Sensiz Bir Eksik Derneği, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle yazılı bir basın açıklaması yaptı.
Kuruluşundan itibaren Biga'daki kadın hakları bilinci ile ilgili gözlem yaptıklarını ifade eden dernek başkanı Çisem Özer; "Geçen 1 yıllık süre içinde, kurum ve kuruluşların, kadınlar ve kadın hakları ile ilgili tutum ve tavırlarını ise dikkatlice izledik. Samimi bir politika ve olumlu bir tek adım ise maalesef göremedik" ifadelerini kullandı.
Açıklamada kullanılan; "Üniversiteyi yeni bitirmiş kadınlar, erkeklerden yüzde 20 daha az para kazanıyor. Bu fark 10 yıl içerisinde yüzde 31’e yükseliyor. Gazetecilerin 1/3’ü kadın olmasına rağmen; bölüm şefi, editör ya da patronların sadece yüzde 1’i kadın. Mültecilerin yüzde 80’ini kadınlar oluşturuyor, Okuma-yazma bilmeyen ve eğitim hakkından mahrum 1 milyardan fazla yetişkinin 2/3’ü kadın. 1.2 milyar yoksulun yüzde 70’ini kadınlar oluşturuyor. Toplumun yarısını oluşturan kadınların sosyal, ekonomik ve siyasal hayattaki temsili, yoktan çok, çokdan çok az!" ifadeleri ve kullanılan istatiksel rakamlar da dikkat çekti.
İŞTE O AÇIKLAMA:
"Değerli basın emekçileri, Sevgili kadınlar ve eşitliğe yürekten inanan erkekler!
"Sensiz Bir Eksik" derneği olarak ilçemizde resmi olarak Kadın ve çocuk hakları alanında çalışmalar yapan ilk ve tek derneğiz. Kuruluş bildirimizi yayınladığımız 8 Mart 2021 tarihinden bu yana, Biga da hiçbir kurum ve kuruluştan destek almadık. Kapımızın çalınmasını bir kenara bırakın, ziyaret taleplerimiz bile yok sayıldı. Neyse ki bu yolda motivasyonumuz kadın ve çocukların hayatına dokunmaktı. 1 yılda 33 kadın ve 24 çocuğunuzun hayatına dokunmuş olmak en büyük gururumuz. Geçen 1 yıllık süre içinde, kurum ve kuruluşların, kadınlar ve kadın hakları ile ilgili tutum ve tavırlarını ise dikkatlice izledik. Samimi bir politika ve olumlu bir tek adım ise maalesef göremedik. Ancak bugün, geçen senelerde olduğu gibi 'kadınlar günü kutlaması' adı altında günün anlam ve öneminden uzak, samimiyetsiz onlarca 'reklam' çalışmasını izleyeceğiz her köşe başında.
Kadını birgün ve işine geldiği gibi 'hatırlayanların-kutlayanların' arasında, haklarımız ve hayatlarımızla ilgili yapacağımız , konuşacağımız her etkinlik ve iş anlamını yitirip gidecek... Bu noktada 'en büyük eylem eylemsizliktir!' diyerek, bu sene 8 Mart'ı kutlama günü ilan eden ve reklam çalışması için sahada olacak aktörlere bırakıyoruz. Bizim için 8 Mart bir eşitlik mücadelesidir! Salonlarda, sofralarda erkek egemen zihniyet tarafından davet edilmek değildir! Bilinmelidir ki bu mücadele bizim için 365 gündür!
Unutmadan eklemek isteriz ki bugün 8 Mart! Kutlama değil, anma ve farkındalık günü... 165 yıl önce eşit işe eşit ücret isteyen 129 kadının yanarak can verdiği gün bugün! Bugün 8 Mart! Geçen 165 yılda dünyada kadınlar için değişmeyen şeyler var.
Üniversiteyi yeni bitirmiş kadınlar, erkeklerden yüzde 20 daha az para kazanıyor. Bu fark 10 yıl içerisinde yüzde 31’e yükseliyor. Gazetecilerin 1/3’ü kadın olmasına rağmen; bölüm şefi, editör ya da patronların sadece yüzde 1’i kadın. Mültecilerin yüzde 80’ini kadınlar oluşturuyor, Okuma-yazma bilmeyen ve eğitim hakkından mahrum 1 milyardan fazla yetişkinin 2/3’ü kadın. 1.2 milyar yoksulun yüzde 70’ini kadınlar oluşturuyor. Toplumun yarısını oluşturan kadınların sosyal, ekonomik ve siyasal hayattaki temsili, yoktan çok, çokdan çok az!
Dünyada her 3 kadından 1’i hayatının bir döneminde şiddete maruz kalıyor, Her 5 kadından 1’i hayatının bir döneminde taciz veya tecavüz girişimi kurbanı oluyor... 'Her gün ve her alanda eşit olmak...' Kutlu olan budur... 8 Mart ancak o gün kutlu olacaktır!...
O güne kadar susmadan haykiracagiz! İstanbul sözleşmesi ve 6284 sayılı kanundan vazgecmiyoruz! Ne tebrik, ne çiçek! Tek isteğimiz eşitlik ve adalet! Yaşasın kadınlar diye yaşasın kadınlar! Yaşasın bu dünyanın cesur ve güçlü kadınları! Yaşasın kadın dayanışması! Yaşasın 8 Mart!"