Akçalı Kitabevi sahibi Yasemin Olgun ile konuştuk. Biga’da okumak isteyen çocuk ve gençlere, kitap kurtlarına, etkinlikten hoşlanan miniklere tam 20 yıldır hizmet veriyor. Güzel yayınevleri ile çalışıyor. En büyük isteği ise yolu düşenler çocuklarıyla birlikte gelsin ve alacağı hikaye kitabına çocuk kendisi karar versin.
Bu işi kaç yıldır yapıyorsunuz?
20 yıldır yapıyorum.
Kırtasiye malzemesi satışı yaptığınız oldu mu bu yirmi yılda?
Hayır, sadece kitap satışı yapıyorum.
Nasıl başladınız bu mesleğe?
Babam yapardı bu işi. Kendisi Ali Akçalı, emekli öğretmendi ve emekli olunca bu işe başlamıştı. O zamanlar sıralı dergiler vardı. O da o dergilerin satışını yapardı. Ani bir ölüm oldu ve kalan dergileri benim dağıtmam gerekiyordu, o şekilde başladım. O zamanlar belli yayınlar vardı ve o yayınlar üzerinden dergi işiyle devam ettim önceleri. Sonra okul öncesi yayınlarına biraz öncelik verdim. Seminerler yapmaya başladık okullarda. Yayınevlerinden yetkili kişi geliyordu. Sonraları kendim anlatmaya başladım. Toplantı salonu ayarlıyordum ve bilgilendirme yapıyordum öğretmenlere yayınlar hakkında.
Şu anda hangi kitapları bulabiliriz sizden?
Okul öncesinden ortaokula kadar bir yelpaze belirledim. Kaynak kitap, test kitabı ve hikaye kitabı satıyorum. Mesela Tudem yayın grubunun anasınıfından liseye kadar yayınları var. Köklü yayınlar ile çalışıyorum. Tudem, Kafa Dengi, Kırmızı Beyaz, Sadık Uygun gibi kendini kanıtlamış yayınevleri ile yani. Herkes aradığını buluyor bu şekilde.
Bu yıl bakanlık ek yayın desteği sağladı öğrenciye. Öğrenciler ya da veliler yine de ek yayın alıyor mu?
Tabiki kaynak alımını kimse engelleyemez. Veliler kendileri grup olarak gelip aldılar hep. Sınava dayalı bir sistemde sadece kaynak kitapların yeterli olması mümkün değil. Bir paket olarak düşünülmek zorunda ders kitabı, test kitabı ve kaynak kitap.
Kitapların pahalı olduğunu söylüyorlar. Özellikle de kaynak ve test kitaplarının. Siz ne dersiniz bu konuda?
Bizde en pahalısı kağıt. Emeği saymıyorum bile. En büyük payı kağıt ve baskı maliyeti tutuyor. Kitaplar her şeye rağmen pahalı değil. Sorun bence insanların alım gücü düştü ve doğal olarak bütçede kitaba ayrılabilecek para kalmıyor. Bir ek kitap değil ki. Her şey pahalandı ve kitap itibarsız hale geldi böylece.
Kitabını sattığınız bazı yazarlar okullarda söyleşi ve imza günü yapıyor. Bu durum öğrencilere fayda sağlıyor mu?
Pandemide online ortamda bile yaptık. O kadar kıymetli bir etkinlik o. Mesela bir örnek vereyim. 5’inci kitabı çıkan bir yazar söyleşiye gelmişti. Biga’ya yakın köylerden birinde oturan 2 kız çocuğu aynı zamanda öğrenci, kitabın 6’ncısını yazmışlar getirmişler. Onu yazara takdim ettiler. Yazar ağladı, duygulandı ve 6’ıncı kitabını yazdığında Bigalı çocuklara ithafen başlığıyla yazmıştı. Bu duruma vesile olduğum için ben de çok mutlu olmuştum.
Okur var mı Biga’da?
Evet, özellikle ilkokul ve ortaokul yaşlarında daha çok var. Öğretmenler sınıfa girerken ellerinde kendi kitapları olmalı bence. Yani kitap okumayı dersten ayrıştırmak adına örnek teşkil eder diye düşünüyorum. Ama size şunu söyleyebilirim. Hani derler ya para ile iman kimde bilemezsin. Okur da öyle. Hiç tahmin etmediğin insanlar ciddi okurlar olabiliyor.
İş olarak yapıyorsunuz fakat seviyor musunuz bu işi?
Çok seviyorum. İyi ki devam etmişim babamdan sonra. Yazları tatil yapıyorum. Sonbaharda okullar ile birlikte ben de başlıyorum. Keyifli ve kitapları ben de çok seviyorum. Çocuklar buraya geldiğinde kitap üzerine ilgi alanlarına göre biraz konuşmaya çalışıyorum. Veli değil çocuk seçsin istiyorum. Çocuk kendi kitabını ve bu şekilde haşır neşir olmak iyi geliyor bana. Kırtasiyeyi sevmiyorum mesela.
İnternet satışları ile ilgili savaşınız var mı?
Bizim yayın grupları o konuda şöyle bir önlem uyguladı. Mesela Tudem’in bazı setlerini internetten bulamazsın. Bazen eski baskı geliyor, kalitesiz malzemeye basılmış, o şekilde geliyor. Ama kar etmek için interneti seçenler her türlü zarar ediyor.
(Röportaj: Çiğdem Özden Demiray)