Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası(ÇTSO) Yönetim Kurulu ağırlıklı olarak konaklama ve yurt işletmeciliği sektörlerinde faaliyet gösteren 16 no’lu Meslek Grubu Üyeleri ile sektörde yaşanan gelişmeler, sorunlar ve çözüm önerilerini görüşmek üzere bir araya geldi. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu başkanlığında gerçekleştirilen Meslek Grubu toplantısında ÇTSO Meclis Başkan Yardımcısı ve 16.Komite üyesi Armağan Aydeğer, Yönetim Kurulu Üyeleri; Ahmet Çelik ve Akın Yalman, Komite Üyesi Nilgün Gökser, sektör temsilcileri, Genel Sekreter Sema Sandal ile Meslek Grubu Oda temsilcisi Selen Kılıç hazır bulundu.
“DENETİMLER KARTALKAYA’DAKİ OTEL YANGININDAN SONRA ALEVLENDİ”
Toplantının açılış konuşmasını yapan Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu, “ÇTSO 10 bin üyeli büyük bir aile. Her hafta bir meslek grubumuz ile Sinerji Toplantılarını sürdürüyoruz. 16 no’lu Meslek Grubumuzun toplantısını öne aldık. Çünkü Bolu’daki yangın olayından sonra üyelerimize gerçekleştirilen denetimler söz konusu. Biz kanun yapma veya ceza kesme yetkisine sahip bir kurum değiliz. Lobicilik yaparız, kamuoyu yaratırız. Kanun karşısında boynumuz kıldan ince. Hiçbir yatırımcı, hiçbir turizmci, hiç bir insan bir kimsenin canının yanmasını veya canlarını kaybetmesini istemez. Bu konu da Kartalkaya’daki otel yangınından sonra alevlendi. Bakanlık mı Belediye mi suçlu diye konuşuluyor. Yatırımcı 1988 yılına göre otelini yapmış mı? Evet, yapmış, ruhsatını almış. Sonraki yenilemelerde kanun yapıcı bir yaptırım yapmış mı, yapmamış mı? Biz kimseye “görevini yapma” deme haddine sahip değiliz. Kanun konuluyorsa buna uyulacaktır. Kanunu tartışmak bizim işimiz değil ama sizlerin isteği doğrultusunda biz sadece termin konusunda sürenin uzatılmasını talep edeceğiz” dedi.
“20-30 SENELİK GÜNCELLEMELERİN 15 GÜNDE TELAFİ EDİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL”
Akol Hotel sahibi Ali Akol denetimler için verilen sürenin yetersizliğine dikkat çekerek birçok otel ve pansiyon işletmecisinin sorununa dikkat çekti. Akol; “Denetimler yapılıyor, eksiklikler bildiriliyor. Hiçbir işletmeci yapmayacağız demiyor ama birçok madde inşaata ve süreye dayalı ve 15 gün süre veriliyor. Bu bizleri endişeye sürüklüyor. Makul bir süreç içerisinde otelcilerimizin işletmelerini yönetmeliklere uygun hale getireceğine eminim. Kimsenin hayati bir tehlike taşıyan bir konudan paradan dolayı kaçacağını düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.
“YANGIN İLE İLGİLİ ALINACAK ÖNLEMLERDE TEKNİK MUHATAP BULAMIYORUZ”
Meclis Üyesi ve turizmci Armağan Aydeğer hem sürenin yetersizliğine hem de yangın ile ilgili alınacak tedbirler için teknik muhatap bulamadıklarına dikkat çekti. Aydeğer konuşmasında; “Sizler gibi uzun yıllardır konaklama sektörü içerisindeyim. Bu süreçte tesislerimizden bir tanesi benzer denetim ile karşı karşıya kaldı. Yine hepinizin de karşılaşmış olduğu üzere bir takım maddelerin yapılması hususunda tarafımızdan taleplerde bulunuldu. Her dönemde, dönemi içeren farklı yönetmelikler var, yönetmelikler zaman içerisinde güncelleniyor. Tabi bu güncellemeler işletmelerimize tebliğ yöntemiyle yapılmasıyla ilgili bir talepte bulunulmadı. Dolayısıyla belki 20 belki 30 senelik güncellemelerin 15-20 günde telafi edilmesi imkanı ne teknik ne zaman ne de ekonomik olarak mümkün. Bu nedenle burada turizmci arkadaşlarımızın temel üzerinde durduğu hadise bu konuların gerçekleştirilmemesi değil bunun belirli, makul vadeler içerisinde gerçekleştirilmesi.
