GÜNDEM

Perinçek, Biga’nın Güneyindeki iki faya dikkat çekti!

ÇOMÜ Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü'nden emekli Prof. Dr. Doğan Perinçek, Çanakkale’nin Biga ilçesi ile ilgili uyarılarda bulundu. Biga’nın güney kısımlarda iki aktif fay hattı olduğuna dikkat çeken Perinçek; “Biga civarında yerleşime müsait alüvyondan ve faydan uzak alanları seçmek çok zor değil. En azından bugünden itibaren kendimizi, çocuklarımız ve torunlarımız düşünerek ileriye dönük planlamamızı yapalım” çağrısında bulundu.

ÇOMÜ Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü'nden emekli Prof. Dr. Doğan Perinçek, sosyal medya üzerinden takipçileri ile deprem endişelerini paylaşmaya devam ediyor. Biga’da deprem riski ile ilgili paylaşımlarda bulunan Perinçek; Biga için şu tespitlerde bulundu:

“Biga’nın güneyinde iki önemli aktif fay var. Ama endişeye gerek yok. Eğer binanızın zemini sağlam ise ve binanız deprem koşulları dikkate alınarak inşa edilmişse 8 büyüklükte bir deprem bile size zarar veremez.”

“ANTİK KENTLER DEPREMLERLE ÜÇ KEZ YIKILMIŞ”

Milletten Öncesi çağlara dayanan bölgedeki antik kentlerin depremlerle birden fazla kez yıkıldığını söyleyen Perinçek; “Çok önemli iki konu var. Biga civarında olan köyleri Fayın olduğu alanlardan uzak tutacağız. Fay hattı üzerinde bina yapmayacağız. Fay üzerinde olan köylerimiz varsa onları faydan uzağa taşıyacağız.  Sizleri duyuyorum ve bu işin kolay olmayacağını biliyorum ama bir yerden başlamamız lazım. Net bildiğimiz bir konu var. Biga birçok ilimiz ve köyümüz gibi deprem bölgesinde. Biga ve Erdek yakınında bulunan birçok antik kent geçmişte olan depremlerde yıkılmış. Priapos antik kenti (Karabiga), Kyzikos (Erdek) ve Parion (Kemer) antik kentleri depremle tahrip olmuş yerleşim alanları içinde. Kemer Köyü yakınındaki Parion antik kentinde 2004 ve 2005 yıllarında çalışmalar yaptım. Bu kent depremlerle 3 kez yıkılmış” dedi.

“BİNALARIMIZI UYGUN ZEMİNE VE KALİTELİ YAPARSAK 8 BÜYÜKLÜKTEKİ..”

Biga kent merkezinin de tıpkı Çanakkale gibi alüvyonlu bir zemine sahip olduğunu belirten Perinçek; “Bilime dayalı gerçekleri göz ardı edemeyiz. Bu yaklaşım ile Biga dolayında birinci derecede uzak durmamız gereken alüvyon alanlarını kırmızı çizgi ile sınırladım ve alüvyon alanını kırmızı ile taradım. Burada yaklaşık gösterdiğim sınır daha da genişleyebilir veya bazı yerlerde değişebilir fakat çizilen sınırlar fazla değişmeyecektir.  Bu sınırlar daha çok zaman harcayarak, yerinde çalışma ile netlik kazanacaktır. Kırmızı ile taranan ve sınırları çizilen alan alüvyon (gevşek toprak-yumuşak toprak) alanındır. Buralarda mecbur olmadıkça yapılaşmaya gidilmemelidir. Eğer mecbur isek alüvyon zemin şartlarını gözeterek yapı temeli seçmek zorundayız. Bu durumda inşaat maliyetleri artacaktır. Ayrıca tarım alanlarını kaybedeceğiz. Biga civarında yerleşime müsait alüvyondan ve faydan uzak alanları seçmek çok zor değil. En azından bugünden itibaren kendimizi, çocuklarımız ve torunlarımız düşünerek ileriye dönük planlamamızı yapalım. Bu işin şakası yok. Eğer binalarımız uygun zemine ve kaliteli yaparsak 8 büyüklükteki bir deprem bize zarar veremez. Yaşadığımız deprem bir milat olmalı, bu felaketten ders alıp; bugünden başlayarak kentlerimizi ilçelerimizi fay hatlarından ve alüvyon zemin alanlarında uzaklaştırmalıyız. Çocuklarımız ve torunlarımızın sağlıklı bir yaşam sürmesini istiyorsak bu adımı acilen atmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

(Haber: Ahmet Tunç)