matematiği doğru bir şekilde öğrenme ve hayatına uygulama konusunda öğrencilerimizi eğitiyoruz. Problem sadece matematik değil. Hayatın her alanında problem oluyor. Bunlara çözümler üretebilmeleri gerekiyor. Yoğun bir İngilizce programımız var. Haftada 10 saat İngilizce dersi görüyor öğrencilerimiz. İkinci sınıftan itibaren haftada 3 saat Almanca dersi var. Biz alt yaşlarda dilin çok daha kolay öğrenildiğini, okul öncesinden 13 yaşa kadar verilen yoğun bir İngilizce programının ana dil seviyesinde İngilizce konuşmaya katkı sağladığını düşünüyoruz. Uzmanlar da bunu doğruluyor. Okul öncesinde yani 4-5 yaşta haftada 15 saat İngilizce dersimiz var. 3 yaşta 8 saat İngilizce dersimiz var. İlkokulda haftada 10 saat İngilizce dersimiz var. Haftada 2 saat anadili ingilizce olan bir öğretmenimiz derslere giriyor. Konuşma kısmında öğrencilerimize pratik oluyor. İngilizce derslerinde öğrencilerimizin Türkçe konuşmaması üzerine bir program kurguladık. Öğrenci zorlanarak kendini İngilizce ifade edecek. Dile her anlamda maruz bırakmaya çalışıyoruz öğrencimizi. Teknolojiden destek alıyoruz. Yurtdışı eğitim programlarımız var.

Her ne kadar kitaplar konusunda eleştirilsek de bizim sistemimiz sadece bir kitap kolisinden ibaret değil. Biz aslında yayının karşılığı olarak o ücretleri talep ediyoruz. Bunun karşılığında çok önemli dijital yayınlar var. Bireysel olarak edinilebilecek yayınlar değiller bunlar. Bu programı bireysel edinebilsen de nasıl kullanacağını bilemezsin. Biz programlarımızı alanında çok başarılı olan öğretmenlerimizle birlikte kullanıyoruz. O ilk kazanım konusunda hızlı yol alıyoruz. Anaokulu ve ilkokulu tamamladıktan sonra ortaokulda da devam ederse öğrencilerimiz, bu programda çok başarılı oluyorlar. Lisede öğrencilerimiz çok ileri seviyede İngilizce konuşur hale geliyorlar. Kamplarımız var mesela. Öğrencilerimiz kamplara giderler. Diplomatlar katılır. Tüm dünyayı ilgilendiren bir konuda çalıştay yapılır. İkinci gün öğrenciler bildirilerini sunarlar. Bu programın tamamı İngilizce gerçekleşir. Bu seviyede İngilizce konuşabilen çok sayıda öğrencimiz olur. Buralara katılıyorlar, bildiri sunuyorlar. Burada bildiri sunan bir öğrencimiz İngiltere’den kabul aldı ve işletme bölümünü okuyor. Aynı zamanda 7 üniversiteden de kabul aldı. Bu seviyede bir gelişim gösterebiliyor öğrencilerimiz. Ana hatlarıyla amacımız bu ilkokulda.

İlkokulda bir de oyun çok önemli. Sadece robot yetiştirmiyoruz. Çok fazla oyun üretiyor öğrencilerimiz. Çok fazla oyun üretiyor çocuklarımız. Doğru oyunlarla bilgisayar kullanımı var. Öğretici oyunlar kullanıyoruz. Fiziki oyunlarımız da çok fazla. Fiziki oyunları uygulayabilmek için alanlarımız da yeterli. Spor salonumuz büyük avantaj. Çok az okulda bu imkanlar var maalesef. Beden eğitimi derslerimizde çocuklarımıza kantinde oturtup test çözmek gibi uygulamalar yapmıyoruz. Hakkını vererek çocuklar spor yapıyorlar. İlkokulda oyun da var. Kodlama da var. Şenlikler yapıyoruz. Çocukların eğlenmesi için okul dışına çıkarıyoruz öğrencileri. Geziler yapıyoruz. Çok öğretici oluyor. Birçok yere, farklı şehirlere götürüyoruz. Her yıl programla birlikte zengin bir şekilde bir üst yaşa ve hayata hazırlıyoruz öğrencilerimizi.