“BAZI ÜRÜNLERİN TEDARİKLERİNDE SORUNLAR YAŞANIYOR”
Otel ve pansiyon denetimlerinde eksiklik olarak belirtilen bazı donanımların Türkiye’de belli firmalar tarafından üretildiğini, sipariş verilse bile 15 günlük süre içerisinde yetiştirilmesinin mümkün olmadığına dikkat çeken Aydeğer; “Örnek veriyorum kapıların belirli bir süre yanmazlık süresini sağlaması. Bu ürünün Türkiye genelinde üreticisi de belli birçoğu da 24 saat esasına göre çalışıyorlar. Tüm Türkiye’deki bu talebi zaten o bahsedilen sürelerde ne talebin karşılanması mümkün ne de o işletmenin o ürünü alıp takma ihtimali mümkün değil. Dolayısıyla bu tür benzeri konularda da istişare noktalarının açılması gerekiyor. Çünkü başka bir husus daha var konu sadece aslında yanmazlıkla ilgili değil. Teknoloji çok hızlı gelişiyor. Mesela boya teknolojisi çok hızlı gelişiyor. Farklı ürünlerin öne sürülen alternatifleri mevcut. Ama şu anda bizlerin bunu istişare edeceği sağlıklı bir mekanizma yok. Örneğin otelci şu nitelikte şu özellikte bir boya var bunu uyguladığımız zaman bunun yerine geçer mi diye soruyor. Bu soruya cevap verecek yetkili veya bir komisyon yok. Örneğin acil çıkış merdiveni, acil uyarı sistemi yarına olması gerekiyor deniliyor. Bu olay yarın olsa bunun telafisi yok. Ama diğer konular ve orta seviye olanları belli bir vadeye yayılması bir diğer tarafta da alternatif konuların, teknolojilerin istişare edildiği bir mekanizmanın geliştirilmesi gerekiyor. Örnek veriyorum bu olabilir ama bu teknoloji de bunun yerine geçer, bunu kullanırsak ne olur gibi Yerel idareden, imardan, yangından, itfaiye gibi benzer birimlerden oluşan bir komisyonun var olması ve kişilerin gidip bu komisyondan görüş alabilmesi gerek” dedi.
“BAKANLIK ÇOK HAZIRLIKSIZ YAKALANDI”
Avukat Erdal Gezen ise yaptığı konuşmada, “Öncelikle yangın yönetmeliğine bağlı olarak eski haline getirmek için yazan 15 günlük süre usulen yazılmış bir süre. Bunun gerçeklik ile bir ilgilisi yok. Ülkemizde yaşanılan mevcut sorunları değerlendirdiğimiz zaman bu 15 günlük sürenin uzatılmasını istedik. En azından mevcut sürenin üzerine ek olarak 1 ay daha eklenmesi için Belediye’ye talepte bulunduk. Burada dikkat edilmesi gereken belki birçok kişiyi de ilgilendirir. İtfaiye Müdürlüğü ve Denetim Komisyonu geldiği zaman ayrıca bazı tutanaklarda imar ile ilgili de hususlar var. Yani mevcut plan projede planlanan imar yönetmeliğine aykırılık diye. Esasında en tehlikeli olanlardan bir tanesi de bu. Çünkü burada yasal süreç 1 ay kanunla belirlenmiş imar kanunun 32. Maddesinde devamında geliyor. Karşımızda yasal düzenleme var. Burada en önemli sorun merkezi yönetim, Bakanlık çok hazırlıksız yakalandı. En önemlisi yerel yönetimlerde de bu hazırlık yok. Bir komisyon kurulabilmesi için yerel yönetimin içerisindeki imar özellikle yetkin kişilere ihtiyacımız var. Birçok arkadaşımızın görev babında üstlendiği sorumluluklar bu konuda uzmanlık gerektiren şeyler değil. Onun için bunun boyutu kurallar uygulanırsa hepimiz için endişe verici öncelikle onu söyleyeyim. Göz korkutmak değil ama uygulanması gereken yönetmelik hükümleri de değişti.. Ek yasa maddeleri çıkmadığı sürece Türkiye’deki turizmcileri gerçekten hukuki anlamda ciddi yaptırımlar bekliyor.”
