AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan’ın Ramazan bayramında kullandığı seçmenlerin bir kısmını da “Dangalaklar” olarak nitelendirdiği konuşması üzerindeki tartışmalar sürüyor. Turan’ın hedefinde kendisi ve Jülide İskenderoğlu’nun Gelibolu’dan Lâpseki’ye dönüşte feribotu kullandığı görseller üzerinden eleştiren Gelecek Partisi İl Başkanı Vahap Özsüer de vardı. Vahap Özsüer için “FETÖ artıkları” ve “Bizden koltuk istediler, vermedik” vb ifadeleri üzerine Gelecek Partisi İl Başkanı Vahap Özsüer basın açıklaması düzenledi.

“DENİZE DÖKECEĞİZ DEMEDİM”

Yaptığı basın açıklamasında AK Partililerin “Denize Dökme” ifadesi üzerinden algı yönettiğini belirten Vahap Özsüer böyle bir ifadesi olmadığına dikkat çekerek; “Yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcımız Sayın Doğan Demir’in Çanakkale ziyaret programına başlamadan önce Kepez beldesinde siz değerli basın mensupları ile kahvaltılı bir toplantıda bir araya gelerek gündem ile ilgili değerlendirmelerde bulunduk. Ziyaret tarihinde de Çanakkale 1915 köprüsünün açılış törenine 2-3 günlük bir süre vardı. Basın mensuplarına değerlendirmelerde bulunurken ben ‘iktidarın ülkeyi getirdiği durum ortada, 20 yıldır yağ kuyrukları ile benzin kuyrukları ile siyaset yapan iktidar maalesef şu an aynı durumu bize yaşatıyor. 18 Mart tarihinde Çanakkale’miz köprü açılışına ev sahipliği yapacak. 150 Yıllık hayal diyor sayın grup başkanvekili, biz önce bu köprünün yapılmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. İyi şeylere alkışlıyoruz elbette ki. Ama bu köprü ile birlikte inşallah biz o köprüden iktidarı Marmara denizine gömeceğiz öyle de iddialı bir laf edeyim’. Cümlelerini sarf ettim” dedi.

“GÜNLERDİR “AK PARTİLİLERİ DENİZE DÖKECEK” DİYE ALGI YAPIYORLAR”

Sözlerinin çarpıtıldığını; bunun da maksatlı bir şekilde yapılarak algı yapıldığını ifade eden Özsüer; “Ak Partililerin algı yaptığı üzere ben asla o konuşmamda bu iktidarı denize dökeceğiz demedim, demem, demeyeceğimde. Bizim kültürümüzde düşman denize dökülür. Ve bundan yüzyıl önce zaten Gazi Mustafa Kemal Atatürk denize dökülmesi gerekenleri bu topraklardan denize dökmüştür. Peki, Ak Parti ne yaptı? Sayın Turan ne yaptı? “Gelecek Partisi İl Başkanı Vahap Özsüer, Ak partilileri denize dökecek dedi” diye günlerdir, aylardır algı yaptılar. Hatta birisi çokta ileri giderek hırçınlaşarak “Bu cümleleri kuran o köprüden geçerse haysiyetsizdir” gibi haddini aşan bir ifade kullandı. Yaptığı bu basın açıklaması nerede hazırlandı eline kim verdi gayet iyi biliyorum. Ama bu açıklamayı duyduktan hemen sonra yaklaşık 12 araç ve 30 kişilik parti mensuplarımız ile parti bayraklarımız ile köprüden konvoy halinde geçtik. Orada açıklamamızı da yaptık. Köprünün yapımında emeği geçen başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere herkese teşekkür ettik. Bizim köprüye değil, köprünün yapılış usulüne verilen geçiş garantisine karşı olduğumuzu köprünün gişelerinde de arkadaşlarımız ile kamuoyuna ve basına deklare ettik. Velhasıl konu bundan ibaretti. Ben denize gömeceğiz dedim. Ama algı yönetimi yapanlar bunu tuttu denize dökeceğize çevirdi. Varsın yapsın zaten huyları bu. Algı siyaseti ile ayakta kalmaya çalışıyorlar. Ellerindeki bütün siyasi argümanlar tükendi. Varsın böyle ucuz argümanlar ile siyasetlerini devam ettirsinler. Halk onlara ilk seçimde zaten hak ettikleri cevabı verecek.

