Hem dünya hem de Türkiye ve bölgemizde kendini hissettiren kuraklıklar ile birlikte su tasarrufunun önemi de her geçen gün artıyor. Konuya ilişkin uzun süredir alınan Encümen kararları başta olmak üzere çeşitli bilgilendirme faaliyetleri ve çalışmalar yürüten Çanakkale Belediyesi tarafından son olarak kentlilere yönelik perlatör (su tasarruf aparatı) dağıtımı gerçekleştirildi. Musluk başlığına takılan ve kullanıldığında tonlarca su israfını önleyen perlatörler, Çanakkale Belediyesi Yeşil Yerel Yönetim Binası ve Kültür Merkezindeki Veznelerde kentlilere dağıtılmaya başlandı. Biga'da Biga Belediyesi hala su bulmaya çalışırken, mevcut suyun Biga'ya ulaşımı ile ilgili henüz sağlam bir adım atılabilmiş değil. Biga Belediye Başkanı Bülent Erdoğan, son meclis toplantısında su kesintileriyle 2013 yılını işaret ederek, geçen 4 yılın ardından çalışmaya başladıklarını duyurmuştu. Sık sık yaşanan su kesintileri vatandaşı kara kara düşündürürken, Çanakkale Belediyesi'nin şimdiden hazırlıklarını tamamladığı görüldü.
“TÜM DÜNYA SUYUN ÖNEMİNİ ANLADI”
Çevre kirliliği, küresel ısınma gibi evrensel ölçekteki sorunların sonuçlarından biri olan kuraklıkla mücadele ve su tasarrufuna yönelik önemli bir farkındalık günü olan 22 Mart Dünya Su Günü kapsamında gerçekleşen perlatör dağıtımına Belediye Başkanı Ülgür Gökhan katılarak konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Başkan Gökhan kentimiz ve dünyamız için kaynakların verimli, temiz ve tasarruflu kullanılmasının büyük önem taşıdığını belirterek; “Bugün Dünya Su Günü. Suyun ne kadar önemli olduğunu her geçen gün sadece biz değil, sadece Türkiye değil, bütün dünya farkına varmaya başladı. Yıllardır sağlıklı bir çevreden söz ediyor ve bu düşüncelerimizi paylaşıyorduk. Küresel ısınmadan, su tasarrufundan bahsediyorduk. Şimdi bunlar başımıza gelince herkes bu konuda duyarlılık göstermeye başladı. Zaten Su tasarrufu konusuna dikkat çekmek için de 22 Mart Dünya Su Günü olarak ilan edilmişti. Ama biz daha önceden bunun farkındaydık. Çanakkale'mizin içme suyu Atikhisar Barajı'ndan temin ediliyor. Atikhisar'ın korunması için büyük mücadeleler verdik. Biliyorsunuz Atikhisar Barajı'nın tepesinde siyanür ile altın çıkartmak istediler. Biz de ona karşı mücadele verdik ve kazandık. İşletmenin ruhsatı iptal edildi ve bir daha verilmedi. Ancak her şeye rağmen, verdiğimiz mücadele nedeni ile yargılanıyoruz. Ben bu kentin insanının suyunu, havasını ve toprağını korumak ile yükümlüyüm. Benim görevim bu” dedi.
“BAZI TARIM ÜRÜNLERİ ÜRETİLEMEYEBİLİR”
Barajdaki su seviyesinin yüzde ellilerde olduğunu vurgulayan Başkan Gökhan; “Bu sene maalesef barajımız yüzde 50 seviyesinde. Halbuki geçen sene bu zamanlarda yüzde yüz doluydu. Bu sadece bizim barajımız için geçerli değil. Bayramiç ve diğer barajlarımız da öyle. Hatta bazı tarım ürünlerinin dahi ekilememesi söz konusu. Eğer Nisan yağmurları yeteri kadar yağmazsa çeltik gibi bazı ürünlerde kısıtlamaya gidilecek. Su tasarrufu ile ilgili encümenimizde bazı kararlar almış ve meclisimizde kamuoyuyla paylaşmıştık. Bu konuda mücadelemiz devam edecek. Arıtma tesisimizden çıkan su, Sarıçay üzerinden denize dökülüyor. Halbuki o su kirli bir su değil. Hatta orada sudaki mikropları dahi arıtıyoruz ama atık sudan ayrıştırıldığı için içme suyu olarak kullanamıyoruz ama sulama suyu olarak yani parkların sulanması ve yolların yıkanmasında kullanmak üzere çalışmalarımız devam ediyor. Bunun yanında yağmur suyunun tekrar kullanılabilmesi ile ilgili çaba gösteriyoruz. Yağmur sularının toplanmasına ilişkin yeni yapılan binalarda bir yerde biriktirilmesine ilişkin kararlarımızı almıştık” şeklinde konuştu.