“KÜÇÜK BİR PANSİYONUMUZ VAR; BÜYÜK OTELLERE GÖRE DENETLENİYORUZ”
Turizmci iş adamı Faruk Yücel ise yaptığı konuşmada kendilerine verilen formlarda küçük pansiyon ile 5 yıldızlı oteller ayrımı yapılmadığına dikkat çekerek; “Gökçeada’da küçük bir pansiyonumuz var. Belediye’den 6 Şubat 2025 tarihinde İtfaiye Müdürlüğünden 3 kişi denetlemeye geldi. Gelen kişi denetimden önce mevzuatı okuduğunu ve ona göre kontrol formu çıkardığını söyledi. Kontrol formuna baktığınız zaman en küçük pansiyondan en büyük oteline kadar olabilecek bütün riskleri alan bir kontrol formu. Yangın söndürme cihazı 250 metrekareye göre olması gerekirken biz de 3 tane varken kabul etmediler 7 tane istediler. Bizim pansiyonumuzda bütün çıkışlar dışarıya oluyor. Hepsine ayrı ayrı acil çıkış yazısı konulmasını istediler. Bunun gibi çeşitli sıkıntılarla karşılaştık. 15 günlük süre verdiler. Bu sürede istenileni yapıp çağırdık öyle geldiler. Burada ana sıkıntı bana göre ellerindeki kontrol formu her Belediye’de değişebilir. Dolayısıyla kontrol formlarının Bakanlık tarafından mevcut yönergelere ek olarak bütün tesislere bildirilmesi ve her bir maddenin karşısına ayrı ayrı zaman konulmasının uygun olacağını düşünüyorum” ded
“VERİLEN LİSTEDEKİLERİ 15 GÜN DEĞİL 6 AYDA YAPMA İMKANI YOK”
Turizmci İbrahim Gün denetimlerde tespit edilen bazı işlemlerin yerine getirilmesinin 6 ayda dahi mümkün olmadığını belirterek; “Herkese merhaba, ben de denetimden geçtim 15 günlük süre verildi. Bugün 3. günüm. Otelin faaliyetini şu anda durdurduk. Bize gelen tebligatta yazılı konulardan bir tanesi statik projede değişiklik yaptığımız yönünde. En ufak bir çivi çakmadık en ufak kolon veya kiriş yıkmadık. Yangın konusunda 20 maddelik bir liste vermişler. Yani bunların yapılması 15 gün değil 6 ayda bile mümkün değil” dedi.
“BİR YILA KADAR SÜRE VERİLİRKEN BOLU’DAN SONRA 15 GÜN SÜRE VERİLİYOR”
Kolin Otel’den Tuna Çevik, “Biz de denetim geçirdik. İmar ve İtfaiye Müdürlüğü’nden geldiler, imar da herhangi bir sorun yok dediler. Yangında da normal şartlarda itfaiye eksiklik bulduğu zaman 3 aydan 1 yıla kadar bir süre veriyormuş. İtfaiye müdürü bu olağanüstü bir durum olduğu için Valilikten de yazı geldiği için o süreye uyarız. O süre içerisinde siz bu eksiklikleri tamamlamanız gerekiyor. Normal şartlarda olsaydı istediğimiz kadar süre verirdik diyor. İstediklerini yaptırmamız zaten 4-5 ay sürer.”
