BİR ADA HİKAYESİ

“Belki başka bir yaz yine ADA vapurunda karşılaşırız…”

Böyle başladı ilkyazımız. Her şeyi o başlattı. Bakarsanız bunu yeşil gözlerinden anlarsınız. Bir hikaye yazmaya yeltendim. Pembe orkideler düşledim. “Sevmek suçsa suç işledim.” Kiraz mevsimlerine sevişmeleri, tüm adalara aynı hisleri yükledim.

Her şeyi yeşil gözlerinden ve fotoğraflarından sevdim. Aşkı açıktan kaçırmayı öğrendim. Adaları öğrendim, İstanbul’u öğrendim; uzun parmakların zerafetini ve sarı saçların hükmünü öğrendim.

“Gezmelerimiz görmelerimiz bitmesin…” dedim. Her sabah “günaydın…” dedim. Her yaptığım tatlılık olsun istedim, aşkı yücelttim, onu yücelttim. Yıldız oldu düşlerim. Orkide oldu düşlerim. Nisanı mayısa katıp hazirana tutkuyla gittim.

Bir romanın ilk tümceleri olabilir bu sözlerim. Adalardan bir ada, şehirlerden bir İstanbul seçtim. Rom kafasıyla sabahı bekledim. Buena Vista izledim. İbrahim Ferrer’den esinlendim, sevmelerime Küba ateşi ekledim.

Zeytuni bir şarkı çaldı hiç kesilmeden. İstanbul karşıdaydı. Son marteniçka bağlayıcıdan sevdayı diledim. Ona varmak için adaları seçtim. Adaları, otelleri, aynaları, pencereleri, yıldızları bu yüzden sevdim. Ada’nın sokaklarını, akşamlarını, yollarını, meydanlarını, kahvaltılarını ve tüm zamanlarını onunla düşledim. Triada Otel aklımı çeldi, kendimden geçtim.

İspanyol çingenelerinden şarkılar dinledim. Her seferinde İstanbul’u daha çok sevdim.

Adaların Tenados’unu yurt belledim. Ada seanslarına gönül verdim. Ada vapuruna yetişme sabahlarında güneşi sevdim. Ada’nın sokaklarını, sabahlarını ve akşamlarını, şarkılarını, yazarlarını, Kedi Bar’ını, Salhane’yi, Ada’nın çıkışlarını, bir müzisyenin varlığını, Mendirek yazılarını, bana selam veren adalıları, bir yıl çakmağımı saklayan kızı, İnvino’nun şarabını, Theos’un varlığını çok sevdim.

Kalben şarkılarından geceler, sabahlar ve ayılmalar seçtim. Bütün aşklar için bir yıldız seçtim. Kendi aşkım için bir yıldıza meylettim.

Ayrılıklara güneşle ve dalgalarla direndim. “Dokunmadan öper gibi çektim kafayı.” Yaz akşamlarında tütün içen bir kızılderili olmak istedim.

Tüm bunlar olurken sen vardın ama gitmiştin. Aşk çok büyüktü. Sen sırf şiirdin. Sen parlayan bir yıldız gibiydin.

“Rüzgar esti üstüme, seni vurdu yüzüme…” Aşkımı bitirmedim, aklımı yitirmedim…

“Sanki ben her zaman seni sevmiştim…”

Tüm duygularım harekete geçti, Ada’ya gittim.

Haydi gel, seni özledim.

Haydi gel, kahve demledim…