Bir çift sarı çizme vardır bizim evde. Fotoğrafını sizinle paylaşacağım. Tahminen 45 yıllık. Rivayete göre Ali Solmaz'ın en büyük oğlu olan Hüseyin Solmaz giymiş ilk, sonrasında da iki yaşına gelmiş herkes, mutlaka o çizmeleri giymiştir. Çizmeler hala sapasağlam duruyor evde ve geleneksel olarak iki yaşına giren her torun o çizmeleri hala ayağına giyiyor. Rengi hala sarı, tabanları hala sağlam ve içi hiç yıpranmamış halde. Büyük ihtimalle bir 40 yıl daha o çizmeleri giyecek bizim çocuklarımız ve torunlarımız. Velhasıl röportaj fikri, çizmeleri kardeşimin kızının ayağında görünce geldi aklıma.

Bilenler bilir, Ali Solmaz benim her biri ayrı kıymetli 3 halamdan birisi olan Neziha Solmaz'ın eşidir. Yani eniştemdir. Ama ben bu röportajı eniştem olarak değil, ayakkabıcılık tarihinin bir kısmına tanıklık ettiğim, müşterisi olduğum Ali Solmaz Ayakkabı’nın şahit olmadığım büyük bir geçmişini öğrenmek için yaptım.

Yakınımızdaki insanların değerlerini normalleştiriyoruz zamanla. Bizim kolaylıkla sohbet ettiğimiz bazı insanlar aslında yaşadığı şehre ve gelecek nesillere büyük ilham kaynağı, ekmek teknesi ve vizyon kazandırıyor. Bakın şimdi sizinle bir asırlık ayakkabı tarihine tanıklık etmiş, yarım asır  ayakkabıcılık yapmış ve üçüncü nesline tüm dünyaya ayakkabı satmayı sağlayan bir temel oluşturmuş, Biga çarşı esnafı olan Ali Solmaz'ın marka yolculuğunu paylaşacağım.

Geçen haftalarda rica ettim, ‘Gelsem paylaşır mısın benimle ve okurlarımızla’ diye. Sağolsun ‘Tabii’ dedi. E tabi aileden de olunca Gürece'de yazılıklarında ağırladılar beni ve Neziha Solmaz'ın müthiş kahvaltısıyla başladık sohbete.

solmaz1

“BABAM 50 YIL KADAR AYAKKABICILIK YAPMIŞ”

Kaç doğumlusunuz?

1944 yılında doğdum.

Kaç yaşında başladınız ayakkabıcılık yapmaya?

Babam Salih Solmaz, 50 yıl kadar ayakkabıcılık yapmış. Aslında hatırlamıyorum ne zaman başladığımı. Çok küçüktüm. Babamın yanına gitmeye başlayınca, mesleğe de başladım herhalde.

Ayakkabıyı kendiniz mi üretiyordunuz?

Babam evet, ayakkabı yapıyordu kendisi. Ama ben dükkanı devralınca hazır ürün satmaya başladım. Erkek ayakkabısını üretiyordu. Kadın ve çocuğu dışarıdan hazır alıyorduk. Döneminde en çok erkek ayakkabısı satıyorduk. Kösele ayakkabı mesela. Ama en çok lastik ayakkabı satardık. Kara lastik yani.

Ne zaman işin başına geçtiniz?

Babam rahatsızlandı. Ben de askere gidip gelmiştim. 68 yılında devraldım babamdan.

KÖY PAZARLARINDAN BAŞLAYAN BÜYÜME…

Siz nasıl başladınız? Değişiklik yaptınız mı babanızdan devraldıktan sonra?

Mağazacılık olarak farkındalık yapmak gerektiğini düşündüm ve ürettiğimiz erkek ayakkabılarının yanında İstanbul ve İzmir’den, Biga’da olmayan farklı modeller getirmeye başladım ve çok ilgi görmeye başladı ve o zaman internet satışı yoktu tabiiki. Ben de başka satış kanalları olarak köy pazarlarına ve şehir panayırlarına çıkmaya başladım ve çok satmaya başladıkça daha çok çeşit koyarak mağazada müşteri portföyünü genişlettim. Çocuklarıma bu mesleğin ilerisi olduğunu aşıladım ve bir sözüm vardır onlara… İnsanlar yere bastığı sürece bu meslek bitmez.

