SPOR

"Bu yılı geçiş süreci olarak geçirerek..."

Bölgesel Amatör Lig'deki temsilcimiz Bigaspor'un antrenörü Coşkun Öz, sezonun bitişiyle birlikte genel bir değerlendirm yaptı. Öz değerlendirmesinde; "Bu yılı bir geçiş süreci olarak geçirerek bundan sonraki yeni futbol sezonundaki planlamalar için Bigaspor kulübüne yol haritasında katkı sağladığımızı düşünüyorum. Bize destek olan Afacanlar'a, tüm taraftarlarımıza imkan ve destek veren herkese çok teşekkür ederim" dedi.

Bölgesel Amatör Lig'de mücadele eden Çanakkale temsilcisi Bigaspor sezonu Bozcaadaspor'un önünde tamamlayarak 26 maçlık sezonu 9'uncu sırada tamamladı ve ligde kalmayı başardı. Yükselme karşılaşmasında Bozcaadaspor'u yenen Çanspor da önümüzdeki sezon Bölgesel Amatör Lig'de mücadele edecek. Bölgesel Amatör Lig'de Çanakkale derbisi heyecanı da yaşanacak.

İbrahim Küçük başkanlığında yeni yönetimin göreve gelmesiyle Bigaspor'da hedefler güncellendi. Bigalı çocukların sahada forma şansı bulacağı, önümüzdeki yıllarda tesisleşmesini tamamlayacak bir Bigaspor hedefi açıklandı. Sezon başında geleceğin Bigaspor'unu oluşturmak hedefiyle antrenörlük görevine getirilen Bigaspor Antrenörü Coşkun Öz sezon sonunda genel bir değerlendirme yaptı.

"GÖREVDEN DAHA BÜYÜKTÜ"

Bigaspor'da görevi geliş sürecini anlatan Öz; "Sezon başında yönetim kurulunun oluşması ile tarafıma teknik adamlık görevi teklif edildi. Başkanımız yönetimi ile bu yılki Bigaspor'un hedeflerinden, kulüp yapısından bahsetti ve ilçemizde ve bölgedeki gençlerimize takımda şans vermeye yönelik genç oyuncu ağırlıklı, ana hedef olarak ligde kalıcı olan, sahada mücadele gücü yüksek olan bir takım hüviyetinde ortak noktada buluştuk. 15 yıllık antrenörlük hayatımın 16'ncı yılını memleketimizde çalışmak kısmet oldu. Görevden çok benim için önem daha büyüktü ve bazı zamanlarda bir sonraki adımın hiçbir önemi olmayabiliyor. Şimdiye kadarki zamanda onlarca oyuncu ile çalışma fırsatımız oldu ve bu yıl transfer sezonunun başında da en önemli etken olan bütçeye uygun, tesisteki konaklama sayıları da göz önünde bulundurarak transfer sürecimize başladik" ifadeleriyle anlattı.

"EN AZ GOL YİYEN 3 TAKIMDAN BİRİYDİK"

Ligin ilk 6 haftasına çok başladıklarını ve Türkiye Kupası'nda şampiyon Akhisar'ı elemeyi başardıklarını söyleyen Öz; "Futbolda özellikle transfer süreçlerinde antrenör olarak bizler tek bir noktaya bakmadığımiz gibi; oyuncular da bir kulübe transfer olurken kulübün hedefi, maddiyatı, oyuncu evli ise şehirdeki ev kiraları, çocuğu varsa okulu gibi birçok etkene bakarak transferler olumlu ya da olumsuz sonuclanmaktadir. Maçlar başlar, sonuçta insan ile iş yapıyoruz ve herzaman aynı psikolojiye sahip olunamayabiliyor. İşler iyi gittiği kadar kötü de gidebiliyor. Sezon başı ve devre arası kampımızı Biga'da gerçekleştirdik ve ahlak seviyesi yüksek, yarı yolda kalmayacağımız, herhangi bir olumsuzlukta ayakta kalabilecek oyuncu grubu oluşturmaya çalıştık. Yetenekler ve iyi futbolcu kavramı belirli noktalara takımları götürebiliyor ancak devamını sağlamak aidiyet duygusu olan oyuncularla gerçekleşiyor. Grubumuzda ortalama 5-6 takım, belediye takımı ve bütçeleri ile aramızda ortalama 7-8 kat fark bulunmaktaydı. Sezona 6 hafta yenilmeden başladık ve ligde en az gol yiyen 3 takımdan biriydik. Oynadığımiz kupa maçlarında şehrimizin, kulübümüzün marka değerine katkıda bulunmaya çalıştık ve Akhisar gibi Türkiye Kupası'nı kazanmış bir takımı eleyerek Bigaspor tarihine bir yeni başarıyı eklemiş olduk. O günkü duyguları hep birlikte yaşadık ve tarifi olmayan bir gündü" dedi.

