Ekonomik kriz ve hayat pahalılığı altında ezilen Türk halkının sorunları devam ederken enflasyonla mücadele de iktidarın yaptığı uygulama ve düzenler tepki çekmeye devam ediyor. TBMM genel kurulunda da Türk Ticaret Kanunu’nda değişiklikler öngörüldü. Değişiklikler kapsamında fahiş fiyat uygulayanlara ve stokçuluk yapanlara uygulanan cezaların arttırılması planlanıyor. TBMM’de bu düzenlemeler yasalaşırken muhalefet milletvekillerinin eleştirileri de iktidara ve uygulanan politikalara yönelikti.
“CEZA ARTTIRMAKLA, FİRMALARA SOPA GÖSTERMEKLE..”
CHP Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan Türk Ticaret Kanununda değişiklik öngören teklifin 9. maddesi üzerine TBMM Genel Kurulunda söz alarak tepki gösterdi. Güneşhan yaptığı konuşmada; “Ticarette ve alışverişteki gerçek sorunlara, maliyetlere ve zamlara çare olamayan bu iktidar yine "Dostlar alışverişte görsün." torbası getirdi. Bu torba teklif, açıkça "Cambaza bak." düzenlemesidir. Neden böyle söylüyorum değerli arkadaşlar? Çünkü iktidara ne zaman "Bu zamların sorumlusu kim?" diye sorduğumuzda dediğiniz cevap "Vallahi, billahi biz yapmadık." "Peki, kim?" diye soruyoruz; "Patates depocuları." diyorsunuz, "Zincir marketler." diyorsunuz. Kendi karnenizdeki zayıfları gizlemek, örtbas etmek için, enflasyon canavarından kaçmak için hepimizin çok iyi bildiği o 3 harfli mağazaları işaret ediyorsunuz. Yine, vatandaşla dalga geçer gibi, aklımızla oynar gibi tanzim satış kuyruklarına hiç utanmadan, sıkılmadan "varlık kuyruğu" ismini veriyorsunuz. Bu tür torba düzenlemeyle yine hesap vermekten kaçmaya devam ediyorsunuz. Biz bu filmi defalarca gördük, yaşadık değerli arkadaşlar. Soruna ceza artırmakla, firmalara sopa göstermekle çare olunsaydı geçtiğimiz yıllarda soğan deposu baskınlarıyla zincir marketlere milyarlık cezalar kesildiğinde sorun giderilmiş olurdu” ifadelerini kullandı.
“TÜKETİCİNİN VE ESNAFIN BİLDİĞİ GERÇEKLERE YİNE KULAK TIKANMIŞ”
Hayat pahalılığının iktidarın uyguladığı yanlış politikalar sonucu olduğunu ifade eden Milletvekili Güneşhan; “Dünyada gıda fiyatları son bir yılda yüzde 7,4 gerilerken ülkemizde yüzde 68,4 artmış durumda. Hâl böyleyken öyle bir teklif getiriyorsunuz ki üreticinin, tüketicinin ve esnafın bildiği gerçeklere yine kulak tıkanmış. İktidar kapsamlı bir teknik düzenlemeyi yine gündemine almamış ve cezaları artırmak için de bürokrasiyi ve yasama organını alet etmiştir. Kapalı pazar yerleriyle sınırlı olan bu madde toplamda 14 pazar yerini ve 16.725 tezgâhı etkilemektedir. Ancak, yirmi bir yıl boyunca kapalı pazar yerlerinde pazarcı olmadığı hâlde buradan rant devşiren ya da pazar tezgâhını yüksek kirayla pazarcılara satanların kimler olduğuna dair net bir bilgi yok, bunların gıda enflasyonunu ne kadar etkilediklerine dair bir açıklama da yok. Anlıyoruz ki bugüne kadar pazarcı esnafına çok yüksek kira bedelleri ödetilmiş. Biz pazarcılarımızın herhangi bir aracıya gerek olmadan tezgâhlarını doğrudan belediyeden kiralayabilmelerini savunuyoruz. Ayrıca, Komisyonda belirttiğimiz gibi, yeni usulde pazar yerlerinin yine bir tekelleşmeye ve yeni bir ranta konu olmaması için kanunda açık sınırlamaların yapılmadığını görüyoruz ve bu sınırlamaların yapılmasını istiyoruz” dedi.
“TOPLUMUN HER KESİMİNDE SORUNLARIN ARTTIĞINI GÖRÜYORUZ”
Hayat pahalılığı ve enflasyonun olumsuz etkilerinin toplumun her alanında görüldüğünü ifade eden Güneşhan; “Ticaret Kanunu ve ilgili bazı düzenlemeleri ve pazarcı esnafımızın sorunlarını konuşuyoruz ama maalesef bugün vatandaşlarımızın sorunları bitmek bilmiyor. Yirmi iki yıllık AKP iktidarlarında toplumun her kesiminde de sorunların katlanarak arttığını ve vatandaşlarımızın bu sorunlar altında inim inim inlediğini görüyoruz. Esnafımızın ayrı, işçimizin ayrı, memurumuzun ayrı, emeklimizin ayrı birçok sorunu var. Özellikle geçtiğimiz hafta öğretmenlerimizle ilgili sorunları konuştuk. Yine geçtiğimiz hafta Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifimiz aracılığıyla Halk Bankası tarafından esnaf ve sanatkârlarımıza kullandırılmış olan hazine destekli kredilerin devam eden taksit ödemeleri Halkbank Genel Müdürlüğünce faiz güncellemesi yapılarak kademeli olarak yüzde 10-15 puan artırmıştır. Kullanılan krediler her ne kadar değişken faizli kredi olarak verilmiş olsa da bu uygulama ekonomik anlamda gerçekten çok zor durumda olan esnaf ve sanatkârlarımızın üstüne daha da ağır bir yük getirecektir. Böylesine bir faiz yükünü esnaf ve sanatkârlarımızın kesinlikle kaldıramayacağını özellikle belirtmek isterim. Esnaf ve sanatkârlarımızı zora sokacak bu faiz artışının yeniden değerlendirilerek kaldırılması gereklidir. Artık, bu değerlendirmenin sonucunda kaldırılması zorunlu bir hâle gelmiştir. Tabii, tüm bu konuşmalarımızdan yola çıkarak söylemek isterim ki eğer bu şekilde devam edecek olursanız 31 Mart seçimlerinde nasıl ki başta emeklilerimiz, işçilerimiz, memurlarımız sildi, süpürdü, limon gibi sıktıysa ve bu yaptıklarınızın hesabını en sert şekilde sorduysa ilk yapılacak seçimlerde de bunun hesabını yine, en ağır şekilde soracaktır; benden söylemesi. Öyle bir tokat yiyeceksiniz ki siz de neye uğradığınızı şaşıracaksınız” dedi.
(Haber Merkezi)