Dört yıldır hayatımızın gündeminden düşmeyen; hayatımızın her anını olumsuz anlamda etkileyen, yıkılan ama yapılması uzun zaman söz konusu bile olmayan bir sürü okul binası vardı. Kısaca bir kalemde yıkılan ama yapılmayan okullarla yattık, yine o okullarla kalktık. Yapılmayan diyorum, çünkü gerçekten dertlenildiğinde, sorumluluk alındığında yapılabilindiğini hepimiz son 1 yılda gördük.
Aslında boşuna üç yıl boyunca o minicik çocuklar, genç öğrenciler, onca eğitim ve öğretim aşkıyla yanıp tutuşan eğitimci bu durumdan etkilendi. Kimisi sabahın köründe kimisi gecenin karanlığında ödedi yetkililerin sorumsuzluğunun bedelini. Nice öğretmenler çocuklarını evde uyurken bırakıp derse gitmek zorunda kaldılar ve nice aileler servislere binlerce lira ödediler. Ve daha daha niceleri aldı nasibini yıkılan ama yapılmayan okullardan.
Ne oldu da bir yılda her şey değişti...
Bir gazeteci olarak birebir şahidi olduğum kadarıya anlatacağım size.
İşi bilen ya da sorumluluktan korkmayan yetkilli bir kişi Biga’ya geldi. Önce artan inşaat maliyetlerini karşılayabilmek için yeni ihaleleri özel idare kanalıyla yaptılar. Yetmedi daha da sorumluluk ve risk alıp vadesi gelmeyen rakamları önden ödediler. Ankara'ya giderken bu konuda dertlenen ve üstüne düşeni kendi isteğiyle yapacak iş insanları ile gittiler ve Ankara'dan gelen her fotoğraf karesinden sonra büyük işler çözüldü.
Sorumluluktan korkmayan cesur yetkiliyi gören mesai arkadaşları da ondan güç alarak süreci sakinlikle yönettiler. Bugün baktığımızda inşaatlardan biten ve kendi binasında eğitime başlayan okullar oldu. Kampüs bölgesi dediğimiz okullar bölgesinde birkaç okulun aynı anda bitmek üzere olduğunu görüyoruz. Henüz temeli atılan, yapımına yeni başlananlar var.
Ve bu teşekkür yazısını yazmak için beklediğim, birkaç gün önce ihalesi yapılan ve kısa süre içinde temeli atılacak olan Diyarbakırlı Ekrem Ergün İlkokulu var.
Bunların hepsi bir yıl içinde oldu…
Neden Ekrem Ergün İlkokulu'nu bekledim teşekkür için?
Okullar yıkılırken yıkılmasını değil o yönetimin dediği gibi okulları yapamayacağını yazdığımız için... Ve yazdıklarımızdan dolayı dönemin yetkilileri tarafından lanetlendiğimiz ve bugün de yazdıklarımızın satırı satırına doğru çıktığı için. Basın toplantısında; 'Bakın büyük depremler oldu. İyi ki yıkmışız okulları' diyen yetkililere tepki gösteremediğim için.
'Gelin birşeyler yapalım yıkılan okulları unutturuyorlar, gündemi değiştiriyorlar' dediğimizde yanımzda kimse gelmediği için...
30 yıl önce önce öğrencisi, 4 yıl boyunca velisi ve geçen haftaya kadar da okul aile birliği başkanı olduğum için.
Okullar konusunda ne zaman konuşulsa tüm yetkilileri; 'Ekrem Ergün kaldı, ne zaman olacak?' diye yıllarca darladığım için...
Öncelikle Biga'ya geldiği gibi önüne bomba gibi düşen yıkık okul binalarının doğal sürecini beklemek yerine devlet adamı olmasına rağmen büyük risk ve sorumluluk alan sayın Biga Kaymakamımız Erdinç Dolu’ya,
Kendisinin birçok konuda olduğu gibi okullar konusunun çözüm sürecinde de büyük rolü olan, hatta onların çözümünde rol aldığı gibi arada TOBB’nin bitmek üzere olan okulu ve yine Esentepe’de kendilerinin yapacağı okulu duyurmuş, bir de güzel sanatlar lisesi müjdesi vermiş olan, yıkılan okulların yapımında aktif rol oynayarak Ankara'da işbitiriciliği ile gönüllere taht kuran Biga'nın değerli iş insanı, baba lakabını sonuna kadar hak eden sayın Şadan Doğan'a,
Tüm bu yaşananlara rağmen serin duruşuyla süreci profesyonelce ve tüm olumsuzluklara rağmen başarılı bir şekilde yöneten Biga İlçe Milli Eğitim Müdürü sayın Erkan Bilen'e,
Tüm bu süreç boyunca Biga'da sorumluluk alan yetkililere güvenip sürecin hızlanmasına verdiği katkılar için Çanakkale Valimiz sayın İlhami Aktaş’a, çözüm sürecinde desteği olan tüm bakanlara, milletvekillerine ve siyasilere ve adını bilmediğimiz ama emeği geçen herkese hem anne, hem veli, hem gazeteci, hem de bir Bigalı olarak çok teşekkür ederim.
Bir konuya daha değinmek istiyorum.
Bunca senedir okullar sorunu yaşıyoruz ya... Okulların yıkım sürecinde, bunca yıldır bekleme sürecinde ve yapım sürecinde hiç ses çıkarmayanların, artık okulların bitiş sürecinde sorumluluk alanlara karşı ses yükseltmesini de ayrıca anlamıyorum. Bizler bu sürecin başından beri kaç kez haber yaptık, kaç kez köşe yazısı yazdık, kaç kez sorumluluk alıp yetkililerle karşı karşıya geldik. Bunca sene bir ses, bir destek görmedik. Bugün değil, asıl o gün ses yükseltilecekti. O zaman samimi olurdu işte.
Bence başlanmış iş bitmiş iştir.
Yetkililerden kamuoyuna açık bir şekilde yapılan açıklamalara göre önümüzdeki eğitim öğretim yılı başlangıcı itibariyle Biga'da eğitim öğretim anlamında bina sorunu kalmayacak.
Biz yaşadıklarımızı unutmayacağız. Çocuklarımız da aynı şekilde.
Kısacası ne yıkanları, ne de yapanları asla unutmayacak bu memlelet!