“Havanız, Suyunuz, Toprağınız Hasta İse Sizde Hastasınızdır”
Çanakkale’nin denize kıyısı olan hemen hemen her bölgesinde görülen ve temizlenmeye çalışılan müsilaj için Çanakkale Tabipler Odası sorunun halk sağlığını yakından ilgile...
Çanakkale’nin denize kıyısı olan hemen hemen her bölgesinde görülen ve temizlenmeye çalışılan müsilaj için Çanakkale Tabipler Odası sorunun halk sağlığını yakından ilgilendirdiğine dikkat çektiler. Mehmet Akif Ersoy devlet Hastanesi önünde basın açıklaması yapan Tabipler Odası sorunun uzun yıllardır verdikleri çevre mücadelesinin göz ardı edilmesinden kaynaklandığını açıkladılar. ÇOMÜ Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı üyesi Coşkun Bakar tarafından yapılan açıklamada; “Yaklaşık üç aydır denizlerimizde bugüne kadar görmediğimiz bir görüntüyle karşılaştık. Sahillerimizi kaplayan bu beyaz köpüksü görüntü Sarıçay içlerine kadar girdiğinde ne yapacağımızı bilemedik. Çok geçmeden konunun uzmanları tarafından bu görüntünün müsilaj adı verilen ve deniz salyası olduğunu öğrendik. Görüntü tam bir salyaya benzediği için bu isim verilmişti” dedi.
“MARMARA’NIN TAMAMI.. BOZCAADA DERKEN ŞİMDİDE GÖKÇEADA..”
Yaşanan müsilaj sorununun Şubat ayından beri gerçekleştiğini ancak iktidar ve yetkililerin aylarca umursamadığı sorunun şimdi Marmara’nın tamamını kaplamasının ardından Çanakkale’nin Bozcaada ve Gökçeada ilçelerinin açıklarında da oluşmaya başlandığını belirten Bakar; “Önceleri çok da umursanmadı, kendi kendine geçmesi beklendi. Toplumumuzun ve devletimizin çoğu zaman yaptığı gibi sorun görmezden gelindi. Zaten salgın nedeniyle kordonlar kapalı olduğundan görülmedi de… Ancak görmezden gelmek sorunun yok olmasına neden olmadı. Hatta sorunun boyutunun Çanakkale ile sınırlı olmadığı, tüm Marmara Denizini kapsadığını ve Ege Denizi’ne sirayet edeceği görüldü. Bugün İstanbul’dan Çanakkale’ye kadar Marmara denizi, Bozcaada açıkları ve en nihayetinde Gökçeada sahilleri müsilaj denilen salya ile kaplanmış durumda” dedi.
“HAVANIZ, SUYUNUZ HASTA İSE SİZDE HASTASINIZDIR”
Çevrenin korunmasının insan sağlığını da yakından etkilediğine dikkat çeken Coşkun Bakar; “Konunun uzmanlarından edindiğimiz sınırlı düzeyde bilgi ile denizdeki oksijen seviyesinin azaldığını bu nedenle de suda bulunan fitoplanktonların çevresel faktörlerin etkisiyle çoğaldıkları ve denize salyayı bıraktıklarını öğreniyoruz. Oksijen seviyesinin azalmasının en önemli belirleyicileri arasında ise sudaki azot ya da fosfor gibi maddelerin artması gibi olaylar sıralanıyor. Olayın nedenlerini tartışacak değiliz; çünkü bu konu teknik bir meseledir, deniz biyologları ya da çevre mühendisi gibi uzmanları ilgilendirir. Öte yandan sonuçları ise biz hekimleri ilgilendirir. Çünkü denizleri sümüksü bir madde ile dolu olan bir sahil kentinde, denize girmezsiniz, balığını yiyemezsiniz ve kenarında sağlıklı bir şekilde gezemezsiniz. Gönlünüzce yaşayamadığınız bir çevrede de sağlıklı olamazsınız. Deniziniz hastaysa, toprağınız da hastadır; toprağınız hastaysa, suyunuz da hastadır; suyunuz hastaysa, havanız da hastadır; doğal olarak siz de hastasınızdır” dedi.
Bunlar da ilginizi çekebilir