"ÖNEMLİ OLAN..."

Ara transfer süreciyle ilgili de değerlendirme yapan Öz; "Ara transfer döneminde oyuncularımıza talipler çıktı. Sağlık sebeplerinden ayrılmak isteyenler ve bizim kulüp olarak da devam etmek istemedigimiz oyuncular olmak üzere ara transfer dönemine girdik. Ayrılan oyuncuların yerlerine yeni yaptığımız transferler tamamen kulüp bütçesine, oyuncu grubumuzun genç oluşuna uygun transferler yapmaya çalıştık ve yaptığımız transferlerin dışında almak isteyip maddiyattan alamadığımız, ekonomik yapımıza en uygun ve çalışma ile bir yere gelebileceğimiz oyuncu portföyüne göre en üst düzeyde verim alabilmek için çalışmalarımıza devam ettik. Oyuncuların performansından tüm maçlarda en üst düzeyde verimler aldığımız zaman kadar alamadığımız zamanlar da oldu. Önemli olan en iyi şekilde kulübümüzü temsil etmek ve sonraki döneme aktarabilecegimiz bir şeylerin olmasıydı" ifadelerini kullandı.

"GEMİYİ LİMANA YANAŞTIRDIK"

Genç bir takım kurduklarını söyleyen Öz; "Doğal felaketlerin de araya girmesiyle farklı bir açıdan gelişen süreçte ayakta kalabilmek adına ekonominin ciddi anlamda etkilendiği bir dönemde sezon başında verdiğimiz hedef sözümüzü yerine getirmek için çabamıza devam ettik. Amacımız hiçbir zaman oyuncunun önünü tıkamak değil, takımla birlikte oyunculara değer katarak daha üst seviyelere çıkmasını sağlayabilmekti. Bu yılki takım kadromuzda süre almayan hiçbir oyuncumuz yoktur ve yaşı her ne olursa olsun 24-25 oyuncumuzun hepsi maçlarda süre almıştır. Genç oyuncumuz Alperen'in profesyonel takıma transfer olması, takımımızın, grubumuzdaki takımların 21.2 yaş ortalaması ile en genç ilk 2 takımdan biri olması, gençler ve tecrübeli değerli abilerle, güven duygusu oluşturarak sorumluluk alarak gemiyi limana yanaştırdık" ifadelerini kullandı.

"KİM BİLİR, BELKİ YARIN, BELKİ YARINDAN YAKIN..."

Bu yılı geçiş süreci olarak değerlendiklerini söyleyen Öz; "Bu yılı bir geçiş süreci olarak geçirerek bundan sonraki yeni futbol sezonundaki planlamalar için Bigaspor kulübüne yol haritasında katkı sağladığımızı düşünüyorum. Bize destek olan Afacanlar'a, tüm taraftarlarımıza imkan ve destek veren herkese çok teşekkür ederim. İyi oyun sergileyerek mutlu ettiğimiz günler kadar, mutsuz ettiğimiz günler de olmuştur bu süreçte... Teknik kadromuza ayrıca teşekkür etmek isterim ki, hep birlikte ipi göğüslediğimiz için... Eldeki imkanları en iyi şekilde kullanarak herkese karşı şeffaf olmaya çalıştık ve bir sezonun daha sonuna geldik. Başkanımıza, yönetimimize, tüm Bigalılara teşekkür ederim. Bundan sonraki yıllar Bigaspor kulübü profesyonel lig hedefi için ne denir ki... Kimbilir belki yarın belki yarından da yakın..." dedi.

(Haber: Ahmet Tunç)