Kaç tane ayakkabıcı vardı o zamanlar Biga'da?

4-5 tane vardı. Aslında şimdi de hala onların çocukları devam ediyor ayakkabıcılığa Biga'da. Bizim çıraklarımızdan da var mağaza açan, pazarlarda devam eden.

solmaz2

NESİLDEN NESİLE AYAKKABI…

Aktif olarak yaklaşık 50 yıl boyunca sattığınız ayakkabılarda zamanla nasıl değişiklik oldu? Birçok nesile hitap ettiğinizi düşünürsek, nesiller arasında ayakkabı tercihlerinde ne gibi değişiklikler oldu?

Bizim müşterimiz belliydi. Ne alır, ayakkabıya ne öder, ayak şekli nasıl… Yani kime ne satacağımızı az çok bilirdik. Bir de tabii daha önceleri şıklık, ağır görünüm gibi özellikler ön plandaydı. Rahat dediğin zaman ortopedik denirdi. Doktor yazardı, ona göre yapılırdı. Şimdi hepsi zaten ortopedik gibi. Deri ayakkabı satmıyorduk önceden. Ama sonraları gençler de aslında, sadece gençler değil, herkes daha çok rahatlık istemeye başladı. Hatta terlikler bile artık ayakkabı gibi giyiliyor. Kıyafetler de değişti. Onlar da rahat olsun istendi tabii. Ayakkabı da kıyafetle birlikte bir bütün. Bunun için paralel olarak değişti. Ben bile rahat ayakkabı giymek istiyorum uzun yıllardır.

“ESKİDEN PARA ÇOK KIYMETLİYDİ”

Peki ayakkabı fiyatları çok yüksek diye bazen insanlar yakınıyor eskidende böyle miydi?

Şu anda ayakkabı fiyatları, üretim kalitesine göre aslında pahalı değil. Özellikle bazı markaların ayakkabıları için söylüyorum. Çok konforlu, zaten garantili. Kışın şu geçirmiyor, yazın ayağı terletmiyor. Bizim zamanımızda mesela örnek vereyim, aylık kazancının çok azını bile ayakkabıya ayırmıyorlardı insanlar. Ayakkabı değersizdi. Ayakkabı delinecek ya da küçülecek, ancak öyle değiştiriyordu insanlar. Sadece memurlar falan, yazlık-kışlık alırdı. Bir de düğün için çeyiz alışverişine gelenler alırdı. Hatta deftere yazardım. Getiren getirir, getirmeyeninkini silerdik defterden. Eskiden para çok kıymetliydi yani. Şimdi aylık kazancın büyük bir kısmını ayakkabıya ayırabiliyor insanlar.  Ayakkabı değerlendi, insanlar bütçe ayırıyor ayakkabıya. Bazen çocukların yanına mağazaya gidince duyuyorum. ‘Para problem değil, iyi olsun’ diyorlar. Ama tabii o ayakkabıyı bulup satabilmek de önemli.

Üç oğlunuz var. Üçü de ayakkabıcılık yapıyor. Hiç dediniz mi, ‘Yapmayın bu işi’ diye onlara?

Hayır, demedim. Babam ayakkabıdan kazandığı parayla bizi büyüttü. Ben de onları... Eşim Neziha da tüm iş hayatım boyunca beni desteklediği gibi, evlatlarımızı da dükkanda çalışmaları için hep teşvik etti. Onların bu işi yapacağı çocukluklarından belliydi zaten. Engellemedim.

solmaz4

“2005 YILINDA EMEKLİ OLDUM”

Çocuklarınız neler yapıyor şu anda?

