Başbakan Eski Yardımcısı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Eski Bakanı, Türkiye'nin deneyimli siyasetçilerinden Mustafa Cumhur Ersümer, Kalıcı Yaz Saati Uygulamasına tepki gösterdi. Cumhur Ersümer, Kalıcı Yaz Saati uygulaması nedeniyle en çok çocuk ve kadınların mağdur olduğuna dikkat çekti.

Ersümer kaleme aldığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"İyi tatiller diliyorum çocuklarımıza, tatilde aydınlık saatlerde uyanacak sayılı günleri olacak. İnsanoğlunun gün ışığından daha fazla yararlanabilme çabası ile yaptığı düzenlemeler 1900’lü yıllara kadar uzanmakta, hatta Romalıların saati kışın 44 dakika, yazın ise 75 dakika olarak mevsime göre değiştirdikleri biliniyor.

Günümüzde gelişmiş ülkelerin birçoğu gün ışığından daha fazla faydalanabilmek amacıyla her Mart ayının son Pazar günü saatleri 1 saat ileri alarak “yaz saati” uygulamasına, kışın ise Ekim ayının son Pazar günü 1 saat geri çekerek “kış saati” uygulamasına geçmekte. Bu enerji tasarrufu oldu olmadı tartışmalarından bağımsız doğanın bir parçası olan insanoğlunun “biyolojik saatiyle” gün aydınlanırken gününe başlayabilmesine katkıda bulunan bir uygulama.

Ülkemizde, yaz ve kış saati uygulaması 1972 yılından itibaren yaz ve kış saatleri arasında dönüşüm yapılarak uygulanmaktaydı. Bu ülkemizi finans sektöründen, iş dünyasının Batı ülkeleriyle ticari ilişkilerine kadar uyumlu kılan bir düzenlemeydi. Ben de bakanlık dönemimde aynı uygulamayı dört yıl boyunca sürdürdüm.

İlk kez 2007-2012 yıllarında sabit saat uygulamasına geçilmesini gündeme getirildi. 26 Mart 2016 tarihinde Resmî Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararıyla yaz saati uygulamasına geçilince bu bir daha değiştirilmedi. Kış saati uygulaması kaldırıldı. 2018 yılında yayınlanan kararname ile de yaz saati uygulaması kalıcı hale getirildi. Böylece Türkiye’nin resmi zaman dilimi GMT+3 oldu. Türkiye’nin kış döneminde Almanya, Fransa, İtalya gibi ülkelerle arasındaki saat farkı 2’ye, İngiltere gibi ülkelerle arasındaki saat farkı ise 3’e çıkıyor. Bir taraftan İstanbul’u finans merkezi yapmak istiyoruz ama dünyanın önde gelen finans merkezleri Londra ile aramızda 3 saat, Paris, Frankfurt ile ise 2 saat fark yaratıyoruz. Londra’da borsa, bankalar, iş yerleri 09.30’da mesaiye başladığında, Türkiye’de öğle tatili olmakta. Bu bankacılıkta swap işlemleri, borsada seans saatlerini sıkıntıya sokmakta, ilave personel çalıştırılarak çözülmeye çalışılmakta.

Biga STP'den 7 maddelik sonuç bildirisi Biga STP'den 7 maddelik sonuç bildirisi

Cumhur-Ersumer

Türkiye, kalıcı yaz saati uygulamasıyla Avrupa’dan uzaklaştı, Ortadoğu ile yakınlaştı. Türkiye gibi GMT+3 sabit zaman dilimini kullanan ülkeler şunlar: Irak, Etiyopya, Tanzanya, Madagaskar, Kuveyt, Yemen, Somalı, Sudan, Cibuti, Belarus, Suudi Arabistan, Kenya, Uganda ve Katar.

EN MAĞDUR ÇOCUKLARIMIZ VE KADINLARIMIZ

Güzel Türkçemizde en sevdiğim kelimelerden biri “Günaydın!”. Günün aydınlık, ferah olsun anlamında. İnsan güne nasıl başlarsa öyle gidiyor. Ama yaz saati uygulamasının kalıcı hale getirilmesiyle hepimiz karanlığa uyanır olduk. Günaydın diyebilmeyi özler olduk...

