Son iki üç yıldır ekonominin dillere pelesenk oluşu, fiyat artışları bu deyimi aklımızın bir köşesine mıh gibi çaktı. Özellikle son yıl, gün be günü geçtim, saat saat etiketlerin değiştiğine şahit olduk... Benim çözümlemek ve öğrenmek istediğim; bu durumun mübalağa mı, yoksa sorumlusu bizlerin ta kendisi mi, olduğudur.
Deyim: Çoğunlukla gerçek anlamından ayrı bir anlam taşıyan, en az iki sözcükten oluşan kalıplaşmış söz ya da sözcük grupları.
Deyimlerin Özü: Genellikle gerçek anlamından sıyrılarak başka bir anlama bürünürler:
‘Dilinde tüy bitmek’, ‘El ağzı ile kuş tutmak’ gibi…
www.turkedebiyatı.org sitesinin tanımı bu.
Yazımın başlığı bir deyim:
Ekmek aslanın ağzında!
Bundan otuz ila otuz beş yıl önce bu deyimi çok fazla duyardım. Benim çocukluk evrelerime denk gelir.
Gençlik dönemlerimin başında bu deyim, ‘ekmek aslanın midesinde!’ şeklini aldı.
Zaman geçtikçe aslanın sindirim sisteminde ilerlediğini gözlemledim. Tahmin ettiğiniz gibi şu sıralar sindirim sistemini terk edip, doğa ile çoktan buluştu.
Belki bu duruma gelmesinin nedeni, mübalağa meraklısı bireyler olabilir. Belki de müsebbibi tam olarak bizlerin ta kendisidir. Yani toplumun kendisinin yarattığı bir sorun olabilir!
Son iki üç yıldır ekonominin dillere pelesenk oluşu, fiyat artışları bu deyimi aklımızın bir köşesine mıh gibi çaktı.
Özellikle son yıl, gün be günü geçtim, saat saat etiketlerin değiştiğine şahit olduk...
Benim çözümlemek ve öğrenmek istediğim; bu durumun mübalağa mı, yoksa sorumlusu bizlerin ta kendisi mi olduğudur.
Ekmek ve aslan denklemindeki; deyim ile anlatılmak isteneni, IQ seviyesi 80 üstü olan herkes anlamıştır. Anlamaya ve anlamlandırmaya çalışacağım durum; ekmek (!) meselesidir.
Biga’da ekmek fırını sayısının 30’un biraz üzerinde olduğunu hatırlıyorum.
Biga’da 10 Mart 2021 tarihine kadar ekmek birim fiyatı; bir lira elli kuruş idi. Rakam ile yazarsak 1.50 Türk Lirası.
10 Mart 2021 tarihinde birim fiyat 2,00 Türk Lirası oldu.
7 Mart 2022’de birim fiyat 3,00 Türk Lirası oldu.
1 Temmuz 2022’de birim fiyat 4,00 Türk Lirası oldu.
Son gelen zam ile beraber ekmeğin gramajı 210 gramdan 200 grama düştü.
Bu sektörde bir buçuk yıl kadar çalıştım. Üretici sorunları nedir, avantajları nedir az çok öğrendim. Pek bir avantajı olmadığını belirteyim.
Ekmek zammı girdi maliyetleri ile açıklanıyor. Ki sonuna kadar bu konuda haklılar.
Bigalı üretici yani fırın sahibi işletmeci ekmeği daha ucuza üretebilir mi? Dolayısıyla ucuza satabilir mi? Bu piyasa şartlarında daha ucuza üretemez!
Fakat daha ucuza satabilir!
Biga’da zincir marketler, yerel marketler ve bakkaliyeler de elbette Bigalı fırıncılardan ekmek alıyorlar. Yani ürünü üretmeden bu işin ticaretini yapan kesim durumundalar.
Dolayısıyla aracı diye tabir edilen tacirler oluyorlar.
Zincir marketler ile başlayalım.
Raf bedeli adı altında hak edişinizden kesinti yaparak ödeme yapar.
Ve siz fırıncı olarak minimum 10 şubeye aracınız ile günde en az bir sefer olmak üzere ekmek götürürsünüz.
Ayrıca tezgah bedelinden aşağıya bir fiyata ekmeği verirsiniz...
Yerel marketler ise tezgah bedelinden baya bir aşağıya alır.
Her zam gelişinde bu zamdan kendi payına bir meblağ ister. Yoksa ‘senden ekmek almam’ diye de işi yokuşa sürer.
Fırıncılar ise bu durumdan hep muzdariptir.
Fakat nedense bir arada ol(a)mayan, sadece zam taleplerinde dilekçeye kaşe vurmak ve paraf atarken birlikte hareket edebilen bir esnaf topluluğundan bahsediyorum.
İşi yokuşa süren yerel market sahibi; ‘sen o fiyata vermezsen, o fiyata verecek başka bir fırın var’ diyor.
Bir de işin belediye kısmı var.
Belediye ise kendisine ekmek satmayı kabul etmiş fırıncı esnafından ekmek alıp satıyor. Belediye ekmeği ucuz alıyor. Ucuza da satıyor. Buraya kadar sıkıntı yok. Vatandaş öyle ya da böyle ucuz ekmeğe ulaşıyor.
Sıkıntı; fırından aldığı fiyatın üstüne kâr koyarak satmasında! Zira belediyeler kâr amacı gütmeyen kurumlardır. Doğru olanın; ya aldığı fiyata satması ya da sattığı fiyat ile fırıncı esnafından alması olduğunu düşünüyorum.
Diğer çözüm önerim ise bütün fırınlar tek bir ses olmalıdır. Whatsapp grubunda yazmıştım! Bence kifayetsiz kalıyor.
Birbirinin kuyusunu kazmak yerine birbiri ile dayanışma içinde olmalılar.
Ve ilk adım olarak hem daha ucuz hem de ekmek fırında üretilir ve fırından taze taze sıcak sıcak alınır mottosuyla marketlere verdikleri fiyatlar ile tezgahlarında satmayı düşünmelidirler!
Yazdıklarımı okuduktan sonra; sizce birileri mübalağa mı yapıyor?
Yoksa sorunun, ta kendisi miyiz?
Saygıyla...