FERİBOT FOTOĞRAFI: “ALGI YÖNETENLERİN ZORUNA GİTMİŞ”

Turan ve İskenderoğlu’nun Gelibolu dönüşünde GESTAŞ Feribotunu kullanmaları ve bunu fotoğrafla paylaşılması üzerindeki tartışmalara değinen Özsüer; “Yakın zamanda ise AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan Milletvekili İskenderoğlu ve İl Başkanından oluşan bir heyet Gelibolu’dan Lapseki’ye geçerken feribotu kullanmış. Bende bunu sosyal medyada gördüm ve herkes gibi benim de ilgimi çekti. Siyaset yapıyoruz arkadaşlar elbette böyle bir gol pası verilmiş bende bunu kullanacağım. Nasıl aynı şeyi ben yapsam onlar kullanacaklarsa bende tuttum bu fotoğrafı sosyal medya hesabımda paylaşarak altına; ‘Köprüyü pahalı bulan feribota binsin dediler ve yaptılar. 6 dakikalık geçiş yerine 25 dakikalık geçişi tercih etmenin tek sebebi var 200 liracık’ yazdım ve bu da doğal olarak ülke kamuoyunda yer aldı. Bu haber niteliği taşıyor mu elbette taşıyor arkadaşlar. Yandaş basın dışında neredeyse tüm ulusal basında bu konu işlendi. Bu konuyu ilk gündeme getiren olarak elbette bizim partimizin ismi şahsımızın ismi geçmiştir. Yani bu siyasettir. Ama algı yöneticilerinin bu çok zoruna gitmiş olmalı ki bayramlaşmada adeta kin kustu. Nefret kustu.  Bu haberi yapanlara Gerizekalı, bu konuyu gündeme getirenlere ise Dangalak diye hakaret etti. Bu haberi yapan basın mensubu arkadaşlar vardır aramızda, ben Sayın Turan adına onlardan özür diliyorum” dedi.

“HAKKIMDA SÖYLEDİĞİ TÜM CÜMLELERİ MİSLİ İLE İADE EDİYORUM”

Bayramlaşma töreninde kendisi hakkında ağır sözler ifade eden Turan’a yanıt veren Vahap Özsüer; “Ne diyor sayın vekil; “Cahil, acemi bir siyasetçi, facebook hesabına 'Jülide İskenderoğlu ile Bülent Turan vapurla geçti' diye haber yapmış. Öncelikle şunu düzelteyim ben haber yapmıyorum. Ben gazeteci değilim. Ben bir siyasi partinin il başkanıyım. Acemi ise hiç değilim şimdi sizin yanınızda gezen yeni yetme siyasilerin saçındaki tel kadar siyasi tecrübem var. Öncelikle bunu böyle belleyin. Aynı ifadelerin devamında ‘Adam CHP finosu olmuş CHP vekillerine haber taşıyor’ gibi çocukça, ergence bir ibare kullanarak ağzını daha da bozuyor. Ben bu konuda konuşmayacağım çünkü ağzımı gerçekten bozmak istemiyorum. Kötü söz sahibinindir diyorum sadece. Hakkımda söylediği tüm cümleleri misli ile iade ediyorum” dedi.

“İNSANLARI FETÖ YAFTASI İLE LEKELEMEYE İYİ ALIŞTILAR”

Turan’ın “Bizden talep ettikleri koltukları alamayan ucuz FETÖ artıkları bunlar başka bir şey değil” ifadelerine ise Vahap Özsüer hem çok sert hem de belgeli yanıt verdi. Özsüer yaptığı açıklamada paylaştığı görsellerde 15 Temmuz darbe sonrasında AK Parti içerisinde görev alan tüm yöneticilere MİT ve JİTEM başta olmak üzere birçok istihbarat teşkilatından herkesin güvenlik sorgusu yapıldığına dair belgeyi paylaşarak; “İnsanları FETÖ Yaftası ile lekelemeye iyi alıştılar. Ama bu iş öyle kolay değil! Eğer Sayın Turan bu ifadelerinde beni kast ediyor ise, kendisine bizatihi AK Parti Genel Merkezi tarafından 2018 yılında verilmiş. Yani ne zaman 15 Temmuz hain darbe girişiminden 2 yıl sonra, MİT ile JİTEM ile devletimizin bütün istihbarat teşkilatlarından sorgulanmış bizzat TC Kimlik numaram olan bu belgeyi sizinle paylaşıyorum. Kendisi de aynı partinin halen grup başkanvekili alsın TC Numaramı tekrar sorgulasın bakayım benim FETÖ ile ilişiğim var mı yok mu. Bakın ne yazıyor burada şu şu şu kimlik numaralı Vahap Özsüer, ‘İlişik Kaydına Rastlanılmamıştır” ifadelerini kullandı.