Uzmanlar, insanların tüm canlılar gibi “biyolojik saati” olduğunu, akşam karanlıkta uykuya hazırlayan “melatonin” hormonunun salgılandığını, gün aydınlanınca da “kortizon” hormonunun devreye girmeye başlayarak dinçlik ve dikkati dolayısıyla öğrencilerin algılama, öğrenebilme düzeyini arttırdığına dikkat çekiyor. Öğrencilerimizin karanlıkta öğrenme zorluğu çektiği konusunda uyarıyor. Yazık, sevgili yavrularımız karanlıkta uyanmakta güçlük çektiğinden okula gitmek istemiyor, aileleriyle bir gün öncesinde okula gitmemek için pazarlık yapmaya başlıyor. Sabahçı olan öğrenciler ilk derslerini yarı uykulu geçiriyor. Öğlenci öğrencilerimiz ise son derslerini uyku bastırmış halde karanlıkta yapıyor.  Sabahın karanlığında yola çıkan sürücüler de henüz tam uykularını aydıramadığından trafik kazaları artıyor.

Uygulama, İstanbul Teknik Üniversitesince 2016 ve 2018 yıllarında verilen iki rapora dayandırıyor. Herkes bu raporun peşinde, okumak, incelemek istiyor ama rapora ulaşmak mümkün değil. Yetkililer, İnternete bakın diyor, İnternette bulamıyorsunuz. Sabit saat uygulamasına geçişte gerekçe, enerjiden tasarruf edebilmek. Karanlıkta uyanan insanlar, evinden hazırlanırken, çocuklar okulda ilk ve son derslerini elektrikle görürken  enerji tasarrufu yapıldığına vatandaşımızı ikna edilemiyor. Yine de bu 6 yıldır görülemeyen  rapora göre ülkemizde 2016 yılında sabit yaz saati uygulamasına geçildiğinden bu yana 6.82 kilovat saat tasarruf edilmiş, bunun parasal karşılığı da 3.97 milyar TL imiş.

Bilim, verilerle, araştırma sonuçlarına dayanır. Madem İTÜ’deki değerli hocalarımız böyle bir çalışma yapmışlar, diğer üniversitelerimiz de bu konuda çalışmalar yapar ve bu tezlerden hangisinin doğru olduğu bilimsel platformlarda tartışılarak karar verilir. Bırakınız bunu, konu TBMM’de soru önergeleri ile tartışılmakta olmasına rağmen rapor milletvekillerine bile şu ana kadar dağıtılmış değil.

ENERJİ UZMANLARINA GÖRE ENERJİ TÜKETİMİ ARTTI

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), 2017 yılında TEİAŞ’ın verilerine dayalı olarak yaptığı çalışmasında kalıcı yaz saati uygulamasına geçilen 2016 yılının Kasım ayı ile 2017 yılının Kasım ayındaki elektrik tüketimleri karşılaştırmasında, elektrik tüketiminde 7 milyar kilovat saat artış olduğunu tespit etti.

VATANDAŞ NE DİYOR?

Kasım 2021 tarihinde yayınlanan bir araştırma şirketinin çalışmasına göre, halkın %57’si eskiden olduğu gibi kışa girerken saatlerin 1 saat geri alınması gerektiğini düşüncesinde. Bu konuda: Halkın %51’i kalıcı yaz saati uygulamasının enerji tüketimini arttığı iddiasında. Vatandaşlarımızın yarısı (%48), kış saatine geçilmemesinin kendisinin ve ailesinin yaşamını zorlaştırdığını dile getirmekte. Kısaca, Halkın tecrübesiyle yaşam şartları ile uygulama açıkça çelişiyor.

RUSYA DA VAZGEÇTİ

Her ne kadar Avrupa Parlamentosu’nun Mart 2019’da 2021 yılında AB’de saat değişikliği uygulamasının kaldırılması yönünde aldığı karar örnek olarak gösterilmekte ise de Avrupa Parlamentosu’nun kararları, tavsiye niteliğinde, bağlayıcılığı yok. Bu öneriyi AB üyesi devletler kabul edip uygulamaya koymadı.

Vatandaşın sesine kulak verilerek değişikliğin yapılacağı ümidiyle, Sevdiklerimize, çocuklarımıza torunlarımıza, gün ışığında GÜNAYDIN DİYEBİLECEĞİMİZ, aydınlık Türkiye de uyanmak dileğiyle…"

(Haber Merkezi)

Editör: Ahmet Tunç