OKUL ÜCRETLERİ

Bahçeşehir Kolejine ulaşmak çok kolay. Bizim fiyatlarımız yüksek değil. Bizim sunduğumuz imkanlarla, verdiğimiz eğitim öğretim kalitesiyle fiyatımızı günlük ya da ders bazlı değerlendirip, Biga’da, çevrede ya da özel dersle kıyaslandığında fiyatımızın aslında makul olduğunu görecekler. Belki markanın gücünden kaynaklı algı olabilir. Çok pahalı olduğumuz düşünülüyor olabilir. Ben aslında şunu önerebilirim. Okula gelip, bir çayımızı, kahvemizi içebilirler, sohbet edebilirler ve bizim kendimizi ve programımızı anlatmamıza imkan verebilirler. Maliyetlerimizin sunulan hizmetlerin karşılığında aslında çok altında olduğunu göreceklerdir. Biz sağlıklı beslenme açısından çok önde olduğumuzu düşünüyoruz. Okulumuzda her öğlen 5 çeşit yemek, kalori hesabı sağlanmış ve menü dengesi sağlanmış ve aylık olarak genel merkezin planladığı bir yapı var. İki gün kırmızı et, bir gün beyaz et, bir gün bakliyat, bir gün sebze yemeği ana yemek olarak var. Bunun yanında çorba, salata, ayran, tatlı çeşitleri seçenek olarak var. 20 çeşit çorba yapabiliyor aşçımız. Damak tadı oluşması açısından da bir çeşit eğitim diyebiliriz. Hatta bir öğrencimizin okulda yediği karnabaharı evinde de istediğini biliyoruz mesela. Öğrencilerimiz burada arkadaşlarıyla birlikte birçok yemeği denemeyi başarıyor hatta. Tek tip fastfood beslenme alışkanlığının dışında dengeli beslenmeyi sağlıyoruz. Başarı da zaten bir bütün. Beslenme, hayat tarzı, dersler, spor, sanat, dil, uyku gibi. Rehberlik servisimiz çok başarılı programlar yapıyor. Öğrencilerin aslında çalışacağı, televizyon izleyeceği, ailesiyle vakit geçirebileceği, uyuyacağı saatler planlanıyor, kontrol ediliyor, revize ediliyor. Aileyle iletişim kuruluyor. En büyük özelliğimiz belki de güçlü iletişimimiz. Biz mutlaka ailelerle iletişim kurarız. Sunulanın karşılığında bu ücretin bizden duyulmasını istiyoruz.

Aslında dışarıdan alınabilecek tüm hizmetlerin dahil olduğu tek bir sistem var burada. Dans, müzik, spor, ek ders, dil, etüt, sınav döneminde ekstra eğitimler, hafta sonu dersleri gibi. Dolayısıyla bunlar zaten dışarıdan parayla satın alması gereken hizmetler. Bir devlet okulunda ilkokulda 30 saat alabilecek bir öğrenci burada haftada 45 saat eğitim alıyor. Ortaokulda haftada 35 saat ders görülürken, bizim okulumuzda 50 saat ders görüyorlar. Bu fazlalık saatleri dışarıda fazla fazla almak için uğraşıyor aileler. Biz bunların hepsini tek bir çatı altında ve planlı bir şekilde sağlıyoruz. Hatta bizim ödevlerimiz bile haftalık planlanıyor genel merkezimiz tarafından. Dinlenme zamanlarını çalmadan ödev planlaması yapıyoruz. Projeler, etkinlikler, sportif faaliyetler azalmadan devam ediyor tüm süreç boyunca. Bu yıl yüzde 1’lik dilimdeki öğrencilerimizden 4 tanesi voleybol takımımızdaydı. 3 tane turnuvaya katıldılar. 3’üncü turnuva öncesinde istemiyorsanız katılmayabilirsiniz dedim. Öğrencilerimiz katılmak istediler. O heyecanı yaşamak istediler. Sınav stresine vs. bile iyi gelebiliyor.

Velilerimiz de sisteme güveniyorlar. Dışarıdaki velimiz olmayan insanların gelip mutlaka bizden dinlemelerini istiyorum.

Bursluluk sınavımız var. Şubat ayında yapılıyor. Yüzde 100’e varan burslar kazanabiliyor öğrencilerimiz. Bu imkanlardan yararlanabiliyorlar. LGS’de kazandıkları yüzdelik dilim de öğrencilerimiz için kayıtlarda burs anlamına geliyor. Anadolu Lisemizden ve Fen Lisemizden mezun olan her öğrencimiz; tercih etmesi durumunda Bahçeşehir Üniversitesi'nde yüzde 25 başarı bursu hakkı kazanıyor. Tüm bu detaylar için hem öğrencilerimizi hem de ailelerini okulumuza çay kahve eşliğinde sohbet etmeye davet ediyorum.

(Özel / Röportaj: Çiğdem Özden Demiray)

6D7B0C13 Dd0C 4639 A398 E777De93D8Cf

0595C343 1Ae1 4D5A A9A4 77424838Faa2

De0A02D0 9Da3 4Bf1 Baec 605E6838924B

766E31Ed 766F 42Fa B012 7A3D18354C73

74E400A8 8230 4742 Bdf2 825Ea61281F2