TURAN’A “HODRİ MEYDAN”

Bülent Turan’a “Hodri Meydan” diyen Vahap Özsüer, kendisi ve yakınları hakkında elinde bilgi ve belgesi varsa suç duyurusunda bulunma çağrısında bulunarak; “Bak sayın Turan hodri meydan diyorum eğer bizzat Ak Parti genel merkezi tarafından verilen bu belgeye güvenmiyorsan ve elinde başka bilgi belge var ise benim FETÖ İle EN UFAK ilişiğim olduğuna dair hemen yarın gidip savcılığa suç duyurusunda bulunursun. Bu belgede de yazdığı gibi ne benim ne 1.derece yakınlarımın FETÖ ile bağlantısı vardır. Yani ben anamın ak sütü gibi tertemizim” dedi.

“ETRAFINDAKİ FETÖ’CÜLERİN, ATANDIĞIN İSİMLERLE FETÖ BAĞLANTISINI SORGULA”

Çanakkale’deki tüm atamaların bizzat AK Partili Bülent Turan tarafından yapıldığını ifade eden Vahap Özsüer; “Müddei iddiasını ispatlamakla mükelleftir. Bak Sayın Turan sen önce kendi etrafındaki FETÖ’cülerin hesabını ver sonra insanları FETÖ ile yaftalamaya kalk. Şu an en yakınında gezen, kurumlara üst düzey yönetici olarak atadığınız isimlerin FETÖ ile bağlantısını sorgulayın bence, kimler altın sponsor olmuş o malum derneğe iyi araştırın. Kimler o derneklerde yöneticilik yapmış iyi araştırın. O derneklerde fink atanlar şu an sizin en yakınlarınızda dolaşıyor. O derneklere altın sponsor olmuş şu an senin sayende 15-20 bin maaş alan isimler var! Bu isimler kalkıyor her paylaşımında FETÖ bebeleri sıra size de gelecek diyor. Sözde kinaye yapıyor. Sizden korkan sizin gibi olsun” dedi.

“GÜÇ ELİNİZDE, YETKİ ELİNİZDE. GEREKENİ YAPIN”

Gelecek Partisi İl Başkanı Vahap Özsüer açıklamalarının devamında; “Bakın arkadaşlar hepimiz herkesi biliyoruz burası Çanakkale küçük yer. FETÖ Artıkları derken eğer Sayın Turan partimizi kast ediyorsa bizim partimizde bir tane FETÖCÜ varsa şimdiye kadar neden işlem yapmadınız? Güç elinizde yetki elinizde. Hain girişimin ardından 6 yıl geçmiş. Hodri meydan diyorum. Gelecek Partisi Çanakkale İl Başkanı olarak yüksek sesle söylüyorum kimse şahsıma ve partime FETÖ ile ilişikleri var diyemez! Özellikle FETÖ meselesinde arkadaşlar sesimi yükseltiyorum varsa belge bilgi elinizde gidin kardeşim mahkemeye verin. Ama ben size somut belge gösteriyorum. Bunda ötesi varsa hodri meydan diyorum. Bana, şahsıma, aileme, partime kim FETÖ yaftası yapıştırırsa tekraren söylüyorum yüksek sesle söylüyorum önce haddini bilsin, etrafına şöyle bir baksın. Bu belgeden öte belge bilgi var ise elinizde yarın mahkemeye vermezseniz siz Çanakkale siyasetinde iddiasını ispatlamayan vekil olarak tarihe geçeceksiniz. Takdir Çanakkale halkımızındır” dedi.

“KİMSEDEN KOLTUK TALEP ETMEDİM. TURAN İLE ARAMIZDAKİ KAVGANIN SEBEBİ..”