“SU TASARRUFUNA DİKKAT ÇEKMEK İÇİN PERLATÖR DAĞITIYORUZ”
Su tasarrufunun önemine vurgu yapmak için kentlilere perlatör dağıtımı yapmaya başladıklarını ifade eden Başkan Gökhan; “Bugünün önemine vurgu yapmak için biz de kentlilerimize perlatör dağıtıyoruz. Bu aparat sayesinde kentlilerimiz su tasarrufu sağlayabilecek. Bu aparat, çok kolay bir şekilde musluklara takılabiliyor. Böylelikle hem su tasarrufu sağlayabiliyor hem de bütçemizi koruyabiliyoruz. Bunun gibi daha birçok konuda halkımızı bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları yapacağız” dedi.
“KURAKLIK RİSKİNE KARŞI SU KUYULARIMIZ HAZIR”
Kuraklık riskine karşı çalışmaların tamamlanarak gerekli tedbirlerin alındığını belirten Başkan Gökhan; “Bu arada 4 tane su kuyumuzu kullanıma hazır hale getirdik. Umarız muhtaç kalmayız ama herhangi bir olumsuz durumda o su kuyularından faydalanacağız. Karacaören ve Özbek bölgesinin sulaması Umurbey Barajı'ndan gerçekleştirilecek. Bunun projesi DSİ tarafından yapıldı. Projenin yapım ihalesi aşamasında da o barajdan Çanakkale'ye bir hat getirip, şu anda kullanmamak üzere ama yarın bir ihtiyaç halinde kullanmak üzere o barajdan da destek alma şansımız olacak. Tabi bizim barajımızın iki görevi var. Birincisi Dardanos ve Güzelyalı dahil olmak üzere Çanakkale'nin içme suyunu temin ediyor. Bir diğer görevi ise tarımsal sulama. Tabi sulama da önemli. Ama bu noktadaki öncelik içme suyunda. Ümit ediyorum ki yağışlar yeterli olur ki, tarıma da su verilebilsin. Çiftçilerimizin de üretim yapabilmeleri için suya ihtiyaçları var” dedi.
“SU TASARRUFU İÇİN ÇEŞİTLİ KISITLAMALAR UYGULANACAK”
Su tasarrufuna yönelik çeşitli uygulamalara gidileceğini de vurgulayan Başkan Gökhan; “Hepimiz suyun ne kadar önemli olduğunun farkındayız belki ama her şeye rağmen su tasarrufu konusunda ihmalkâr davranabiliyoruz. Arabalarımızı, evlerimizin önünü, sokaklarımızı sularla yıkıyoruz. Bunu yapmamamız gerekir. Zaten bu yıkama işleri yapan arkadaşlarımıza istemeyerek de olsa bir kısıtlama getirdik. Yer altı sularını kullanıyorlarsa bir sıkıntı yok ama şebeke suyunu kullanan yıkamacılara bir kısıtlama söz konusu. Su için söylenecek çok söz var ama söylenecek en önemli söz tasarruf. Biz de Dünya Su Gününde kentlilerimizi bir kez daha su tasarrufu yapmaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.
“BİR MUSİBET BİN NASİHATTEN İYİDİR”
Kahramanmaraş merkezli depremin ardından yaşanan sıkıntılarda suyun ne kadar yaşamsal öneminin olduğunu bir kez daha görüldüğünü belirten Başkan Gökhan; “Su konusunun ne kadar önemli olduğunu depremde gördük. Deprem bölgesindeki en önemli konulardan biri barınma sorunu ama bir diğeri ise hijyen sorunu. Hijyen nedir? Hijyen sudur. Hijyen ancak su ile sağlanabilir. O bölgede günlerce yıkanamayan, tuvalet ihtiyacını gideremeyen birçok insan var. Bunun yanında içme suyu sorunu da yaşanıyor. Dolayısı ile suyun yaşamımız için ne kadar önemli olduğunu depremde bir kez daha görmüş olduk. Biz de depreme hazırlık açısından toplanma ve barınma alanlarımızdaki su tesisatlarımızı hazır edeceğiz. Toplanma ve barınma alanlarındaki su ve kanalizasyon gibi altyapıyı hazır etmemiz gerekiyor. Bir musibet bin nasihatten iyidir atasözüne uygun davranmalıyız. Musibet oldu, ikinci musibeti de biz yaşamamalıyız diye düşünüyorum” dedi.
(Haber Merkezi)