“TUTUNACAK BİR DAL MUHATAP ARADIK, HİÇ KİMSE YOKTU”
Cura Hotel sahibi Erdinç Ural turizmcilerin yalnız bırakıldığına dikkat çekerek; “Bizim otelin 15 günlük süresinin dolmasına herhalde 2-3 gün kaldı. Öncelikle ben Ticaret ve Sanayi Odası’na çok teşekkür ediyorum. Biz tutunacak bir dal bir muhatap aradık. Hiç kimse yoktu. Buna kendi sektörümdeki kuruluşlarda dahil. Ne TÜROB’tan, TÜROFED’den hiç kimsenin sesi çıkmıyor. Sadece denetim geçiren otelciler kendi aramızda ne yapılır diye konuşuyor. Kendimiz çaldık kendimiz dinledik. Dolayısıyla ben sizin nezdiniz de bizi bir araya getirdiğiniz için Odamıza çok teşekkür ediyorum. Buna çok ihtiyacımız vardı. Teşekkür ediyorum” dedi.
“NE YAPILMASI GEREKTİĞİNİ DENETLEMEYE GELENLERDE BİLMİYOR”
Gizem Pansiyon sahibi Sezgin Yonar muhatap bulamadıklarına dikkat çekerek; “Denetleme sırasında heyetle hiçbir şekilde muhatap olamıyorsunuz. Soru soramıyorsunuz. Denetleme geçiren görüştüğüm arkadaşlarımın çoğunda da hemen hemen aynı maddeler var. Zaten standart maddeleri gönderiyorlar diye düşünüyorum. Ertesi gün şahsen itfaiyeye gittim. Yangın kapıları ile ilgili bir madde var. Benim farklı bir şekilde sorunum var onu da görüşmek istedim. Benim firmamda çatı katında 4 tane odamın üzeri ahşap kaplama imar da bu şekilde verildi. Beton atılmadı. Bana bu odaların üstü yanmayacak şekilde kaplanması diye bir madde koymuşlar. İtfaiye müdürü dahil herkes ile oturduk. Bu konu ile ilgili 1 saate yakın tartıştık. Bununla ilgili boyaların olduğunu söyledim. Bunları ben kullanabilir miyim diye sordum. Kullanabilirsin ama bu boyaların belgelerini sunmak şartıyla dediler. Boyaları belgeleri sunduğumuzda kabul ediyorsunuz da peki kapılarda neden kabul edilmiyor. Bu sefer çatı da bunu uygulasam kapıda çelişkiye düşeceğim. Bu sefer çatıya uyguladım 200-300 bin TL masraf yaptım, geldiniz bunu kabul etmediniz o zaman ne olacak? Herkes bana bakıyor hiç kimse cevap veremedi. 5-6 günden beri biz kitlendik ne yapacağımızı bilmiyoruz. Ne yapılması gerektiğini bizi denetlemeye gelen kurum dahi bilmiyor” dedi.
“BELİRSİZLİK SÜRÜYOR VE NE YAPACAĞIMIZI BİLMİYORUZ”
Parion Hotel sahibi Özgür Karakaş turizmcler olarak endişeli olduklarını belirterek; “Bizim iki otelimiz var. Biri denetlendi ancak diğeri için bekliyoruz. Biraz tekrara girecek sözlerim ama 15 gün süre maalesef çok az. Belirsizlik sürüyor ve ne yapacağımızı bilmiyoruz. Bazı yapılar çok eski ve bu eski yapıların şuan ki yönetmelikleri yerine getirmesi mümkün değil. Bir diğer husus ise bu kısa süre içerisinde hepsini yetiştirmek imkânsız. En azından 5 maddenin 2’sini yapmış ise bu işletme en azından evet bu işletme bu maddeleri yapmaya başlamış ve yapacakta. Bu işletmeye süre uzatımı verilsin” dedi.