Bülent Turan’ın “Bizden koltuk istedi, vermedim” ifadelerine de yanıt veren Vahap Özsüer, Turan ile kendisi arasında 2017 yılından bu yana anlaşmazlık olduğunu açıkladı. TÜGVA da yönetici olacakken Bülent Turan’ın devreye girerek seçimleri iptal ettirdiğini açıklayan Özsüer yaşananları şöyle açıkladı; “Bakın herkes beni Turan ile kavga eden isim olarak biliyor Çanakkale kamuoyunda. Neden kavga ettiğimizi kaçınız biliyor? Bu zamana kadar sustuysam edebimden sustum. Ama madem Sayın Turan bu iddiaları dile getirdi o zaman herkes konuyu tüm detayları ile bilecek. 2017 yılında Çanakkale TÜGVA’da bayrak değişimi olacak. Ben de TÜGVA’yı bu şehirde kuran 7 kişiden birisiyim. Kurucu İl Temsilcimiz Avukat Halil İbrahim Kahraman görevi devir etmek istedi. Yönetimdeki arkadaşlarımız arasından ben ve bir kardeşimizin İstanbul’a genel merkeze mülakata gitmesi hususunda karar kılındı. Ben gerek Çanakkale de yaptığımız istişarelerde gerekse ikili görüşmelerimizin hepsinde iş yükü anlamında zaten yoğun olduğumu böyle bir görevi kabul edemeyeceğimi hep ifade ettim. İstanbul’a da Genel Merkez tarafından davet edildik. Ben genel başkanla yaptığım görüşmede de kendisine bizatihi iş ve siyaset anlamında yoğun olduğumu Çanakkale TÜGVA İl temsilciliği görevinin benimle birlikte mülakata gelen yol arkadaşıma tebliğinin daha uygun olacağını ifade ettim. Mülakatlar yapıldı aynı gün şehre döndük. Ertesi gün o dönemin teşkilat başkanı şimdi ise TÜGVA Başkanı Enes Eminoğlu beyefendi beni arayarak görevin bana uygun görüldüğünü hafta sonu da genel kurul yapmamız gerektiğini tarafıma bildirdi. Bende hem kendisine hem de TÜGVA Genel merkezine duyduğum saygıdan dolayı ve görev istenmez verilir anlayışına inanan bir insan olduğumdan teşekkür ederek genel kurul çalışmalarına hızla başladım.”

Özgür Ceylan: "Kaz Dağları büyük tehdit altında" Özgür Ceylan: "Kaz Dağları büyük tehdit altında"

ÇANAKKALE’NİN PATRONU: BÜLENT TURAN..

AK Partili Turan’ın Çanakkale’de her şeyden haberdar olmak ve bilgisi dahilinde hiç bir şey yapılmasına izin vermediğini ifade eden Vahap Özsüer Turan’ı “Çanakkale’nin Patronu” olarak tanımlayarak sözlerine şöyle devam etti; “Bunu duyan Çanakkale’nin Patronu bu duruma çok sinirlenerek TÜGVA’yı şehirde kuran bizi bize sormadan atama mı olur diyerek küplere biniyor, Genel Kurulu iptal ettirmek için TÜGVA Mütevelli heyeti üyesi yakın arkadaşını arayarak genel kurulu ve başkanlık görevimin iptali için birçok girişimde bulunuyor. Nitekim PATRON’UN dediği oldu ve TÜGVA Genel merkezi beni arayarak genel kurulun ertelendiğini ifade etti. Ben zaten her şeyden haberdar olmuştum. Ve patronun yaptığı haksızlığa suskun kalmayarak kendisi hakkında elbette söyleyecek sözlerim vardı ve bunları da hiç çekinmeden bir basın mensubu arkadaşımıza iletiyorum. Evet, ağır ifadeler kullandığım için tekraren özür diliyorum o dönem ama ben zaten sayın vekili gidip ondan da özür diledim sadece bu konu için. Herkes bu dünyaya ona verilen görevi icra etmeye gelir ve bu dünyadan göçer gider. Önemli olan alnı dik yaşamak ve dik ölmektir. Bu lafları kendisine yetiştiren arkadaşımızı da zaten o dönem Allaha havale ettin. Yani ben kimseden koltuk istemedim. Bana koltuk istemememe rağmen verilmek istendi. Ama o koltuk ayak oyunları ile türlü ucuz girişimler ile alındığı için benim kendisi ile husumetim bundan ibarettir. Aramızda başkaca bir problem yoktur. Biz siyasetimize devam edeceğiz” dedi.

Editör: Ahmet Tunç