Hüseyin Solmaz büyük oğlum. İlk o kendi işyerini açtı. Solmaz Ayakkabı olarak uzun yıllardır Çanakkale'de işyerini devam ettiriyor. O ayrıldıktan sonra Tuncay ve Olcay ile ben bir süre devam ettik, ama ben kendime çalışıyordum o dönemde. Kasa bendeydi yani. Tuncay bu sürede Biga'da üniversiteyi bitirdi ve ekonomi öğrenimini devam ettirmek için İngiltere'ye gitti. Gitti ama gelince ayakkabıcılığa devam etmek üzere gitti. Ve geldi... İşletmenin devamı için, baba mesleğimin devam etmesi için gençlerin, yani çocuklarımın görüşlerine saygı duydum. Zaten güvenim sonsuzdu. Çırağım gibi yanımda çalıştılar. Bu işi yapabilecekleri belliydi. Yaşım da bayağı ilerlemişti. Sonra 2005 yılında  Tuncay ve Olcay, OTTO Solmaz LTD. Şirketini kurdu. Ve ben emekli oldum. Ali Solmaz markalaşma sürecine onlarla birlikte girdi.

Dükkana gitmeden evde zor oldu mu alışmak?

Yok, olmadı. Çocuklar işi devraldığı için üzülmedim. Yazın burada (Gürece'de) bahçem var, eşim Neziha ile bahçeyle ilgileniyoruz. Kış aylarında Biga'da ve Çanakkale'de emekliliğimizin tadını çıkarttık ve çıkartıyoruz.

Ali Solmaz ayakkabı mağazası Çanakkale'de de var değil mi?

Evet. Ali Solmaz olarak Çanakkale'de, çarşıda büyük bir mağaza var.

solmaz5

İNTERNET MAĞAZASI DA VAR

Ayakkabıonline var bir de. Tuncay ve Olcay Solmaz tarafından kurulan İnternet mağazası. O mağaza sizin için ne ifade ediyor?

Dünya çok değişti. Bizlerin anlayamayacağı kadar değişti hem de. Onu yakalayamayan artık para kazanamıyor. Mağaza büyütmekle, yeni yer açmakla da olmuyor anladığım kadarıyla. Ayakkabıonline dünyaya internet üzerinden ayakkabı satıyor. Bir de Çanakkale'de 17 Burda'da Ayakkabıonline XL adında dünya markalarının satıldığı büyük bir mağazaları var.

ALİ SOLMAZ BİGA’YA VEDA ETTİ…

Biga'daki Ali Solmaz mağazası neden kapandı pekii?

Yıl 2022. Daha önce de konuştuğumuz gibi işler çok değişti. Bizim zamanımızda bir yılda yapılan satışları yeni nesil tüm Türkiye’ye hatta tüm dünyaya bir günde yapıyor. Tabii esas konu internet. Benim anladığıma göre internet dünyanın en büyük çarşısı. Bizim yeni nesil de bu tarafta çok aktif çalışmalar yapıyor. Dolayısıyla artık bana gelip de ‘Biz Biga’da çarşıdan çok, insanların evlerinde olmak istiyoruz’ dedikleri zaman, ben de ikna oldum. Yıllarca bu mağazada öğrendiklerini artık bütün Türkiye’deki müşterilerine uyguluyorlar. Biga mağazamız kapansa da Çanakkale’de hem büyük oğlum Hüseyin Solmaz’ın mağazası, hem de Tuncay ve Olcay Solmaz’ın Çarşı Caddesi’ndeki mağazasında satışlar devam ediyor. Yine ayakkabionline olarak 17 Burada AVM’de çok güzel bir mağaza yaptılar. Orada devam edecek. Yeni nesil, işini layıkıyla yapmaya devam ediyor. Onlara güvenim sonsuz.

AYAKKABI TAVSİYELERİ

Son olarak tecrübelerinize istinaden bir tavsiye isteyeceğim sizden. Okullar açılacak yakında. Çocuklarımızın ayağına nasıl ayakkabıları tercih edelim?

Gelirler önemli tabi ama anatomik ve konforlu ayakkabı tavsiye ederim. Çocuklarda ayakkabı seçimi çok önemli. Hem ayak sağlığı hem de kas gelişimi için. Kötü ayakkabı kemik sağlığını bozar ve hasta bile edebilir. Bir de imitasyon ayakkabı ter ve koku yapar, ayağın yapısını değiştirir. Çocuğunuzun giydiği ayakkabıyı iyi seçin.

(Röportaj: Çiğdem Özden Demiray)

solmaz11

solmaz10

solmaz9

solmaz8

solmaz7

Muhtar gözyaşlarıyla uğurlandı Muhtar gözyaşlarıyla uğurlandı

solmaz6

Editör: Ahmet Tunç