“BOZCAADA’DA TURİZMCİLER, YEREL YÖNETİM VE KAYMAKAMLIK İŞBİRLİĞİ YAPTI”
Çanakkale’de ilk denetimin uygulandığı yer olan Bozcaada’da yerel yönetim ve turizmcilerin Kaymakamlık ile ortaklaşa çalıştıklarına dikkat çeken Bozcaada Aya Yorgi Evleri sahibi Tuğberk Güzel, “Bozcaada şöyle bir şey yaptı. Kaymakamlık ile iletişime geçerek 15 Mayıs’a kadar bize süre verdi ve STK’ların bu şekilde yol izleyerek süre konusundaki sorunu çok kolay bir şekilde çözebildiğinin bir örneğidir. Bozcaada’nın yükümlülükleri Çanakkale kadar ağır değil ama süre uzatımı bir şekilde yapılmalı.”
Yönetim Kurulu Üyesi Akın Yalman, “Tuğberk Bey’in dediklerine katılıyorum. Bozcaada’daki işletmelerin kat sayısı ve oda sayısından dolayı birkaç yönlendirme, yangın merdiveni ve yanmaz kapı ile bu sorunun çözülebileceğini bildirdiler. Elimizde de çok güzel bir dayanak var. 15 Mayıs’a kadar bu eksikliklerin tamamlanması için bir ek süre istiyoruz diye Kaymakamlık ile iş birliği yaparak hemfikir oldular ve güzel bir işbirliği oldu. Sonuç olarak mümkün mü ve süre uzatımı hiçbir tartışma olmadan oldu. Bu süre de Bozcaada için gayet yeterli bir süre. Ayrıca arkadaşlarımızın dediği gibi hiç olmazsa eksiklerimizi tamamlamaya başlandı ise ve bunlar belgelendi ise bizim de iyi niyetli olduğumuzun bir göstergesi olarak ilgili yerlere bildirmemiz durumunda bir bütün olarak süre uzatımı alacağımıza inanıyorum” dedi.
“ÇATININ YANMAZ OLDUĞUNU İSPATLAMAMIZ İSTENİYOR!”
Udi Otel sahibi Serhat Doğu teknik muhatap sorununu gündeme getirerek; “Ben konuyu teknik kısma çekmek istiyorum. Biz denetlemeyi geçen hafta aldık. Bize 7-8 tane madde yazmışlar. Bu 7-8 maddeyi kendi fabrikamda da yapıp yerine getirebilirim. Böyle de bir imkanım var. Ama sorguladığımız teknik konular var. Ahşap kapı var, metal kapı var. Metal kapı en ucuzu mesela. Bu kapıyı bende yapabiliyorum bir şekilde. Koridorda dumanı çeken fanlı bir sistem istiyorlar. Bunu da jet fanla sağlayabilirler. Şimdi ben ertesi gün bir dosya hazırladım. Bize çatının yanmaz olduğunu ispatla diyorlar. Ben bu malzemeyi satıyorum zaten. Kırmızı alçıpan 100 dakika, OSB 3 denilen ve çatıda kullanılan OSB 3’ü belgeleyeceğim. Ben bunları yaptıktan sonra bunlara kim bakıp da evet bu doğru diyecek. Yani kim anlayacak? O zaman ben bu belgeleri toplayıp, hepinizle paylaşayım. Herkes bu belgeleri sunsun ve kurtulsun o zaman. Yani ben şunu demek istiyorum. Karşı tarafta bir muhatap bulamıyoruz. Çatıda mesela kenet sistem diye bir şey var. Mevcut çatınızın üzerine saç metali eze eze ve birbirine geçire geçire çatınızı bohçalıyorsunuz. Ve yanmazlık belgesini alabiliyorsunuz. Fakat bunu kabul edecekler mi? Teknik muhatap bulamıyoruz” dedi.
“PANDEMİDEN ÇIKTIK, BİR NEFES ALDIK.. ŞİMDİ BU GELDİ BAŞIMIZA..”
15 günlük süre içerisinde denetimlerdeki eksiklikleri yerine getirmenin turizmcileri zorladığını belirten Güven Hotel sahibi Zeki Şen, “Ben 40 yıldır çok eski bir işletmeciyim aslında. Turizmi önemsediğim için güzel bir tesis yaptım. Küçük bir otel ama bana göre çok iyi. Tarihi çok eskiye dayanan binaların yangın kapısını koyma yerlerinin statik anlamda uygun olmadığı yerler var. Biz Çanakkale merkezde şehir otelcisiyiz. Müşteri potansiyeli yüksek ve sezon başlıyor. Süre konusuna takıldık.. Pandemiden çıktık bir nefes aldık, şimdi de başımıza bu geldi. Kapıyı değiştirelim. A’dan Z’ye on numara dedektörleri koyalım. Biz ne yapacağız şu an bilmiyoruz. Muhatap birini istiyoruz” dedi.
“11 AY ÖNCE RUHSAT ALDIM ANCAK ÇEKİNİYORUM”
Aybek Ratio Hotel sahibi Ahmet Aybek, “Başkanım biz 11 ay önce ruhsatımızı aldık ancak ben de çekinmeye başladım. Şu anda her şeyimiz tam ama konuşmalara bakıyorum. Bir de merak ediyorum bizim eksiğimiz ne çıkacak sizinle bunu paylaşacağım. Bu konuyu bir şekilde gidip sonuçlandıracağız. Bundan sonra bir toplantı daha yapalım Çanakkale ile ilgili genel konuları konuşalım” diyerek tedirginlik yaşadıklarına dikkat çekti.
ÇANAKKALE’Yİ TANITIYORUZ DA, OTELLER KAPANIRSA GELEN TURİSTLER NEREDE YATACAK?
Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu, Çanakkale’nin turizm sezonu öncesi tanıtım faaliyetlerine ağırlık verdiğine dikkat çekerek “Çanakkale bir turizm kenti değil. Çanakkale turizm kenti olmaya aday bir şehir. Tanıtmak için hepimiz çaba sarf ediyoruz. Valiliğimiz, Belediyemiz, İl Kültür Turizm Müdürlüğümüz Fuarlarda İlimizi tanıtarak turist çekmeye çalışıyor. Biz de Oda olarak geçen hafta Romanya Bükreş’te Çanakkale’yi tanıttık. Çanakkale Belediye Başkanımız Sayın Muharrem Erkek şu anda Berlin’de Turizm Fuarı’nda. Şimdi biz şunu soracağız; Çanakkale’yi tanıtıyoruz da bu oteller kapanırsa gelen turistler nerede yatacak? Bu toplantımızın mottosunun bu olması lazım” dedi.
“OTELLERİ KAPATMAK ÇÖZÜM DEĞİL, BARDAĞIN DOLU OLDUĞUNA BAKAN BÜROKRAT İSTİYORUZ”
ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu konuşmasının devamında sorunların çözümü için muhatap olunabilecek bir bürokrat istediklerini ifade ederek; “Otelleri kapatmak çözüm değil. Bardağın yarısının dolu olduğuna bakan bürokrat istiyoruz biz. Kartalkaya’daki Kartal Otel yanmamış olsaydı şu an bunu konuşmuyor olacaktık. Deprem oluyor, yapı denetim konuşuyoruz. Yangın oluyor bunu konuşuyoruz. Bir şey olmadan önce görebilmek değil mi asıl yöneticilik? Tüm otellerimizin yeni yönetmeliklere uyum için gerekeni yapacaklarına inanıyorum. 15 günlük süre her şeyden önce tedarik için olabilirliği olmayan bir süredir. Makul süre verilmesi, aşama aşama sipariş formlarıyla vs takip edilerek uygun hale getirmeye başladığına kanaat edilmesi, işletmelerin ve turizmin bu süreci krizsiz atlatmasına yardımcı olunmalıdır” dedi.
(Haber Merkezi)